Handan'dan Mektup var

Handan'dan Mektup Var.

Evet bu haftasonu elime ulaştı mektup ve burda birçok arkadaşım sorduğu gibi gelince paylaşırmısın diye...Ondan izin alarak paylaşmak istedim sizlerle.

Eskimeyen Dost,

Zamanla hayatımıza giren şeyler, bir zamanlar hayatımızda olanları (en sevdiklerimiz bile olsa) maalesef saf dışı bırakıyor. Zamanın kum saati gibi hızla aklmasından hayata yetişemiyor, hayatçıklarımızla avunuyoruz.

Bazen evde sadece temizlik, yemek vs konular derken, en çok da işimiz bütün bir günümüzü alıyor. Bu koşsutırma içinde bırak sevdiklerimizi, en yakınımızı hatta kendimize bile zaman ayıramıyoruz.

Ne güzel günler yaşadık dostum değil mi ?

Adapazarı kaçamaklaımız hadi ben okumak için giderdim senin ne işin vardı her haftasonu orda :) iyikide gelmişsin ve iyikide yaşamışız şimdiki zamansızlıklar bunlar bize kar kaldı.

Aklıma bankada ki staj günlerimiz gedli, bankada çalışmaktan ve o mekanlardan nefretimizi onlar sağlamıştı :( bize gerçekten çocuk mumalesi ile çok çalıştırırlardı Ama songül var ya o öğlen saatlerinde yaptığımız sohbetleri aklımda hala, şikayet edemez bir birimize anlatır rahatlar ve :) tekrar işe dönerdik.

Özgür kız :) diyorum sana hep çünkü sen ben ve hülya baktığımda en özgürü sen çıktın, gezmediğin görmediğin yer yok nerdeyse o yüzden bana dört duvardayım bazen deyipte sitemlerde bulunma :) bidiğim tek gezgin arkadaşım sensin. Biz evli ve çocukları olanların tek secenekleri çocukların rahatca eğlenecekleri yer ve mekanlar olarak tatil yapılabiliyor. Bak şimdi Side ve Kuşadası tatillerimiz geldi aklıma :) çok eğlenmiştik dostum, hemde çok..Diskolarda sabahlamaları unuttun mu :) hele otobüs durakların da ki :) sanırım yaşlanıyorum can dostum çünkü hep eski günleri anar olduk onları tadını ve de güzellikleri yaşamayı bekler olduk ama canım sanırım eskiler orda kaldı ve yaşadıklarım hep bizlere kar kaldı.

Mektubunu internet üzerinden yazdığını ve mutlak MB siteyi incele dediğinde çok heyecanlandım ne olduğunu tahmin bile edemedim :) artık sende ünlüsün buralarda... hem bir şey diyeyim mi gelincik rumuzu , can dostuma çok yakışmış, senin gibi hep baharın gelişiyle etrafa renk katan bir kişiliğin var adın anıldığında evde herkes seni gülümseyerek anıyor tabi ki sevgileriyle. Hatırlarsın senle çok sık tiyatro'ya giderdik ve bir gün Hazım Körmükçü'nün oynadığı oyunda öyle içten kahkahalarla gülmüştün kü oyun bir süre durup oyuncuyla birlikte gülmüştün tabi salondaki tüm diğer seyirciler gibi, sonrası biraz geçikmeli oyuna devam etmişti.

Canım,

Burada sen beni kıskanma (!) kendi tercihim değil dediğim dedik ve olaylara yön verme halime ...Kimse birşey demediğinde ben atılıp işe bitirmeye çalışıyorum. Yoksa bu çok sevdiğim dominant kadın rolü değil ...ama şartlar hep kadını bu role daha da sürüklüyor gibi. Çocuklarım benim tüm dünyam ve inan hayata bağlıyan tek nedenim gibi, umarım bir gün gerçek anlamda aşkı yaşayarak evlenir ve güzel çocukların olur, senin için tek güzel dileğim budur.

Benden şimdilik bu kadar , anlatacak çok şey var ama inan diğer mektubuma saklıyorum ve bunu artık kaybetmeden tekrar devam ettirelim lütfen.

Sevgilerimle

Handan

***

Güzel arkadaşım mektubunda :) çok fazla detayları vardı ama paylaşmak doğru olmazdı ki :))

İzin verdiğin için teşekkürler arkadaşım.

İşte bu kadar. mektup faslımı burda MB noktalıyorum ve buranın bana kazandırdığı şeylerin başında bu alışkanlığımızı tekrar edindirdiği için dostlara tekrar teşekkürler.

Gelincik.