Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '15

 
Kategori
Güncel
 

Halk savaşa karşı mı?

Halk savaşa karşı mı?
 

google


Bu sorunun yanıtlarını değişik bakış açılarıyla ve değişik demografik gruplar için bulmaya ve irdelemeye çabalayalım.

Öncelikle, halk yok bu konuda. Halklar var ve TC’deki 100 halk, savaşa karşı kendi içinde ‘evet, hayır, belki, bilmiyorum’ açılımındaki yanıtların hepsini verebilir. Yani etnik köken, savaş için kültürel bir parametre olmamış bizde pek.

Halkların Hitler’i seçimle başa getirdiği düşünüldüğünde ve 1. Dünya Savaşı’nda alman sosyal demokratlarının paşa paşa savaşa gittiğine bakılırsa, halkın aşağıdaki veya yukarıdaki bölümlerinin de bu konuda farklı farklı davranmadığını görüyoruz demektir.

Devamında:

Lgbti grubu gibi marjinallerin ve onun altkümelerinin bile, politik ve savaşsal konularda pekala bir uçtan bir uca değişen yanıtlar, tutumlar ve davranışlar içinde olduğunu da bizzat gözledim.

Zaten:

Halk savaşmaz. Erkek, 20 yaşında erler savaşır. Halkı terör etkiler ama savaş pek etkilemez. Bu kezki savaş, teröre karşı yapılıyor gösterildiğinden dolayı, bunu imlemek gereğini duyduk.

Savaş çıkalı 1 haftayı geçti. Ondan sonraki anketlerde AKP’nin oyları hala % 40 civarında görünüyor. Bununla da, MHP’yi de katarsak, hala halkın yarısından çoğunun hala savaşa karşı olmadığını görüyoruz demektir.

Peki, tersinden bakalım o zaman:

Halk savaşı neden ister?

Çünkü:

Savaşın sonuçlarını bilmez. Halk, yaptığı hemen hiçbirşeyin sonucunu düşünmez ve bilmek istemez. Sorumluluğunu da almaz. O nedenle devlete ve hükümete yaslanır. Onun için oy vermek, bunun içindir.

TC’nin halkının rahat bir tarafına battı. Hem de feci battı.

TC halkı savaş unuttu. Hem de çok unuttu. Savaş görmüş bir kuşak şu an yok.

32 yıllık liberalizmden sonra halk, artık sınıf atlama hayalinin bittiğini gördü gibi.

Örnekleme:

1982’de Sirkeci-Halkalı banliyö treninde bir evsiz görmüştüm. Şöyle diyordu sesli olarak:

“Savaş çıksın. Ölen ölsün. Sağ kalanlar doyar o zaman.”

(“Doyayım” dememişti, o kesin.)

Bunu şöyle diyelim şimdi için:

“Savaş çıksın. Ölen ölsün. Ben sağ kalayım. Yeniden sınıf atlayabilirim o zaman.”

Devam:

Kapitalizm, hemen her dominant hegemoni gibi, varlığını savaşa dayandırır ve savaşla sürdürür. Savaşla da bitirir, o ayrı konu. (Ancak bu, kapitalizmin sonunu şu an geldiği anlamına gelmez.)

Çünkü:

Savaşlarda işsizlik negatiftir. İnsanlar bedavaya, hatta ‘vatan millet Sakarya’ için, üste para vererek çalışırlar ama bunu barışta yapmazlar. Yani savaş, artı-sömürü için gayet uygun bir araçtır.

Daha devam:

Tayyip gitmek istemiyor. Seçimden önce de bu olasılık vardı ama en düşük olasılıkla. Zaten HDP = % 13 de epeyi düşük bir olasılıktı. Şimdi olasılık bitti, gerçek var ortada. Gayet de, pragmatik ve oportunist bir gerçek.

Ne olur peki?

1983-2013 arasındaki 100 bin ölü gibi olur. Belki 5 senede olur bu kez.

Sınırlar fiilen silinir.

Her tür kriminalite, sivilsel ve devletsel olarak kronikleşir. Aslına bakılırsa da, çoktan kronikleşti bile.

Para bu tür ticaretten edinilir. Harp zenginleri bolarır.

Çok göçmen olur. TC’nin nitelikli nüfusunun önemli bir bölümü, özellikle gençler ülkeden kaçar.

Turizm fiilen sıfırlanır.

Üretim artar.

Nüfus az azalır.

TC’nin 10 milyon emeklisi ve 20 milyon vasıfsız-altı genci pek azalmaz.

TC emperyalist olmayı bu kez öğrenir. Aslına bakılırsa, öğrendi bile. AKP’nin görünürdeki ters köşeye yatırışı ama aslında göstere göstere savaşı herkese sokuşu, bunun dolaylı göstergesi bizcesi.

İran dışında bölgede TC’ye el ense çekecek kimse yok. Dominant abi oluruz.

TSK savaşmayı yeniden öğrenir.

TC, 10 (yazıyla on) yıl daha yitirir.

Sonrası reform, çakma bir sosyal demokrat iktidar, vd, vb...

2023’e belki 2. Cumhuriyet ile gireriz, belki giremeyiz, 2028’e kalır o iş ve çok geç olur. 2029 Krizi, 2015’te bile ayan beyan ortada çünkü.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..