Halkın Seçimi

Sevgili okurlar, önümüzdeki pazar Cumhuriyet tarihimizde ilk kez Cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gideceğiz. Sıcak bir Ağustos pazarında zahmetli olacak, ama ülkemizin geleceği için görevimizi yerine getirmek zorundayız. 

Biliyorsunuz bu seçimde üç aday var. Son derece adaletsiz bir ortamda adaylar kendilerini tanıtmaya çalışıyorlar. Seçim sonucu yine sıkıntılı olacak. AKP in adayı seçildiği takdirde ülkenin geleceği ciddi şekilde sıkıntıya girecek, gözüküyor. Neden mi? AKP ne yazık ki bu ülkeyi ikiye bölmüş durumda, ne yapılırsa yapılsın kırılan vazo gibi bu iki parça bir araya gelmez. AKP adayının bu bölünmüşlüğe oynaması da işin ayrı bir tarafı. CHP ve MHP in ortak adayı ise bölünmüşlüğü giderme çabasında başarılı olması halkın tercihine bağlı. Kürtlerin adayı sembolik olarak ilk turda kendini gösterecek, ikinci turda kürt halkının tercihi ise belirsiz. 

Bu pazar tahminlerin üzerinde bir katılım bekliyorum. Ve seçmenlerin sağduyusuna güvenmek istiyorum. Bu seçimler seçmenin ne kadar gururlu, bağımsız, geleceğini görebilme ve özgüven sahibi olduğunu gösterecek. 

Aksi  takdirde yaşadığımız bu güzel ülke, sıkıntılı, krizlerle iç içe günleri yaşayacak. İleriyi göremeyen, çocuklarına torunlarına saygısı olmayan, ben odaklı yaşayan, kömüre, beleşe kanan bir halk olarak yaşamayı tercih eden bir toplum olmayı tercih ederse diyeceğimiz olamaz. Layık olduğu biçimde yönetilmek halkımızın elinde. 

Sandığa giderken kaç seçmen bu düşünceler içerisinde olur, pazartesi sabahı göreceğiz.

Esnafı, çiftiçiyi, işçiyi, emekçiyi, emekliyi artık düşünmek istemiyorum. Her koyun kendi bacağından asılır.

Son olarak AKP zihniyetinin dindar kesime yaptığı kötü imajı düşünün. Dindarlık bayrağını en önde taşıyanların, gözlerinin nasıl kör olup, zırvaladıklarını düşünün.