Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '10

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Hamile yogası

Hamile yogası
 

hamile yogası


Hamilelik, erişkin bir kadının yaşayacağı en güzel dönemlerden biridir. Her hamilelik kadının bütün gücünü ve esnekliğini keşfedeceği en önemli fırsattır. Gebelik süresince kadının vücudunda fiziksel, hormonsal ve psikolojik birçok değişiklik meydana gelir. Bebeğin ana rahminde büyümeye başlaması ile, rahim büyür ve ağırlığı artar.

Buna bağlı olarak annenin vücut ağırlık merkezinde değişikler olur. Bu durum omurganın yapısını bozar, bel ve sırt omurlarında, bacaklarda ağrılara sebep olur. Hormonsal değişiklikler göğüslerde ve birçok eklemde daha önceden hissedilmeyen bazı rahatsızlıklar ortaya çıkarır. Uzun bir süre yaşanacak fiziksel aktivitelerdeki kısıtlanmalar ve hamileliğe bağlı bu hormonsal değişimler kadının psikolojik dengesi üzerinde de önemli ölçüde değişikliklere ve olumsuzluklara neden olur.

Hamile olduğunu öğrenen pek çok kadın genellikle benzer duygular yaşar. Önce büyük sevinç, mutluluk ardından sorular, sorular. Genellikle sorulanlardan biri de; “Doğuma nasıl hazırlanabilirim?”dır. İşte bu dönemde sıkıntılarla ve ağrılarla ve sorunlarla başa çıkmak için kökleri çok eskiler dayanan Yoga denenmelidir. Çünkü hamilelikte uygulanan yoga, anne adayını sadece doğum için değil, doğum öncesi ve sonrası için de hazırlamaktadır.

Yoga Sanskritçede birleşme ve birleştirmeye ulaşılan birliktir. Benimizin, zihnimizin ve ruhumuzun birleşmesidir. Genellikle şehir yaşamında vüdumuzu forma sokmak için spor yapmakta, entelektüel zekamız için kitap okumakta ve bilgi edinmekte veya araştırmalar yapmaktayız.Ancak hep ruhumuz bütün bu güzelliklerden nasibini almaz ve onun için bir şey yapmak aklımıza gelmez.Seyahat veya dinlenmenin bizim için yeterli olacağını sanırız.Oysa sağlıklı olabilmek için dünya sağlık örgütünün dediği gibi beden, zihin, ahlak ve ruh sağlığı birlikte olmalı ki kendimizi tam huzurlu, sağlıklı hissedebilelim.İşte bu konuda tapacağımız en önemli çalışama olarak Yoga ve nefes teknkleri oraya çıkmaktadır.

Özellikle ilk kez hamile olan anne adayı için hamilelik, büyük bir keşif yolculuğu gibi görülebilir. Anne adayının sadece fiziksel görünümü değişmekle kalmıyor, İşin içine duygular ve zihin de giriyor. Anne adayı bu dönemde olabildiğince bilgi almak ister. Bu aşamada belki de öğrenilmesi gereken en önemli bilgi doğru nefes almak ve nefes teknikleridir. Yogada doğru nefes alıp vermek ilk adımdır. Hamilelik sırasında yaşanan yorgunluk, uykusuzluk, sürekli uyuma isteğinin bir nedeni de doğru nefes almasını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Pranayama teknikleri doğru nefes almayı öğretip, akciğer kapasitenizi arttırırken hamilelik sırasında sizin ve bebeğinizin daha çok oksijen almasını sağlar. Ben kendi deneyimlerimden doğan bebeklerin (yoga çalışması yapan anne adaylarının) daha kilolu doğduğunu özellikle gözlemledim.

Asanalar ve pranayama uygulamaları ağırlık artıkça rahatsız olan bel ve omurga kaslarımızı güçlendirir. Bedenimizin etrafında oluşan belli bir enerji akımı çakralarımızdan ve altındaki salgı bezlerimizden daha çok faydalanmamızı sağlar. Beden etrafında belli bir aura katmanı oluşur. Bu da hamilelik döneminde sizi bütün ruhsal travmalarınızdan korur. Böylece ruhsal ve bedensel olarak artık daha güçlü bir hamilelik geçirme şansına sahip olursunuz. Zamanla artık doğumla ilgili korkular azalır.Dışarıdan gelebilecek travmalar sizi hiç etkilememeye başlar.

Fiziksel sorunlar tamamen ortadan kalkar. Sırt ağrısı, dolaşım ve sindirim sorunları yok olur. Bulantılar genellikle olmaz. Ağırlıktan ortaya çıkan duruş bozuklukları en aza iner.Yoga çalışmaları ile doğumu kolaylaştıracak asana (duruşlar), anne adayının vücudundaki değişime daha kolay uyum sağlamasına da yardımcı olur. Asanalar sayesinde, hamilelik nedeniyle gerilen bazı kaslar gevşetilerek anne adayı rahatlar.

Güçlendirilmesi gereken, özellikle doğum sırasında anne adayına yardımcı olacak kaslar için de ayrı çalışmalar uygulanır. Hamilelik sırasında yaşanan sırt ağrıları, dolaşım ve sindirim gibi sorunlar, asanalar sayesinde minimuma iner. Hamileleri düşündüren bir başka konu da doğum sonrasında vücudun alacağı formdur. Asanalar, anne adayına bu konuda da yardımcı olmaktadır. Yoga, hamilelik sırasında vücudun formda kalmasını sağladığı gibi, doğum sonrasında da vücudun yoga yapmayanlara göre daha kısa sürede toparlanmasını sağlamaktadır. Ayrıca anne adayı esnekliğini de kaybetmeme şansına sahip olur.

Hamilelik sırasında yaptığınız düzenli yoga programı ile vücutta meydana gelen Ödemler(el ve ayakta şişmeler) ve özellikle son aylarda sıkça hissedilen kramplar azalır.Karın kaslarını güçlendirerek masaj etkisi yapar ve bağırsak hareketleri daha rahatlar.İştahınızı daha kolay kontrol altına alabilirsiniz.

Anne adaylarının en büyük korkularından biride doğum sancılarıdır. Hormonlar da bu endişelerinizi tetikler. Yoga çalışmaları, anne adayının sinir sistemini rahatlatıyor ve onun kolay bir hamilelik geçirmesini sağlarken, doğum sonrasında da annenin bebeği kabullenme sürecini hızlandırmaktadır. Ayrıca ansalar doğum kanalını rahatlatıp genişlettiği için doğumun daha hızlı ve kolay olmasını sağlar.

Yoga çalışmasının bir basamağı olan meditasyon da, hamilelik sırasında daha da büyük önem kazanmaktadır. Anne adayı meditasyon sayesinde zihinsel kontrolünü güçlendiriyor ve her türlü stresi, rahatsızlığı zihninden uzaklaştırabilecek duruma gelmektedir. Bu durum anne adayının bebeğiyle kurduğu sevgi bağını daha da güçlendirmekte ve kendini daha huzurlu ve mutlu hissetmesini sağlamaktadır. Yoga derslerinde ayrıca normal doğum yapmak isteyen anne adayına, doğum sırasında uygulayacağı nefes teknikleri de detaylı olarak öğretilmektedir.

Hamilelik yogası 3 er aylık dönemler halinde ayrı, ayrı hazırlanmış programlar olarak uygulatılmaktadır.Bu dönemler için ayrı, ayrı asanalar uygulanır.Bebeğin ruhsal gelişimi anne rahmine düştüğü andan başlayıp Doğumdan sonraki üçüncü ayda tamamlanır. Bu nedenle sağlıklı bir hamilelik geçirmek bebek doğduktan sonra geçecek üç ay içinde çok önemlidir. Hem hamilelik döneminde hem de sonrasında geçirilen her huzurlu ve sağlıklı an bebek ve anne için çok önemlidir. Mutlu bir hamilelik ve mutlu bir anne olmak için yapacağınız Yoga çalışmaları sizin ve bebeğiniz için dingin, neşeli ve sağlıklı bir ortam oluşturur. Bu da hem huzurunuz, hem sağlığınız, hem de, doğacak olan bebeğiniz için sonsuz büyük bir keyif demektir.

Ben 24 yaşımda oğluma hamile kaldığımda uzun senlerdir yoga yapmakta idim. Ve hamileliğim boyunca da ara vermeden devam ettim. Hayatımın en sağlıklı ve bedenen güçlü dönemini geçirdim. Oğlum çok kilolu olmasına rağmen kolay ve keyifli bir normal doğum gerçekleştirdim. Bütün anne adaylarının da yoga ile bu kadar rahat bir dönem geçirebileceğini kendim de deneyledim.
Her anne adayının böyle güzel ve sağlıklı hamilelik geçirmesi dileği ile.

12)DOĞUM YAPAN BİR ÖĞRENCİM…..

Yoga ile ilk tanışmam yaklaşık 7 yıl önce eşimin ablasının vasıtası ile olmuştu. Utanarak itiraf etmeliyim ki o dönemde daha önce de hakkında bir takım şeyler duyduğum yoga ve felsefesine yaklaşımım çok cahilce ve negatifti

Fazlası ile pratik biri olarak yoganın benim gibi güçlü !!!!!!!! birine pekte katkısı olamayacağına emindim. Bu tür yaklaşımlar ancak zayıf ve arayışta olan insanların oyalanma vesilesi idi.

Sanırım dünyayı yaşanır kılan en güzel şeylerden biri insanların olduğu gibi kalmamaları ve gelişime açık olmaları.

2007 benim için öyle bir yıl oldu ki bu olumlu gelişimi yaşama fırsatını buldum. Yılın ilk aylarında anne olacağımı öğrendim ve tamamen içimden gelen bir dürtü ile yoga yapmaya karar verdim.

Halbuki o güne kadar çevremden empose edilen bir hamile için yürümenin yeterli olduğu idi.

Hamileliğimin 4. ayında yogaya başladım ve sanırım huzurlu, mutlu, canlı ve keyifli bir 9 ay geçirmek için en iyi yolu bulmuş oldum.

Hamileliğimin son gününe kadar hatta doğuma 10 saat kalana kadar çalışan biri olarak haftada 2-3 kere gittiğim Yoga Evim benim kendim ve bebeğimle baş başa kalabildiğim , dinlendiğim, enerji depoladığım ve tümgünlük sıkıntılarımı unuttuğum bir yer oldu.

Yoga mutlak faydalı fakat bunu kiminle paylaştığınız ve kimden öğrendiğiniz de bir o kadar önemli. Banu Hoca’ya bu konuda şükran borçluyum. Hamileliğimden dolayı tek başıma katıldığım derslerde Banu Hoca bana sadece Yoga öğreten kişi olmadı sabahın 7.30 unda bile gülerek kapıyı açan, bütün bunalmışlıklarımı hafifleten ve bana adeta anne şefkati gösteren bir arkadaş olu.

9 ay boyunca normal doğum planlamama rağmen oğlum ali Durul’u sezaryen ile doğurdum.Yoga yapmamın temel nedenlerinden biri kolay doğumdu ancak ben yoganın olumlu etkilerini doğum sonrası yaşadım ve yoganın faydalarını sezaryen sonrasında bile gördüm. İnsanlar yataklarından kalkamaz ve sancı çekerken ben kendi kendime dolaştım, oğlumu emzirdim, altını değiştirdim ve gelen misafirlerimizi ağırlayabildim. Yoganın katkıları sayesinde vücudumu öyle kullanır hale geldim ki ağrı ve sancının esiri olmaktan kurtulmuştum. Hastaneden eve geldiğimiz 3. günden itibaren ise normal hayatıma dönmüştüm bile.

Şimdi oğlum 1.5 aylık ve biz onunla Banu Teyzesine gidip yoga yapmak için sabırsızlanıyoruz. Yeni yılda ailece yoga yapıyor olacağız ve bu sayede eminim çok güzel bir 2008 geçireceğiz.


SEVGİLER.

BANU DEĞER.

Kaynak : http://www.yogaevim.com

 
Toplam blog
: 9
: 3050
Kayıt tarihi
: 27.02.10
 
 

Banu Değer , 1983 yılında dönemin Türkiye’deki tek yoga merkezi olan Ananda Marga’da yoga çalışmalar..