Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

Halk sol partilerin kendi aralarındaki kısır çekişmeden bıktı

Ülkenin gündemi hızla değişiyor ve genellikle değiştiriliyor. Daha birkaç gün önce ‘açılım’ nidaları ile gündem meşgul edilirken, birden bire ‘DTP nin kapatılması’ gündeme geldi. Muhtemel ki bunu bir süre ‘siyasi partilerin kapatılması doğru mu? Yanlış mı? veya demokratik mi? değil mi?’ tartışmaları izleyecek.

Yüksek! siyasetçiler bunlarla uğraşırken, halk ve özellikle de tarım kesimi, küçük esnaf, işçi ve memur, kendi ailelerinin geçim derdine bir çıkış yolu arıyor olacaktır.

Geçtiğimiz on yıllarda halkın umudu olan sol partiler ise ne yazık ki günümüzde kendi aralarındaki çekişmeyi bir oyuncak haline getirmiş, kendilerini siyasetten ve halktan soyutlamış garip bir görüntü vermektedirler.

CHP cephesinde, halkın defalarca seçimlerde ‘sana iktidar yolu açmıyorum’ dediği Sn. Baykal ve ekibi, bu ikazı anlamamış olmalı ki, henüz ülke siyasetinin önünü yeni ufuklara ve özellikle genç yöneticilere açmak düşüncesinde değil gibi bir görüntü veriyor. Sn. Baykal ve ekibi, adeta ‘ben partinin başında olmazsam ne hale gelirsiniz, biliyor musunuz? Küçük dağları ben yarattım.’ düşüncesi içersinde ülkenin önünü tıkamakla meşgul.

Siz hiç Sn. Baykal’ın AKP yi eleştirmesinin dışında ‘biz şu konuya şöyle bir çözüm önerisi getiriyoruz. Bu toplumsal sorun için şu şekilde uygulanacak yeni bir proje geliştirdik’ dediğini duydunuz mu?

Görünüşe göre CHP halktan her seçimde olduğu gibi ‘kerhen’ oy istemeye devam edecek.

Solda en çok gelişmesi beklenen ve gerçekten gelişme potansiyeline sahip parti, bana göre DSP dir. Ancak, bu potansiyelin harekete geçirilebilmesi için de Genel Başkan değişikliği yapan DSP nin de, eski Genel Merkez yönetimini değiştirmesi ve kurumsallaşma yönünden biraz daha hızlı davranması gereklidir.

Ne yazık ki kısa süre önce, Genel Başkan’ ın olmadığı bir törende DSP nin örgüt kurulunun yaptığı büyük gafları ve DSP ye verdiği zararı yaşayarak gördük. Daha birkaç gün önce kuruluş için, Rahşan Hanım’ ın partisi olarak nitelenen DSHP ne geçen birkaç kişinin tekrar DSP ye dönmesi için alel acele ve çocukça bir tören yapıldığına şahit olduk. Basına, ‘gittikleri partide görev verilmediğini belirterek DSP ye geri döndüklerini’ açıklayan bu kadar az sayıdaki bir insan için, üstelik daha birkaç gün önce DSHP ye geçmiş ve geri dönmüş kişiler için böyle bir tören yapılması komik olarak nitelendirildi. DSP Genel Merkezi adına Örgüt kurulunun DSHP nin 38 İl başkanının DSP ye katıldığı şeklindeki hatalı açıklaması ise partinin kurumsallaşamadığının, hala her kesimdeki yöneticilerin başına buyruk demeçler verdiğini gösteren güzel bir örnek oldu. Dileriz bu aksaklıkların kısa sürede önüne geçilir. Aksi halde DSP kan kaybına devam edecektir.

Bana göre Sn. Rahşan Ecevit’ in bir inat uğruna ve yanlış yönlendirilmeler sonucu kurduğu DHSP ise hala merkez yönetimini kurabilmiş değil. Bunun dışında DHSP hala kişilerle ve DSP ye gidip gelenlerle uğraşıyor. Bazı yöneticileri ‘Bizim daha merkez yönetimimiz yok ki otuz sekiz il başkanımız olsun da DSP ye geçsin’ derken ve bu şekilde örgütün zafiyetini ortaya koyduklarının bile farkında değiller. DSHP nin çiçeği burnunda Genel Başkanı ise şimdiden, ‘seçime tek güvercin amblemli parti olarak biz gireceğiz, iktidar olacağız’ gibi iddialı sözlerle işe başladı. Bu vaatler gerçekleşmezse partinin nasıl bir yara alacağının farkında bile değil.

Görünen o ki DHSP, tüm örgütleri için yönetici kadrolarını bulmakta ve seçimlere katılmakta büyük sıkıntılar çekecektir.

Bir türlü partileşemeyen TDH ne gelince; Bu oluşum bol paralar harcanarak medyatik toplantılar yapıyor. Bir çok il ve ilçede diğer partilerden adam çekerek müstakbel yönetimleri oluşturulmaya çalışılıyor, ancak henüz seçimlere katılabilecek örgütlenmeyi dahi yapamadığı ve partileşemediği halde Genel Başkanlık için aday olan bir İlçe Belediye Başkanı, ‘İlk seçimde Başbakan olacağını’ söyleyebiliyor.

Görünüşe göre TDH henüz partileşemediğinden seçimlere katılabilmek için ya başka partilerle birleşmek veya hazır kurulu bir partiyi devralmak yolunu seçmek zorunda kalacaktır. Bunun dışında sık sık bu medyatik toplantıların harcamalarının kaynağının ne olduğu sorusuyla muhatap olmak durumunda kalacaktır.

Sn. Karayalçın’ ın CHP den Belediye Başkan adayı olarak ayrıldığı ve bu şekilde yeni genel başkanını seçmek durumunda kalan SHP ise ‘geniş kitlelere açılım’ hareketi yaparken bana göre tamamen gerilerde kaldı.

Ne yazık ki sol partiler kendi aralarında adam alışverişi yaparken, bir birlerine sataşma yarışına girmişken, ülke siyasetinde yer edinmeyi, halka açılmayı, toplumsal sorunlara eğilmeyi, sorunlara çözüm üretmeyi ve yeni toplumsal projelerle halkın karşısına çıkmayı ve ne olduklarını unutmuş görünüyorlar.

Beyler, bu işi çocuk oyuncağına çevirdiğinizin farkında mısınız?

Ülke elden gidiyor, her gün birkaç şehit haberi geliyor, siz buna nasıl bir önlem getiriyorsunuz ? Hala nasıl seyirci kalıyorsunuz?

Millet acından ölüyor, siz buna nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?

Anladık AKP çok kötü ve ülkeyi çok kötü yönetiyor? Siz nasıl yöneteceksiniz?

Lütfen artık halka, biz partinize gönül vermişlere ve parti üyelerinize neyi nasıl, ne zaman ve ne şekilde, kimlerle yapacağınızı, çözüm önerilerinizi ve yeni projelerinizi açıklayın. Kadrolarınızı açıklayın, neler yapacağınızı örgütlere söyleyin, söyleyin ki örgütler bunları halka anlatmaya başlasın.

Unutmayın; Bu halk artık aranızdaki kısır çekişmelerden bıktı.

 
Toplam blog
: 106
: 597
Kayıt tarihi
: 13.02.09
 
 

1953 Denizli doğumlu, evli ve iki çocuk babası. Doktor dişhekimi, şimdiye kadar yayınlanmış yedi ..