Hangi 12: 12 Eylül mü, 12. Uçan Süpürge Kadın Festivali mi?

Son günlerde en önemli çıkışlardan birini Sayın Kültür ve Turizm Bakanı yaptı.

Önemli bir demeçti.

12. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Festivalinin açılış töreninde konuştu.

Yaptıklarına kalkışmaları halinde başka ülkelerde yargılanma sonucu cezalandırılmaları kesin olanların, bizim ülkemizde ressam unvanı verilerek, toplumca saygın denilebilecek bir yere oturtulduklarını belirtti.

Kenan Evren’i işaret etti.

12 Eylül’de yaşanan acılara değindi.

İçimizi bir kez daha sızlattı.

Her demokratım diyen insanın kolaylıkla, hiç çekince göstermeden altına imza atabileceği sözleri salonda yankılandı.

“Görülmüştür” damgasıyla ‘suçsuz’ mahkûmlara ulaştırılan mektuplardan bahsetti.

Gözümüze, gözyaşlarımızı bir kez daha yığdı.

Sonuçta bir törendi ama anımsattığı günlerin gerginliği, konuşmacının amacını aşan sözleri söylemesine de neden oldu.

Yine de hukukun yok edildiği darbe günlerinin sözde kahramanı hakkında sarf ettiği her kelime yadsınamaz doğruluktaydı.

Ancak bu konuşmanın neden yapıldığı bir türlü anlaşılamadı.

Belki en yetkili makamlarca kimi maddelerinin değiştirilmesinin dillendirildiği Anayasa’nın Evren uzantılı bir tuval olduğunun hatırlatılması çalışmaları başladı.

Belki de Sayın Bakanın da işaret buyurduğu gibi anlamsız, dramatik, toplumun aklının karıştırılmaya çalışıldığı o postallı döneme benzer bir rugan ayakkabılı döneme geçiş için ‘kerata’ aranıyordu.

Ama biz festivalin önündeki 12 rakamıyla (12. Uçan Süpürge…) o kötü olayın başlangıç tarihindeki 12’nin (12 Eylül…) karıştırılmış olabileceğini de düşünmüyor değiliz.

Yine de iyiydi…