Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '16

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Halkın Hakları

Son yıllarda; özellikle haklar anlamında geçmişe göre insanlar lehine iyileşmeler var.

Bu iyileşmeler, iyileştirmeler kişilerin kazançlarını artırırken, giderlerini azaltabiliyor. En azından insana insan olduğunu hissettirmesi bakımından takdire şayan olduğunu belirtmek ve daha da gelişmesi için, uygulayıcıları teşvik ederken tüketicileri de durumdan haberdar etmekte fayda var.

Özellikle kişilerin haklarını öncelikle bilmeleri ve doğru şekilde aramaları gerekiyor. Normal bir vatandaşın; kurumsal yapılara karşı dava kazanması, özellikle bir avukat ordusu tarafından temsil edilen, savunulan şirkete karşı insanı her ne kadar psikolojik olarak, kabul edilmiş bir yenilgi haline, çaresizliğe itse de son yılların birtakım uygulamaları biz sıradan insanlar için önemli bir kazanım olarak tüketici lehine olumlu bir gelişme diye düşünülebilir.

Tüketici lehine gelişmelerden en önemlisi bence; kaymakamlıklarda görev yapan “Tüketici Hakem Heyetleri.”  Her ne kadar eksikleri olsa da tüketici adına son derece olumlu bir gelişmedir diye düşünüyor ve inanıyorum.

Eksik noktaları da var tabi; Tüketici Hakem Heyetleri tüketicilerin ürün ve hizmetlerle ilgili birçok sorunu çözümlerken, kişilerin en önemli kaybını zaman ve ömürden giden kayıpları ne yazık ki telafi edemiyor. Hâlihazırda tüketicide de öyle bir talep şu anda pek yok gibi görünse de önemli bir sorun olarak görünüyor.  Kısaca açıklamak gerekirse;Tüketici diyelim ki beş yüz liralık bir ürün alıyor, ürün arızalı çıkıyor veya kullanma kılavuzundaki bir takım taahhütleri yerine getiremiyor. Böyle bir durumda tüketici ürününü değiştirmek veya yenisini almak istiyor. Müşterinin talebi üretici veya satıcıya ilettiği talep olumsuz değerlendirildiği zaman kişi zorunlu olarak Tüketici Hakem Heyetine gidiyor. Bu noktada hemen günümüz tüketicilerinin birçoğunun üretici veya satıcı ile doğrudan yüz yüze gelmediğini de özellikle vurgulamak lazım.

Tüketiciye bir form veriyorlar ve bu formla beraber fatura ve servis fişlerinin delil niteliğindeki evraklar müşteriden Tüketici Hakem Heyeti tarafından talep ediliyor. Aynı şekilde üreticinin veya satıcının savunması isteniyor. Kurumsal şirketler avukatları kanalıyla bir savunma dilekçesi gönderiyorlar. Komisyon söz konusu dosyanın “Bilirkişiye” havale edip etmeyeceğine karar veriyor. Dosya yoğunluğuna göre, o dosya bir ila altı ay belki daha da uzun süre sonra kişiye bilirkişiye ve davanın bilirkişi kanalıyla çözülmesi bir yılı bulabiliyor. 

Müşteri eğer başvurusu haklı bulunursa; yeni ürün, değişim veya bedelini alabilmişse güle oynaya zafer kazandığını düşünüyor. Bence yeterli değil, böyle durumlarda çoğu zaman görünen kayıplar, görünmeyen kayıpların yanında devede kulak kalıyor.

Hâlbuki böyle bir durumda tüketicinin üründen daha önemli bir sorunu var ki bunu özellikle göz ardı ediyor ya da aklına dahi getirmiyor. O da kaybedilen mesailer, harcanan zaman, yol parası, kullanım eksikliğinden ötürü olası kayıpların maddi ve manevi zayiatlarıdır.

Kayıplar sadece ürünün yenisini almak veya bedel iadesi ile karşılanamayacak türden ancak daha önce de yinelediğim gibi bu da tüketiciler için bir gelişme hatta zafer denilebilir.

Bir insanın kayıpları birçok şekilde tezahür edebilir. Kayıp kelimesinden Türkiye’de insanların anladığı ne yazık ki, direk mali kayıplar. Ancak dolaylı kayıplar, güven kaybı, ömürden giden süreyi kimsenin hesaba kattığı yok. Hâlbuki sen üretici olarak X malını bana satmış, şu özelliklere ve şu güvencelere sahipsin diye reklam, kullanıcı talimatları ve garanti belgeleriyle bunu teyit etmişsin.

Ürün taahhüt ettiğin özellikleri taşımıyorsa benim ömrümden bu kadar zamanı almaya ne hakkın var. Bir insanın ömrü yetmiş yıl ise, bunun anlamı yaklaşık 1.533.000 bir milyon beş yüz otuz üç bin dakika eder. Ömür en önemli kayıptır.

Diğer Kayıplar;

a-Maddi Kayıplar;

Kargoda kaybedilen zaman ve para

Yol ve iletişim için kaybedilen zaman ve para

Fotokopi vs için kaybedilen zaman ve para

İşgücü kaybı

İş kaybı

b-Psikolojik ve Manevi Kayıplar;

Hatalı üretilen her ürün, hizmet veya maldan dolayı başta baş ağrısı olmak üzere, stres, üzüntü, üst amirlere karşı mahcubiyet, aile fertlerine karşı mahcubiyet diye sıralanabilir ki; ürünün veya hizmetin türüne göre kayıplar da elbette farklı olabilir. Etkisi artabilir de azalabilir de.

Tüm bu kayıplardan ötürü; Tüketici Hakem Heyetleri bir başlangıç olmalı ve diğer kayıpların da bir şekilde telafisi için insanımız bilinçlenmelidir. Bunun için de birlik olunması gerekir ki işte bunu sağlamak gerçekten kolay bir şey değil.

Organizasyon Güçtür!

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..