Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '12

 
Kategori
İnançlar
 

Hamd ve Tevbe'nin kişisel gelişime etkisi ve kulluğa katkısı nedir?

Hamd ve Tevbe'nin kişisel gelişime etkisi ve kulluğa katkısı nedir?
 

Samimi teşekkür ve özür nedir bilmeyenler, insanlık ve kulluk köprüsü-caddesi olan SIRATTAN geçemez...


Kitapçıları gezdiğimde bir çok kişisel gelişim kitapları görmekteyim. Özellikle 1990 yılında okuduğum %100 Düşünce Gücü adlı kitaptan sonra bir çok taklit kitap çıktı. Bu kitaplar özünde genelde bu kitabın değişik versiyonlarıydı. Neden bu kitaplara ihtiyaç duyulmakta?

İnsan, yaratılış itibariyle inanmaya eğilimlidir. Büyük güç olduğuna inanmak insanın kendisini iyi hissettirmektedir. Bununla beraber ihtiyaçtan doğurduğu inancını kendine zamanla uydurmasını bilmiştir. Allah, tarih boyunca AHLAKLI ADİL bir zemine oturan TEVHİT anlayışıyla insanların kendilerinin mutlu ve huzurlu yaşamaları için yeni bir peygamberle toplumun reset edilerek formatlanmasıyla yepyeni değerleri oturtsada insan zamanla bu değerlerin yerine eski inançlarının veya toplumun zengin ve şımarık güç sahiplerinin yozlaşmalarını takip ederek inandığı değerlerden tornistan yapmıştır.

Bu şekilde davranan köşe yazarlarını, yazarları, yönetmenleri, akademisyenleri görmek çok üzücüdür çünkü toplum doğru ve dürüst bir aydınlanmayı yazar ve sanatçı kişilikler vasıtasıyla yakalar.

Aslında kainatın en büyük yazarı olan Allah olmasına rağmen gerek kendini ilerici gören egemen güçler gerekse doğru yolda olduğunu sanan statükocu durağan muhafazakar kesim bir şekilde insanların Kuranla muhatap olmasını istememektedirler. 

İlerici egemen güçler Kuran'ı eskilerin masalları olarak görürken, muhafazakar kesimlerse atalarının inandığı şekli Kuran'a tercih etmekte örflerini ve adetlerini Kuran'ın önüne koymaktadırlar. Bu yüzden dindar görünen muhafazakar kesimler sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel olarak ilerleyemeden sabit kalmakla Kuran'ın imajına din adına temsilci olduklarını medya öne sürdüğünden inanç gerçeği bir türlü ortaya çıkamamaktadır.

Kuran, kulun kişisel gelişim kitabıdır.

İnsan kendi yaratılışına uygun en doğru sosyal, ekonomik eğitimsel yaşam misyonunu bu kitabın içinden ilkeler şeklinde rahatlıkla çıkartabilir.

Biliyorum, konuya uzun bir giriş oldu. Hamd ve Tevbe'nin kişisel gelişime katkısı nedir?

Evet bu soruya odaklanırsak bir milyon kelime kapasiteli Arapça bu iki kelimenin en fazla elli bin kelime kapasiteli Türkçe karşılıklarının teşekkür etmek ve özür dilemek olduğunu anlarız.

Allah bir kulun ne hamdına nede özrüne muhtaçtır, o Samed (Hiç bişeye muhtaç olmayan) ilah olduğu içindir bu açıklamam.

Öyleyse neden Hamd ve Tevbe istemekte?

Bu sadece bizim kişisel kulluk gelişimimizin şartıdır.

Nasıl ki insan hatalarını itiraf etmedikçe aynı hatayı yineler, mesela oynadığı kumarın kendisini mahvettiğini itiraf edemeyen kubarbaz, alkolik olan birinin durumunu kabullenmemesi gibi. Psikolojide insan kendi durumunu itiraf etmedikçe iyileşme olmuyorsa aynı durum kulluk bilinci ve ilerlemesi içinde geçerlidir.

Allah'a hamd eden bir kul aslında bu hamdıyla herşeyin sahibine teşekkür ederek, htalarından dolayı Allah'tan özür dileyen tevbesiylede hatanın farkındalığında olarak kendisine katkı sağlar. Şöyle ki, bir insan yürekten teşekkür ederse veya samimi özür dilerse o kişi ego dediğimiz kibrine yenilmemiş olur. 

İnsanlar arasında en sevilmeyen kişilik egosunu put edinen kibirlilerdir. Kibirli insanlar aslında yalnızdır zira gerçek samimi dostu olmaz. Çünkü kendisini seven ve hatalarını söyleyen dostlarının üzerini çizen her kibirli yaşamsal başarısızlığın okyanusuna şeytanın kibir aldatmacası yelkenlerini açmıştır. 

Kibirle yol alan insan hiç bir yere gidemeyen ama ilerlediğini sanan sonsuz gibi duran bir okyanusun içindeki yolunu arayan Robinson Crusoe gibi çaresizdir. O çaresizliğini bile itiraf edmez. Ferdiyetçidir. Kibir, bencillik ve cimriliğin tetikleyici unsurudur da. Kibir faşizmin ayrımcılığın kardeşidir.

Son yazdığım Kitap Kabe'nin Hayat Şifreleri'n de açıkladığım gibi bu kibir şeytanın insana HAVA tarafından yanaşmasından kaynaklanmaktadır.

Kibirli insana burnu havada denir, o burun hava alırken bile kalkıktır, o burun altında insanları ezdiğini sanır. Kibirli insanlara "havalı", "hemen havalanma", "hava civa" gibi kibri ifade eden laflar vardır. "Yüksekten uçma" "Yüksek uçuşun sert inişleri olur" gibi toplumda bolca duyarız havanın kibir ile alakasını. Hava grubu burçlar Kova İkizler ve Terazi aptallığa tahammülü olmayan burçlardır. Akılla yakından ilgisi olan bir konudur Hava ve Kibir. Akıl, kibirle davranırsa ne çıkar ortaya, hamdsızlık ve hatayı göremeyen nankörlük tevbesizlik çıkar.

Kibrin yenilmesi için gereklidir HAMD ve TEVBE. Bu iki önemli hususu yerine getirmek için birisinin elini tutmanıza veya tevbe almanıza gerek yok. Bize şah damarımızdan yakın olan Allah öyle bir örnek vermekteki hislerin merkezi kalple düşüncenin merkezi beyinin tam ortasındadır insan için (Bakara 185-186).

Tevbe eden bir insan aslında yaptığı hataların farkındalığını itiraf eder, tıpkı alkolizm altında kalan birinin tedaviyi kabul etmesinin ön şartı olan durumunu kabul etmesi gibi. 

Kazandıklarını kumara veren birinin gittikçe kötüye gittiğini görmesi boş kazanma umutlarını geriye atmasına bağlıdır. Şeytan insana ait tüm duyguları kötüye kullanırken elbette umududa kumarda kullanır, kazanma umudunu ateşler. Bununla beraber bunun olmayacağını görebilen ve saplandığı batağı görebilen insan yeni bir başlangıç yapabilir. Bu gerçek bir pişmenlık ve tevbedir. Bunun kaynağını farkındalık oluşturur.

Sosyal yaşamımızda yaptığımız hatalarda ne kadar samimi özür diliyebiliyoruz yada bize yardımcı olanlara ne oranda içten teşekkür ediyoruz.

Teşekkür etmesini ve pişman olmasını bilmeden gerçek dostluklarımız olamayacağı gibi, inanç içinde Allaha samimi teşekkür demek olan Hamd ve yaptığımız günahlardan pişmanlık duymakta bizim kulluğumuzun samimiyetle inşasını meydana getirir.

 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..