Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '15

 
Kategori
Siyaset
 

Halkın sabrını zorlamayın

Seçimler yapılalı iki aydan fazla bir zaman geçmişken hala meclisin kapalı ve hükümetin kurulmamış olması lüksünün faturası, öyle sanıyorum Aksaray’ın maliyetinden de yolsuzlukların tutarından da daha ağır olacak.

Ancak ne yazık bu faturayı da bizlere, yoksul halka ödetecekler.

Tıpkı; devlet ve asker destekli uyuşturucu ticaretinin aksamadan devamı için sürekli bir kaos ortamının varlığından beslenen kan emicilerinin destek verdiği terörün faturasını bize ödettikleri gibi.

Tıpkı; laiklik, Kemalizm, Cumhuriyetin vazgeçilmez ilkeleri, ülkenin ve vatanın bölünmez bütünlüğü diyerek askeri vesayete kucak açan, darbecilerin önünü açanların, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ülkeyi uğrattıkları yıkımların bedelini bize ödettikleri gibi.

İktidara geldiği günden beri çeşitli adlarla teröre karşı barış projelerini gündemde tutarak ülkeyi yöneten AK Parti de, son seçimlere kadar tüm sosyal ve ekonomik politikalarını AK Parti karşıtlığı üzerine kurduğu için bugün ne yapacağını şaşırmış vaziyette bir CHP de; koalisyon oyununu günlerdir sahnede oynuyorlar.

Seyircilerden alkış alamadıkları gibi, oyunu kötü oynadıklarının da farkında değiller.

Neymiş efendim, 35 saat” istikşafi” görüşmeler yapmışlar.

Her zaman yaptıkları gibi, işin içerisine biraz gizem katarak önemli bir şeyler yaptıkları algısını yaratmaya çalışıyorlar.

Bu yazıyı okuyanların da büyük bölümü bilmezler istikşafi görüşme nedir? Çünkü bende google da araştırıp öğrendim.

Keşfetmek, tanımaya çalışmak anlamına gelen, kimilerinin de daha kolay anlaşılsın diye “ön görüşme “ olarak topluma sunduğu istikşafi görüşmelerde AK Parti ve CHP yöneticileri birbirlerini tanımaya, keşfetmeye çalışmışlarmış!.......

Oysa bu tür anlaşılmaz kavramların, gizemli sözcüklerin ardına saklanmaya hiç gerek yok.

7 Haziran da yapılan seçimlerde sizlerin “cahil, aptal, oy vermesini bilmez” diye küçümsediğiniz, aşağıladığınız, kimi zaman da yok saydığınız halk, çok net, açık, anlaşılır bir dille size talebini, demokratik iradesini gösterdi.

“Uzlaşın” dedi.

Kendi siyasi çıkar ve beklentilerinizi, egolarınızı, komplekslerinizi bir kenara bırakın, ülke çıkarları ve çocuklarımızın geleceği için ; ön yargılardan arının ve en kısa zamanda hükümeti kurun,ülkeyi bu kaos ve karanlık ortamdan kurtarın.” Dedi.

Yıllardır birbirlerinin en gizli sırlarını çarşaf gibi ortaya döken, yatak odalarını bile keşfedenler şimdi yeniden neyi keşfedecekler?

Yapmayın beyler, bu yaptığınız, düpedüz ayak sürmedir, oyalama taktiğidir, halk iradesini yok saymaktır.

Belki farkında değilsiniz ama, bu sağduyulu halk, her şeyin, tüm olup bitenlerin farkında ve siz onların sabrını, tahammül sınırlarını zorluyorsunuz.

Yarın yeni bir seçim olduğunda size yine ve yeniden öyle bir ders verirler ki, bir daha ömrü billah -istikşahi görüşme yapma fırsatı da bulamazsınız.

Bence şansınızı fazla zorluyorsunuz.

Bu ülkede üç ayda iktidar olan ama üç günde yok olan partileri de gördük.

Görünen o ki, bazı çevreler ajandalarına belli bir tarih yazmışlar ve şimdi adını söylemesi bile zor görüşmelerle o tarihe kadar bizi oyalamaya çalışıyorlar.

Çözümsüzlük değil, çözüm üretmek için halktan oy isteyen siyasiler, Türkiye’nin en büyük sorunu için derhal bir araya gelmeli” diye buyurmuşlar.

Kuşkusuz bu çağrıyı yaparken her geçen gün daha da artan terör olaylarını kastetmiştir Sayın Kılıçdaroğlu.

Ancak, bir hükümet kurmadan bir araya gelen siyasiler hangi sorunu çözebilirler?

Yeniden birbirlerini keşfetmek, tanımaya çalışmak için toplanmalarını, bir araya gelmelerini istemiyoruz.

Kamu görevlilerine saldırılmasın, kamu mallarına zarar verilmesin, gençlerimiz öldürülmesin, kısaca analar ağlamasın istiyoruz.

Eşit yurttaşlık temelinde tüm hak ve özgürlüklerin güvenceye alınacağı, yeni bir anayasa istiyoruz.

Bu yeni anayasada tüm kimliklerin, ayrımsız evrensel insan haklarına uygun biçimde tanınmasını, temsil edilmesini, kendilerini ifade etmesini istiyoruz.

Koşulsuz ve kalıcı bir barış için silahların susmasını, demokratik sistem içerisinde hukukun üstünlüğüne dayalı bir adalet ve paylaşım istiyoruz.

Geçmişe yönelik tüm karanlık cinayetlerin, katliamların, toplu kıyımların aydınlatılmasını, sorumlularının hesap vermelerini, yolsuzluklara bulaşmış tüm bürokrat ve siyasilerin yargılanmasını istiyoruz.

Ama siz ne yapıyorsunuz.

İstikşafi görüşmeler!

Yapmayın beyler, halkı daha ne kadar oyalayacaksınız?

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 11.08.2015/BODRUM

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..