Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '10

 
Kategori
Güncel
 

Hanefi Avcı'nın kasetleri ve 28 Şubat mağdurları...

Hanefi Avcı'nın kasetleri ve 28 Şubat mağdurları...
 

Ağustos ayından bu yana, Hanefi Avcı ile yatıp, cemaatle kalkıyoruz. Hanefi Avcı’nın başına gelenler, daha önce birçok insanın başına geldi. İşte Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal…

Bu ülkede şiir okudu diye hapse atılan Sayın Başbakan, o günden bu güne hala mağdur. Sayın Başbakan ne kadar hapis yattı? 3 ay! Ancak hala mağdur! Tıpkı 1998 yılında mağdur ilan edilen cemaat üyeleri gibi…

Biz gelelim Hanefi Avcı'nın cemaatin devlet içindeki örgütlenmesini anlattığı Haliç'te Yaşayan Simonlar kitabına. Bu kitabı yazmasının ardından Hanefi Avcı aleyhinde yürütülen kampanyaya her geçen gün yeni bir halka daha ekleniyor. Devrimci Karargâh örgütüne yardım gerekçesiyle tutuklanan, sevgilisi ile görüşmeleri basına servis edilen Hanefi Avcı'nın bürosunda pek çok kişinin telefon dinlemelerinin bulunduğu iddiası gündeme bomba gibi düştü.

Hanefi Avcı, günler önce terk ettiği bürosundan çıkan bu dinleme kayıtlarının kesinlikle kendisine ait olmadığını anlatan mektupları, ulaşabildiği basın organları ve yazarlara gönderdi. Hanefi Avcı’nın basına ulaştırdığı bilgiler kısaca şöyle; "28 gün önce ayrıldığım makamım aranıp eşyalar delil diye toplanıyor. Tüm eşyalarımı, şu an bulunan silahlar, pasaport, kimlik vs. Odamı toplayan tüm memurlarım gördü. Ben fiili işlerde 1995 yılında ayrıldım. İnandığım bütün kutsal değerler üzerine yemin ederim ki bende hiç bir kişinin özel hayatı, telefon konuşması ile ilgili kayıt, bant vs. yok!. Kayıdı olduğu iddia edilen kişiler, benim en zor anlarımda uğradığım haksızlıkları anlatmama zemin hazırladılar ve bana destek verdiler. Aslında tüm bunlar yıllarca bu dinlemeleri kimin yaptığını göstermektedir. İnanmayanlara delildir." Diyerek kimi işaret ediyor dersiniz?

Gerçekten de Hanefi Avcı'nın kitabını yazdıktan sonra kendisine her türlü baskının yapılacağını, odasının aranacağını öngörmemiş olması mümkün mü? Hanefi Avcı'nın böyle bir dinleme kaydını buna rağmen odasında tuttuğu iddiası ilginç! Üstelik kayıtların Hanefi Avcı'nın 28 gün önce terk ettiği ofisinden çıkması da kafalarda soru işareti uyandırıyor.

Ancak, bu dinlemeler ve kayıtlar Hanefi Avcı'nın makamından veya başka yerden çıkmasının bir anlamı şu; demek ki bu dinlemeler gerçek! O zaman bu dinlemeleri kimin yaptığının ortaya çıkartılması gerekiyor…

Dinleme ve kayıtların 28 Şubat sürecinde gerçekleştiği anlaşılıyor. Yıllardan beri hep mağdur edebiyatı yapanların, aslında mağdur değil mağrur oldukları anlaşılıyor. O zaman mağdur olanların aslında bugünkü iktidar partisi mensupları ve cemaat olmadığı, asıl mağdurların kayıtlarda isimleri geçenler olduğu açığa çıkmış bulunuyor.

Nasıl mı?

Dinlendiği iddia edilen ve özel yetkili savcılar tarafından mağdur sıfatı ile ifadelerine başvurulacağı basına yansıyan isimler: Fatih Altaylı, Ertuğrul Özkök, Enis Berberoğlu, Mehmet Ali Birand, 28 Şubat sürecinin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, Ergenekon Davası sanığı ve dönemin önemli isimlerinden Tuğgeneral Veli Küçük, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, ANAP lideri Mesut Yılmaz, dönemin GATA komutanı Çetin Harmankaya...

Ancak isimler alt alta yazılınca ilginç bir nokta dikkat çekiyor. Meğer 28 Şubat'ın mağdurları, telefonları dinlenen, hareketleri izlenen muhafazakâr isimler değil, tam tersine 28 Şubat'ta muhafazakârlara baskı yaptığı iddia edilen kişilermiş.

Yukarıdaki isimlere bakılınca, bu günkü iktidardan hiç kimsenin olmaması, hatta iktidarın o zamanki iktidar ortağı olan ağa babalarının olmaması, bu mağdur edebiyatını bitirmiyor mu?

Şimdi akıllara takılan bir soru? Yukarıdaki mağdurlar bir parti kursalar acaba iktidara gelebilir mi?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..