Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hallederim ben. Kendim!

Hallederim ben. Kendim!
 

Nerelerden gelir insanlar,nerelere gider? Bilir mi bir çoğu? Yazılanlar çizilenler ...Yazılanlar çizilenlere yapılan yorumlar...Yaşananlar..Yaşananlara yapılan yorumlar...Kimin gerçek kimin sahte olduğunu anlamanın tek yolu onu tanımak mı? Uzakta bile olsa elinin bir hareketiyle anlaşılabilir mi sahtelik? Gözünün içine baka baka yalan söyleyenleri gördüğünde koşarak uzaklaşmalı mı insan, yoksa görmezden mi gelmeli yalan söyleyen gözleri?

Gözümün önünde oynanan şahane bir oyun bu. Hani, o kadar komik ki gülmek bile, o kadar duygusal ki ağlamak bile, o kadar korkunç ki dehşete düşmek bile ve o kadar gerçek ki şaşırmak bile kifayetsiz kalıyor.

Yüzeydeydim...Fazla dalga da yoktu üstelik. Hafif hafif kıpıdıyordu bedenim suyun üstünde. Yanımdan geçen gemiler can simitleri atıyorlardı.Sadece elimi kaldırıp “Kalsın! Sağolun.”, diyordum. “Ben hallederim” ...Suyun altında sırtımı gıdıklayan balıkların , bana yardım ettiklerini sonradan anladım...”Siz..”dedim. “Kaçın! Küçüksünüz siz..Büyüklere yem olmayın, hallederim ben, kendim!”

Yüzeydeydim...Fazla dalga da yoktu üstelik... Yavaş yavaş bıraktım kendimi derinlere...İnişim o kadar usturupluydu ki yabancılık çekmedi deniz altı halkı...Bir manta sırtımı sıvazladı...Denizatı kuyruğunu salladı...Müren’in suratında daha bir huzur...Yosunlar en güzel yeşillerini, mercanlar en şahane kırmızılarını sundular bana...Onlar olduğu için belki derinlik sarhoşluğuna kapılmadım...Vurgun yiyemeyecek kadar sakindim...Yüzey uzak..Ama uzak olduğu kadar da yakın...Yakın’ın olasılığı, uzak’ın imkansızlığını öldürüyordu...

En dibe değmedi daha ayağım. Ama hala sakinim..Olana bitene,sahteliğe , gerçeğe , yaşananlara ,yaşanmamışlara,yaşanamayacaklara, gereksiz yalanlara, en gereksiz sahte dürüstlüklere,o dürüstlüklerin ve o yalanların takdir toplamasına, alanlarımdan çekilip koparılmama, vazgeçişlere, kabul edişlere, duyduklarıma,inandıklarıma ,inanamadıklarıma, şu hayatıma dair ne varsa, dibe batarken uzaktan ama bir o kadar da yakından bakıyorum....

Ayaklarımın yere değmesine az kaldı. “Ha gayret”e bile gerek kalmadan ittireceğim kendimi yüzeye doğru...Nefes alamıyor değilim.Bundan değil yukarı çıkma isteğim... Benim yerim orası,bunu biliyorum....Ben hallederim,bunu da biliyorum...




dipsos: bu ve bir çok yazıyla dinlenmesi gerek: Jeff Buckley - Hallelujah

fotoğraf: nollind.whachell.com/.../2007/5/25/shorpy.html

 
Toplam blog
: 82
: 1186
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

İstanbul'da yaşanan tüm aşkların, tüm ayrılıkların, tüm özlemlerin, tüm nefretlerin, tüm eğlenceleri..