Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '09

 
Kategori
İzmir
 

Hamdi Türkmen haklı

Hamdi Türkmen haklı
 

Milliyet Ege'nin değerli yazarlarından sayın Hamdi Türkmen'in bu günkü yazısı "İzmir'in Bürütüsleri" başlığını taşıyor. Sayın Hamdi Türkmen'in dünkü yazısının devamı niteliği taşıyan bu günkü yazısında ileri sürdüğü görüşlere katılmamak mümkün değil.

Sayın Türkmen'in feryad niteliği taşıyan yazısından bazı yansımalar şöyle:

" İzmir son 20 yıldır, pek çok Anadolu kentinin gerisinde kaldı.

İddia ediyorum, İzmir’e tüm kötülüğü yapan, o, bu ya da başkası falan değil, biziz, biziz, biz İzmirlileriz...

İzmir olarak;
Dökülüyoruz...
Didişiyoruz...
Durduruyoruz...
Süründürüyoruz...
Sürünüyoruz...
En acısı da seyrediyoruz!.. "

Bu yazılanlar doğru. Hem de çok doğru. Ben de pek çok yazımda bu konuya değindim. Maalesef İzmir'in en büyük rakibi yine kendisi.

Birliktelik kurabilsek pek çok konuda ilerlemeye başlayacağız. Ama nerede?

Bu sefer hemen her alanda geri kalıyoruz, başarısız oluyoruz.

Örneklemeye kalksak, saymakla bitmez.

Mesela hemen spordan başlayalım. Göztepe'yi bilirsiniz değil mi? "Kim bilmez ki" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Hem de sadece İzmirliler değil, tüm Türkiye bilir diyorsunuzdur. Doğru, çok doğru.

Türkiye'nin Avrupa'da yarıfinal oynayan ilk takımı olan sarı- kırmızılılar, talihsiz bir şirket denemesinin ardından maalesef amatör kümeye kadar düştü.

Bu süreçte yönetimler arasındaki kavgalar, birbirini aşağıya çekme girişimleri, vs...

Sonuç ne oldu? İzmirlilerin elinde Göztepe, amatör kümeye düştü.

Sonra, Gaziantepli olan, İstanbul'da bulunan Altınbaş Holding'in sahibi İmam Altınbaş, kulübü T.M.S.F.'den satın aldı.

Ben dahil, hemen herkes bu durumdan rahatsız oldu. Kulübün İzmirlilerin elinde kalamaması herkesi üzdü.

Peki, eğri oturalım doğru konuşalım. Göztepe İzmirlilerin elindeyken niye küme düştü.

Altınbaş Holding'i ben de dahil olmak üzere hala tam olarak benimseyemedik ama kurumsallaşma açısından ders veriyorlar. ilk yıl pek hoş olmayan bir şekilde de olsa, iki yılda iki küme çıkıldı?

( Burada yeri gelmişken kulüp üyeliklerinin açılması sorununa da değinmek istiyorum. Altınbaş'ın bunu çözmesi gerekiyor.)

Peki niye İzmirliler başaramadı? Maçın devre arasında takımın formalarına bile haciz gelirken şehrin ileri gelenleri, camianın para sahipleri neredeydi? Hem de o kadar büyük taraftar desteğine rağmen bu kulüp, o günleri yaşamalı mıydı?

Altay'ın son kongresinde Niyazi Konuşmaz, kaç oyla Başkan seçildi? Kongreye katılan delege sayısı ne kadardı?

Geçen sezon Karşıyaka'nın logosu iki defa haciz yedi.

İzmirspor gibi bir kulüp hala kayyum tarafından idare ediliyor.

28 Ağustos'ta İzmir Fuarı açılacak. Peki, eski Fuarları hatırlıyor musunuz?

İzmir Fuarında sahne alamayan sanatçı sayılmazdı.

Fuar zamanı, bütün Türkiye'nin dikkati İzmir'deydi.

Şimdi durum ne? İzmir Fuarı eski günlerini mumla arıyor.

Bu örnekleri arttırmak mümkün.

Sevgisizlik, çekememezlik, vurdumduymazlık, ilgisizlik, inatlaşma gibi nedenlerle pek çok alanda geri kaldık.

Oysa, Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz. Güzelim İzmir bunları hak ediyor mu? Türkiye'nin aydınlık yüzü İzmirliler bunları hak ediyor mu?
 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..