Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hangi "biz"?

Hangi "biz"?
 

Acaba “kötü” mü… mesela SİZ... ya da BİZ?
Zira kötülere bir şey olmaz derler ama, olur!
Hattâ oluyor işte bak, görüyorsunuz, hem de neler neler.
Onun için bilmek lazımdır… kim kötü, ne kötü?

İnsanlara, olan-bitenlere, özellikle de siyasete ve son havadislere bakınca, ortalık iyice ısınmış için için kaynıyor ya hani;
İyi oluyor iyi, yesinler birbirlerini.

Şimdi de böyle söyleyince mesela, kötü mü olmuş olur insan?
Yoo, hiç değil.

Çünkü hep öyle olur zaten, dışarıdan değil, içeriden yıkılır böyle oluşumlar.
“Böyle oluşum” derken, kötüleri zaten, yani yanlışları-yanlışta birleşenleri kastediyorum.
Kötü yıkılmasın mı, sonlanmamalı mı, bitmemeli midir yani, kötü biterse-bitince kötü müdür, kötü mü olur? Tam aksine, iyi olur tabii. E o zaman? Evet işte, yesinler birbirlerini!

Geçen gün de bir yazıda çok değerli psikolog, düşünür ve iletişimcilerimizden Doğan Cüceloğlu’na ait bir söze rastladım. Seneler önce de Sn. Cüceloğlu kimbilir nasıl bir vesileyle idiyse, “Hangi biz?” diye bir soru yöneltmiş insanlara ve demiş ki:
“Biz derken niyetiniz ne? Bazıları ötekileştirmek, dışlamak için, bazıları dost kılmak, dahil etmek için biz der. Sizin “BİZ”iniz hangi türden?”

Ben mesela, yanlıştakilere “onlar” derim, ya da diğerleri. Hani şu bir dönemdeki meşhur film ya da Amerikan dizisi Lost’daki gibi: The Others!

Bunu da araya sıkıştırıverdim, çünkü olur ya, yıllardır pek tabiidir ki ana dilimiz türkçemiz ile zaten hep anlattığımız halde, ama halâ bir türlü anlayamadığına da göre “kimi”leri… ve bir de ayrıca ne de olsa kimisi de amerikanyaya endeksli ya hani,  bir ihtimal ingilizcesinden bari anlarlar diye belki…

Ben de işte, doğruda olanlara, doğruyu yapanlara, doğru düşünebilenlere, doğru ve doğruyu anlayanlara, doğru olanlara ancak “BİZ” derim. Gerçeğin-doğrunun farkında ve gerçeğin-doğrunun “hakkını” verebilenlere. Yani bir anlamda da, öyle dışarıdan veya sahtelerden olmayıp, “zaten biz olmayanlara” endeksli olmayanlara! Ayırırım, ayrı tutarım yani, yanlışları-kötüleri “biz” diyebileceklerimden.

Ama sonra da insanlar nasırlarına basılmış gibi zıplayıp dururlar: “Ayrımcılık yapıyorlaaaar, tek tiplileştiriyorlaaar, ötekileştiriyorlar BİZ’iiii!” filan…
Hayır işte, “SİZ”, onlardan mısınızdır ki zaten?.. Yoksa onlardan mısınız? Veya “biz”den misinizdir ki?

Üstelik insana farz olan, insanın zaten hep yapması gereken, hani yanılmasın da her şey de iyi olsun-olabilsin diye kesinlikle yapmak zorunda olduğu bir “ayrımdır” bu.  Doğru mu, yanlış mı ayırımı; doğrudan yana mıyım, yanlıştan yana mı?
Bölücülük olmayan, kötü olmayan “tek” ayrım!

İnsanlar tuhaf.
Hem “bizi tek tiplileştirmeye çalışıyorlar” diye itirazlarda bas bas bağırır, veryansın ederler, hem de aynı anda bir bakarsınız, “bir olalım, birlik olalım, bir bütünüz biz, bölüyorlar bizi, bölücülük yapıyorlar” diye ter ter tepinip dururlar.
İşte yani, hangisi o zaman ey kardeş?!
Herkes bir olduğu, birlik olduğu zaman, herkes doğruda ve/veya yanlışta birleşti mi o da yine bir tür tek tiplilik değil mi?

Görüldüğü üzere, HERKES “biz” zaten değildir, olamazdır zira. Çünkü herkes “bir” zaten değil.
Kimileri sıfırdır henüz, “hiç”tir maalesef.
Dolayısıyla bu tür bir ayrımcılık zaten şart. Bölücülük ve ötekileştirme değildir bu.
Keza, doğruda birleşmek, doğruda bütünleşmek de asla bir “tek tiplilik” değildir.
Tıpkı doğruların, yanlışlara “hayır” demesinin asla bir ayrımcılık ve bir yanlış olmadığı gibi.
Çünkü “yanlışta birleştiler”mi birileri, onun adı “biz” değildir, “işbirlikçilik”tir!
Eh o da malûm, kötü bir şeydir.

Yani hülâsa, biz olalım, biz olalım da, “BİZ’e çok var daha!
“BİZ”e gelmeden ÖNCE, her bir bireyin şöyle bir kendine dönüp ve asıl “kendini ait saydığı zümreye” bakıp şunu sorgulaması gerektir:
“Ben acaba gerçekten doğrularla mı beraberim, yoksa ben de sadece zelil bir işbirlikçi mi?”!!



Filiz Alev
19.12."13

 

 
Toplam blog
: 157
: 3152
Kayıt tarihi
: 03.03.11
 
 

Ekonomistim, emekliyim. İki evlat annesiyim. Müzikle ilgilenirim, bestelerim vardır. Düşünürüm, a..