Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '13

 
Kategori
Tarih
 

Halka karşı orantısız güç kullanan diktatörler bunun bedelini ödemekten kurtulamazlar

Halka karşı orantısız güç kullanan diktatörler bunun bedelini ödemekten kurtulamazlar
 

Bugün Türkiye’de Gezi Parkı diktatörünün halka karşı orantısız güç kullanımının başına ne işler açabileceği konusunda tarihten alması gereken dersle ilgili örnekler o kadar çok ki hangi birini yazayım diye şaşırıyorum.

İkinci Dünya Savaşı 1945 yılında bittiğinde  Sovyetler Birliği orudusu “ Nazilerden büyük kurtarıcı “ olarak girdiği bir çok Doğu Avrupa ülkesinden çıkmadı ve Sovyet diktatörü JOSEPH STALIN’in emirleriyle Avrupa’nın Doğu Bloku ülkelerinde askeri kuvvetle halkların muhalefetine rağmen kendilerine bağlı Sosyalist diktatörlükler kurdu. Bu ülkelerden biri de Romanya’ydı. Yıllar geçtikçe Sosyalizmin emekçi sınıfına vaddettiği özgürlük ve refah yerine sefalet ve özgürlüklerin kısıtlanması yer aldı. Bir çok Komünist Doğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi Romanya halkı da buna karşı sık sık ayaklandı  ve bu ayaklanmalar bir çok defa kanlı şekilde bastırıldı. Romen halkı yokluk içinde yaşarken Komünist Sovyetler Birliği Diktatörlüğü’nün Romanya’nın başına getirdiği diktatör Nikolai Çavuşesku Bükreş’teki sarayında lüks içide yaşıyor ve sarayının inşaası için 2 milyar dolar harcıyordu.

15 Aralık 1989’da Romanya halkı Komünist diktatörlüğe artık yeter dedi ve yüzbinlerce insan başkent Bükreş meydanlarında protesto gösterilerine başladı. Bu göstericilere diktatörlüğün polis güçleri birber gazı, ilaçlı su ve coplarla mı müdahele ettiler sanıyorsunuz? Hayır, gerçek mermilerle yerden ve havadan helikopterlerden ateş ettiler birçok göstericiyi öldürdüler. İnşası için 2 milyar dolar harcadığı  sarayından durumu takip eden Komünist Romanya Diktatörü Nikolai Çavuşesku polisin ve askerlerin mermileri ile göstericileri yıldıracağını düşünüyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymamıştı. 1980lerin sonunda Sovyetler Birliğinde Komünizm yeni çökmüştü ve Doğu Bloku ülkelerindeki Komünist diktatörler Sovyet desteğinden mahrum kaldıkları için halk ayaklanmaları karşısında teker teker devriliyorlardı. 1956’da Macaristan’a 1968’de Çekoslovakya’ya olduğu gibi komünist diktatörlüğü kurtarmak için bu sefer gelecek olan Sovyet tankları yoktu. Sıra  Romanya diktatörü Çavuşesku’ya gelmişti.  Komünist diktatörlüğe karşı ayaklanan halka 15 Aralık 1989’da  gerçek mermilerle ateş edilerek orantısız güç kullanıması halkı yıldırmak bir yana Komünizme karşı Romanya Halk Devrimini başlattı.

Çavuşesku’nun çok güvendiği ordusu bir kaç gün tarafsız kaldı, sonra Romanya Halkının yanında yer alarak Çavuşesku’nun etrafındaki özel çekirdek ordusuna karşı savaşmaya başladı. Birkaç gün içinde halk ve Romanya ordusu Komünist Diktatörlüğün gizli polisini ve Çavuşesku’nun özel ordusunu yenerek Çavuşesku’nun sarayına girdi, diktatörü ve karısını tutukladı. Acele bir mahkemeden sonra Çavuşesku ve karısı Elena askerler tarafından 25 Aralık 1989’da kurşuna dizilerek idam edildiler. Böylece Romanya’da Komünizmin çöktüğü ülkeler arasında yerini aldı. Diktatörler halka karşı orantısız güç kullanmanın başlarına neler açacağını bilmiyorlar. Biraz tarih sayfalarını karıştırsalar iyi ederler.

 Rasih Bensan 18 Haziran 2013

 
Toplam blog
: 368
: 2280
Kayıt tarihi
: 05.05.12
 
 

BİLİM özellikle astronomi ve çeşitli konularda araştırmacı ve yazar Amatör fotoğrafçı, Ka..