Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Halk ne zaman bilgilendirilecek

Halk ne zaman bilgilendirilecek
 

Besparmaklardaki bayraklarımız


En çok tepki vermemiz gereken konularda bir suskunluk olduğunun farkında mısınız?

Gümbür gümbür geliyorum diyen bir Orams davası tehlikesi karşısında bile KKTC yetkililerinin sergilemiş olduğu ihmalkar tutum sayesinde, değil sadece adada yaşayan Kıbrıs’lı Türkler, dünyanın her yerinde yaşayan, özellikle de yoğun olarak İngiltere’de yerleşmiş ama KKTC’de bir şekilde bağı kopmamış vatandaşlarımızla, KKTC’de mülkü olan tüm yabacılar, çok büyük bir tehlike ile yüz yüze bırakıldı.

Sonuçta bakıyoruz ki; öncesinde olduğu gibi, bu karar sonrasında da siyasilerden etkin bir duruş göremiyoruz.

Yine devreye her zaman bu ülkenin kaderinde önemli hareketler ortaya koyan sivil toplum örgütleri devreye giriyor ve ATAD kararını kınama platformunun düzenlediği etkinliği halk insiyatifi gerçekleştiriyor.

Kıbrıs Türk’ü için bir felaket sayılan bu karar karşısında bile, siyasilerle sivil toplumun hiç eksiksiz kol kola ya da el ele olamıyorsak acaba hangi felaketlerde bir araya gelebileceğiz? Kınama yürüşünde tek tük siyasi yer alsa da, tam ve güçlü bir birlik mesajını verecek o tabloya çok ihtiyaç vardı...

Yoksa; bugünkü suskunluk kadar, geç çıkaracağımız gürültü de bir işe yaramayacaktır.

Bir başka önemli konu : Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Alithia gazetesi, ’’Tecoma Travel And Tours’’ adlı bir şirketin Güney Kıbrıs’taki Larnaka havaalanından İstanbul ve İzmir’e ’’direkt uçuşlar’’ düzenlediğini yazdı. Ayrıca gazeteye konuşan şirket yetkilisi Markos Skitinis, İstanbul ve İzmir seferlerinin ’’Astra Airlines’’ aracılığıyla yapıldığını söyledi.

Şimdi bu haberle ilgili KKTC yetkililerinden bir açıklama gören oldu mu?

Ya da KKTC yetkilileri bu konuda Türkiye’den bir açıklama istedi mi ?

Limanlar mı açıldı da haberimiz yok ?

Halk bu konunun doğru olup olmadığını bilmek istiyor. Yani halk bu ada üzerinde vermiş olduğu var olma mücadelesinin ne kadar delindiğini de bilmek istiyor.

Eğer doğruysa; biz bütün kozlarımızı herşeyimizi vermiş bitirmiş yutulacak bir lokma kıvamında bekliyoruz demek değil midir?

Yani artık bir önemimiz kalmadı ! Bu mudur ?

Sağolsun yetkililerimiz zaten susmakla, önemli ya da değerli olmadığımızı yeterince hissettiriyor.

Daha bitmedi.

Bir AB yetkilisine, rahatsız olmasın diye kendi topraklarımız üzerindeki bayrağımız, örtülsün mü diye sorulur ve bayrağımız örtülür, günlerce konu olur ama hiç bir yetkiliden bir açıklama gelmez

Yetkililer her durumda suskun !

Anlaşılan o ki geleceğimizle ilgili ne planlar yapılıyorsa sessiz sedasız yapılıyor.

Günü gelince de halk başının çaresine baksın denilecek.

Müzakereler devam ediyor da Rum istek şarkılarını dinliyoruz hep..1963-1974 arası yaşananları yok sayan ve unutturmak için her türlü yalana başvuran, Rum lider Hristofyas daha toprak istiyor ve o da yetmiyor 110, 000 Rum’un Kuzeye yerleşmesinden bahsediyor..

Öte yandan; KKTC Cumhurbaşkanı Talat’la bir araya gelen, AB Komisyon Başkan Yardımcısı Verheugen “AB üyeliğinin avantajlarından yararlanmak Kıbrıs’lı Türklerin açıkca hakkı” demiş. KKTC’den ya da Kıbrıs’lı Türklerin egemen devletinden bahseden yok. Bize bireyler olarak doğrudan “Kıbrıs Cumhuriyetine” ait vatandaşlar gözüyle baktıkları için öyle değerlendiriyorlar.

Sayın Verheugen, hangi sözünüzde durdunuz da bu yalanlarla şimdi yine Kıbrıs Türk’ünün gözünü boyamaya geldiniz?

Size göre Kıbrıs Türk’ü AB’nin avantajlarını hak etseydi en başta ambargoları derhal kaldırırdınız.

Siz, Kıbrıs Türküne haklı davalarında her zaman sadece cezayı layık gördünüz. 2004 referandumunda da Türk tarafı yeter ki evet desin diye sözleriniz havada uçuşuyordu yoksa AB unutkanlık hastalığına mı yakalandı? Bunu Sayın Verheugen’e hatırlatıp yüzüne vuracak bir yetkili neden yok?

Biz bilmesek de olur ...Bizim dışımızdakiler biliyor ya herşeyi.. Biz de kim oluyoruz?

Bu ülkede ne hakkımız var?

Sadece biz miyiz? Yurt dışındaki Türkler de şikayetçi, Dün Londra Türk Radyosunu dinledim “Kıbrıs Masası” programı yapımcısı Mustafa Güllü diyor ki; “defalarca KKTC yetkillerine ulaşıp bilgi almaya çalışıyorum ama hepsinin sekreterleri çok meşgul olduklarını ve canlı yayına bağlanamayacaklarını söylüyorlar.”

Yurt dışında bulunan yaklasık 500, 000 Kıbrıs’lı Türk seçme ve seçilme hakkı konusunda siyasilerin verdikleri sözlerde ne kadar samimi olduklarını öğrenmek ya da görmek istiyorlar.

Bundan doğal da birşey olamaz..Bir söz verilmişse yerine getirilmelidir.

Kaldı ki tam da güç birliği yapmamız gereken bir zamandayız..Dünyanın neresinde olursa olsun kendi halkımızla el ele vermeyeceğiz de kiminle el ele olacağız...

Eskiden Rum zulmüyle köyümüzden yerimizden olup, “ orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdü” şarkısını duyar yüreğimiz sızlardı ;

Ama yetkililerin bu ilgisizliği, duyarsızlığı ve bananeci tavırları devam ederse, çok kısa bir süre sonra şu cümlelerle bu şarkıyı söyleyip hep birlikte ağlayacağız.

“Orda bir ülke var uzakta o ülke bizim ülkemizdi ...bilmesek de duymasak da o ülke bizim ülkemizdi.”

 
Toplam blog
: 62
: 707
Kayıt tarihi
: 18.11.08
 
 

1962 dogumluyum. Doğu Akdeniz Üniversitesi mezunu bilgisayar programcısıyım. Mesleğim gereği birçok ..