Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Halk şiirinin, yurtdışındaki yüzü ve gurbetçi ozanlarımız

Sinan Adıgüzel, Sanatçı - Arş. Yazar
FARKLI BİR BAKIŞ
namesinan@hotmail.com

Halk şiirinin tarihsel süreçte birçok anlamda omuzladığı yük ve sorumluluğu zannediyorum, bilmeyenimiz kalmamıştır.

En olunmaz problem, endişe ve özlemlerimize vb. bu güne değin, olabildiğince merhem sunan, bu akıcı gizem, deyim yerindeyse, her an biz insanoğlu ile beraber, gelişip, yürümüştür.

Farkında olsak ta, olmasak ta, her yönüyle, bizlerin ortak içten gelimi olan, halk şiiri, yani biz halkın malı, gurbette de, bizimle yürüye gelmiştir.

Birçok zaman özellikle, sözlü kültür işlevi ağır basıp, tarihi süreçte, sansürlenmiş kültürlerin, inançların vb. devam ettiricisi rolü de, üslenen halk şiiri, bu defa da, gurbetçi yanımızın yaralarını, endişe ve özlemlerini vs. yansıtıcı olma rolünü, üslenmiştir.

İşte bu defa da, bu köşeyi, gurbetçi Ozanlarımıza ve onların aslında bizi yansıtan, Şiirine açtım.

Umarım sizde, en az benim kadar, ilgiyle karşılarsınız.

Uzun yıllar gurbet ilde

Yıprandı canım yıprandı,

Bir perişan garip halde

Yıprandı canım yıprandı,

Gurbet bize vatan oldu

Bağlayıp ta tutan oldu

Hakkımızı yutan oldu

Yıprandı canım yıprandı,

Sağım fakat mezardayım

Lisan bilmez bir ildeyim

Görsen dostum ne haldeyim

Yıprandı canım yıprandı,

Avundum hep âlem ile

Mektup ile selam ile

Her gün bir dert başka çile

Yıprandı canım yıprandı,

Sefili’yim içten sancım

Sazımdan alırım hıncım

Tükenmek bilmiyor borcum

Yıprandı canım yıprandı…

Gine memleketim, düştü aklıma

Ekmeği bir başka, tuzu bir başka,

Kimi köyde, kimi yaylaya inmiş

Gelini bir başka, kızı bir başka,

Köyümün üstünde, turnalar uçar

Türkmen yaylasında, konup ta göçer

Bir yağmur danesi, bin damla saçar

Toprağı bir başka, tozu bir başka,

Bir anne gördüm ki, höllük eliyor

Bir neni tutturmuş, bağrım deliyor

Yavrusunu, toprağınan eliyor

Kundağı bir başka, bezi bir başka,

Gurbet yüreğime, soktu sancıyı

Can evimde, çörekledi acıyı

Gelin dinleyelim, Senem Bacı’yı

Türküsü bir başka, sözü bir başka…

Bir gül gibi, kendi anayurdundan

Koparıp kenara, attılar bizi,

Kanımız emdiler, bir kene gibi

Sonrada yad ele, sattılar bizi,

Bilemedik, töresini dilini

Eloğlu zalimdir, görmez halini

Bırakmaz açasın, gonca gülünü

Tutup dertten derde, kattılar bizi,

Ezeli saymadık, daha neler var

Adımız koymuşlar, yabancı barbar

Bu elde boynumuz, bükene kadar

Bırakmayıp burda, tutular bizi…

İşte kimi zaman, bir Aşık Nesimi Çimen, oluverir gurbetçi Ozanımız, kimi zaman bir Zamani, kimi zaman Aşık Ali Nurşani oluverir, kimi zaman Kemteri ve kimi zamanda, daha bu günlerde, mezarını ülkemize, yeni, yeni getirme çabasında olduğumuz, Nazım Hikmet oluverir.

Kimi çalışmak için gitmiştir, kimi sürgün ve kimide bilmem nasıl?

Tabii, bu ufacık köşeye, adını saydığımız saymadığımız, tüm Gurbetçi Ozanlarımızı ve onların sayısız hizmetini, sığdırmamızı beklemeyin.

İyisi mi bu adını saydığımız, saymadığımız tüm değerlilerimize vefasızlık etmeyelim. Zira öyle ya da böyle, tüm bu kıymetlilerde, bu ülkenin evladı ve her biri bizden birer parçadır.

Ve yine her biri, tartışmasız, eşsiz birer kültür elçisidir.

Tüm bu değerlilerimizin yaşayanlarına, sağlık ve sıhhat, vefat etmiş bulunanlarına da, Yüce Allah’tan gani, gani Rahmet dilerim…

13/09/2009 - 14:25

 
Toplam blog
: 64
: 435
Kayıt tarihi
: 20.04.10
 
 

Sinan Adıgüzel, sanatçı yazar, 08.10.1977 tarihinde Adıyaman’da dünyaya gelmiştir. İlköğre..