Hangi akademi?

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk 'Bütün ümidim gençliktedir'. demiş.  Genç insan çalışır üretir, memleketine faydalı, insanlığa faydalı olur ümidiyle... 

Zamanla Türkiye Cumhuriyetin'de eğitim politikaları gelişmiş, toplum daha kültürlü daha bilgili ve daha ufku geniş bireylerden oluşmaya başlamıştır. Bilim ve teknoloji alanında yapılan değişikliklerle gelinen noktalarda geleceğe olan inanç daha da artmıştır. Üniversite mezunu bireylerin artması ile birlikte toplum kültürü gelişmiş ve kalifiye eleman sayısı artmıştır. Ancak değişen dünya düzeni, iç karışıklıklar, insanların kalabalık kentlerde sıkışıp kalması, küçük kentlerde kendini yeterince ifade edememesi, etse de fikirlerine değer verilmemesi onu umutsuzluğa ve kaderciliğe sürüklemiştir. 

Bugün her ile bir üniversite politikası ile kurulan üniversiteler geçmişte yakalanan kültür düzeyini neredeyse yerle bir etmiş ve üniversite mezunu olmanın anlamını değiştirmiştir. Bugün üniversiteli olmak denildiğinde toplum kurallarından habersiz, çevresine ve kendine saygısı olmayan, amaç ve hedefleri bulunmayan, ailesi istedi diye okuyan binlerce genç insan akla geliyor.

Diğer taraftan bakıldığında ise durumun pek bir farkı yok. Üniversiteler bilim insanı yerine ne yazıktır ki, çekişmelerin, üstünlük savaşlarının, ve 'sen bilmezsin ben bilirim' tarzındaki insanları barındırıyor. Kimsenin kimseye saygısı yok, yaptığı işe saygısı yok,herkes kendi üstünlüğünü kanıtlamanın peşinde koşuyor. Kimse çalışmak ve üretmek için kafa yormuyor. Ne gerek var ki zaten?

Peki şimdi soruyorum? Suç öğrencilerde mi, öğretim üyelerinde mi? Yoksa onları tecrübesizce üniversite binalarına hapseden politikalalarda mı ? Kimde?