Halk ozanı Aşık İrşadi'den Atatürk şiiri

Halk Ozanı Aşık İrşadi, halen Antalya'da Orman Bölge Müdürlüğü'nde memur olarak çalışıyor. Zaman zaman onunla birlikte Isparta, Kütahya, Kütahya Simav, Kütahya Domaniç, Kütahya Tunçbilek, Aydın / Söke, Aydın / Nazilli, Aydın / Kuşadası ve Bursa / Tirilye gibi il ve ilçelerde düzenlenen sanat, kültür ve şiir etkinliklerinde bir araya geliyoruz.

Sazı yoktur, ancak doğaçlama olarak okuduğu şiirleri nefistir. Tam anlamıyla geniş kültürlü bir halk ozanıdır. Aynı zamanda vatanını, milletini seven bir Atatürk hayranıdır. Halk şiiri geleneğine bağlı olup şiirlerinde yapıcı ve birleştiricidir. İsyankar değildir. Onun şiirlerinde Anadolu'nun sıcak bir iklim coğrafyasını yaşamak gibi duyguları ön planda görmek mümkündür. Sıcak kanlı, o denli vefalı ve samimidir.

Ozan gözlerini açınca önce Atatürk'ü görüyor, Tarih deyince, mazi deyince Atatürk'ü hatırlıyor. Dikmen Sırtlarında coşkulu, heyecanlı sevgi dolu Seymenleri de selamlıyor. Oradan Güneydoğu'ya koşuyor, Atatürk'ü selamlarken Dicle ile Fırat ile kucaklaşıyor.Dicle'nin, Fırat'ın coşku dolu çağlayışına hayran kalıyor.Daha sonra Toroslara, Kaçkarlara ve Ağrı Dağı'na kanat açıyor.

Bunlarla birlikte bilgi çağına adım atıyor; "İlim Çin'de bile olsa gidip alınız, öğreniniz" hadis sözü uyarınca bilgiyi araştıranları da unutmuyor. Onların araştırma ve inceleme yapmaları için çağrıda bulunuyor. Atatürk'ün " Hayatta en hakiki mürşit ( yol gösterici) ilimdir" veciz sözüne gerçek anlamıyla inanıyor ve bu düşüncelerini şiirin lirik dizelerinde pekiştiriyor.Barıştan ve sevgiden yanadır. Yine Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh"sözlerine dikkat çekiyor.Bunlarla birlikte hürriyete aşıktır, özgürlüğe sevdalıdır.

Bu vatanın Gazi M.Kemal Atatürk tarafından bizlere armağanı olduğunu bu güzelim anlamlı , coşkulu ve manidar şiirinde açık bir dille, yaşan bir Türkçe ile anlatıyor. Bence bu şiir, orta dereceli okullarımızın kitaplarında bulunmalı ve Türkçe derslerinde üzerinde durulmaya değer niteliktedir.

28 Şubat 2009 tarihinde Bodrum'da yine bir şiir etkinliğimiz vardı. Bu şiir etkinliğine gelmemişti. Gelmemişti ama hemşehrisi Antalya'dan şair Ömer Ocak vasıtasıyla bana armağan olarak gönderdiği bir şiiri var. Özellikle Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e yazdığı, O'nu dizelerinde anlattığı halk şiiri geleneğine uygun olarak kaleme aldığı " ATATÜRK'Ü GÖRMEK" adını taşıyan şiirini o toplantıda okuduk; kullaklarını çınlattık. Bu güzelim şiirini kenarda, köşede defter yaprakları arasında yitirilmesine gönlümüz razı olmadı.. MB, vasıtasıyla siz değerli okurlarımla bu güzelim şiirini, sizlerle de burada paylaşmaktan onur duyarım.

Buradan da sevgili Halk ozanımız Ali İRŞİ (Aşık İrşadi)'ye selamlar, sevgiler gönderiyor ve sağlıklı günler diliyorum. Adı geçen şiirini aynen sunuyorum:

ATATÜRK'Ü GÖRMEK

Çevirip gözümü şöyle maziye
Bakınca hep seni, seni görürüm
Cepkende madalya geçen gaziye
Bakınca hep seni, seni görürüm

Dikmen sırtlarında yağız seymene
Hudut kapısında duran teğmene
Çanakkale'deki kopuk düğmene
Bakınca hep seni, seni görürüm

Özgürlüğe doğru uçan kanata
Gökçe gözlerinle gülen hayata
Kabına sığmayan Dicle, Fırat'ta
Bakınca hep seni, seni görürüm

Toros'a, Kaçkar'a, Ağrı Dağı'na
Dünyayı kuşatan ilim ağına
Önümde bekleyen bilgi çağına
Bakınca seni, hep seni görürüm

İlim Çin'de olsa araştırana
Yurdumu gururla yarıştırana
Devleti devletle barıştırana
Bakınca hep seni, seni görürüm

Ezelden düşkünüm ben hürriyete
Basmışım mührünü Cumhuriyet'e
Göğsümde çırpınan bir yumruk ete
Bakınca hep seni, seni görürüm

Bilirim bu vatan senden hediye
Soyadını koyduk Atatürk diye
Gönlümü coşturan şu İrşadi'ye
Bakınca hep seni, seni görürüm.

Ali İRŞİ ( Aşık İRŞADİ - ANTALYA )

****************

Not: şairin isteği üzerine şiirin adı " Atatürk'ü Görmek " şeklinde değiştirilmiştir. 24 Ekim 2010. A.Güler.