Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '16

 
Kategori
Magazin
 

Halt Projeleri

Halt Projeleri
 

Filmlerin sadece film olduğunu düşünmek, dizilerin de aynı şekilde dizi olduğunu düşünmek aynı derecede saçma bir fikir tıpkı, sözde yarışma programlarının ve haberlerin de haber olduğunu düşünmek de aynı derece saçma.
 
Normal şartlarda bu saçmalıklar arasında ne doğru diye düşünülebilir. Patronu olan her yatırım normal şartlarda gelir getirmesi maksadıyla yapılan ticari atılımlardır. Kimisi uzun vadeli yatırımlar kimisi ise kısa vadeli yatırımlar olarak değerlendirilmelidir. Bu açıdan bakınca hiçbir filmi veya diziyi haberi seyretmemek lazım denebilir. Denmelidir de.
Kısa vadeli yatırımlar; öncelikle hedeflenen hâsılat gelirlerinin tutturulmasıdır. Uzun vadede ise; istenilen şartların oluşturulmasıdır. Sözgelimi normal şartlarda evinden işine, işinden evine dönen sıradan insanlar uyuşturucu çeşitlerini ya filmlerden öğreniyorlar, ya dizilerden ya da haberlerden veya daha da ilginci Yeşilay’ın tanıtım filmlerinden öğrenebiliyorlar ki, sıradan ve bu olaylardan haberdar olmayanlar için ise yarardan çok zararı dahi olabilir ki, genellikle de böyle oluyor. 
 
Hâlbuki insanların suça bulaşma nedenleri ve suça itenlerin tutulması ve bunun da çok mükemmel bir işlemle tereyağından kıl çeker ustalıkta yapılması gerekirken, çoğunlukla haber veya dramı anlatan dizi ve de film yapacağız derken farkında olmadan-olarak insanlara mükemmel halkla ilişkiler çalışması da yapılmış oluyor. “Reklâmın iyisi kötüsü yoktur.”
 
Bazı filmlerdeki mantığı anlamak için ise fazlaca kafa patlatmak gerekiyor. “Recep İvedik”, “Vizontele” ve “İnek Şaban”, “Hababam Sınıfı”, “Kurtlarla Dans” serilerinin makul ve mantıklı filmler veya diziler olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Sözgelimi; Kemal Sunal serisi filmlerin komik taraflarının olmasının yanı sıra zekâ izinden çok, hakaret ve aslında günümüz Türkiye’sine yumuşak geçişi sağlayan filmlerdir. Aynı şekilde edebi bir eser yapacağım derken eğitimde laçkalığın önünü açan ve serseri öğrenciliği moda haline getiren, ders dinlemenin ve düşünmenin, gürültü ve patırtının eksik olmadığı eğitim ortamlarına dönüştürülmek istenmesi halinde bu filmlerden çokça yapılmak ve izletilmek suretiyle bir ülkede eğitim sistemi ancak bu kadar sulandırılabilirdi. Doğal olarak; Hababam Sınıfı serisi filmler sözde komik olmalarının yanı sıra Türk Milli Eğitim Sisteminin kalbine saplanan bir hançerdir. Yazarının hafifçe solcu olması, sol entellüekteller tarafından desteklenmesi ile gündem olmuş, olabilmiştir. Gerçi bir zamanlar da, Atatürkçülük gölgesinde Atatürk eserleri canlı canlı Atatürk adına gömüldü.
 
Recep İvedik türü filmleri ise, tembellik ve resmen görmek istemeyeceğiniz tipi tiplerin sokakları işgal etmesini kolaylaştırmadıysa ülkeye ve ülkedeki insanlara gerçekte ne katkısı oldu. Sanat türü olan sinemadaki “Recep İvedik” karakterinin adı nedir? Şu an sokaklarda bu tip insanların tehdidi altında olan sıradan insan; bu tip filmlere çok şey borçludur! Bu tip filmler sahtekâr imamı normalleştiren süreci, haksızlığın normal süreç olduğunu ve mücadelenin boşuna olduğunu vurgulayan filmlerdir. Daha da önemlisi halkın kültürünü yerlere düşüren, buna zemin hazırlayan proje filmlerdir. Kurtlarla Dans gibi filmler sebebiyle özenti gençlerden kaç tanesi sırf caka yapacağım diye kambur kaldı bilen var mı? Ya da kaç genç, orta yaşlı o filmlerin büyüsüne kapılıp hapse veya mezara gitti, bileniniz var mı? Mafyayı yasallaştıran söz konusu bu tip filmler geçen gün Edirne Cezaevi'nde etkisini göstermiş olmalı ki, Mahkûm mafya mensupları nasıl bir psikolojik üstünlük elde ettilerse cezaevindeyken dahi cezaevi müdürünü ve gardiyanları feci şekilde dövülmesi haber oldu ki, bu durum kimin mahkûm olduğunun da özeti. Rize çayından! bahsetmeye, Ulus Rüzgarlı'dan bahsetmeye gerek de yok sanırım. Daha da önemlisi kimin umurunda.
 
Patronu olan her yatırım kar hedefiyle kurulur ve kullanılır. Sıradan insanın “açık pazar” veya kesinlikle hedef olduğu bu pazarın asla kazananı olmayacaktır. Bu olsa olsa, ünlü olma gayesi ile genç kızları önce ayartılıp, sonra ünlü olma hevesiyle İstanbul’a kaçması ve yolda yol göstericilere sermaye olmaları ile son bulacak bir yolculuk.
 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..