Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

Hangi aydın?

Hangi aydın?
 

"Aydın" kavramına içeriğine ilişkin farklı yaklaşımların olması, farklı zihniyet eksenleri üzerinden aydın tanımına ulaşılma çabasından kaynaklanmaktadır. Belli zamanlarda aydınların kendilerinden bağımsız önemlerinin artması ile kim aydın, yeterince aydınımız yok gibi laflar çoğalır.

Bir kesim için aydın hak edilmemiş bir unvan düzen ortaklığı olarak tanımlanır. Bir başka kesim için ise aydın toplumun gelişmesine aracılık edebilen, bu çaba içerisinde samimi olarak var olan ve saygıyı hak eden cesur insanlardır.

Bir toplumda var olan her farklı zihniyet kendisi için anlamlı olan bir aydın tanımı yapar. (Dört ana zihniyet: ataerkil, otoriter, rölativist ve demokrat ) Toplumun geneli bu zihniyetlerden bir veya ikisinin hakimiyeti altındadır; bu sebeple yaygın tanımda bu zihniyetlerce yapılan tanım olurken, farklı zihniyetler aydın karşıtı konumda yer alabilmektedir. Geçmiş bir tarihsel dönemde, başka zihniyetin ağırlıklı olduğu bir dönemde bugünün aydınına karşı olanlar o dönemin aydını yüceltilebilmektedir.

Bir toplumda aydının azlığı çokluğu değildir sorun; hangi zihniyete sahip olduklarıdır. İnsan kalitesine ilişkin derinlik, yaratıcılık, özgünlük vb. unsurları bir yana bırakırsak aydın’ın hayati önemi toplumu hangi zihniyete doğru yönlendirdiği; toplumun kendini yeniden üretmesinde nasıl bir işlevinin olduğudur.

Her toplum kendisini bilgiye doğruya ve geleceğe taşıyacak olanı “aydın” tanımlar ve aslında kendi eksiğini tamamlar.

Aydın kendini toplumdan ayrı ve farklı olarak algılayabilir ancak yine de bu niteliğini belirleyen içinde yaşadığı toplumun ağırlıklı zihniyetidir.

Gelecek tamamen bizim elimizdedir ve insan iradesiyle şekillenmek üzere önümüzde durmaktadır. Ancak gelecek ahlaki bir meseledir çünkü henüz doğmamış olanların fikri alınmadan onları etkileyen kararları içermektedir. Bu nedenle bugün toplumda alınan kararların toplumsal meşruiyetlerinin olup olmadığı hayati bir konudur.

Toplumun üzerinde hiçbir şekilde çoğulculuğu ve katılımcılığı içermeyen yapılarla geleceğe ilişkin hükümler verilirken, vicdan ve adaletten yana taraf olmak sorumluluktur. Bu dahi düşünen konuşan insan olarak bu toplumda asgari sorumluluktur; aydın olmaktır.

Kaynak:Doğu Batı Entellektüel 1 Sayı:35

Konu ile ilgili bloglar
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=112142 Serap İnce
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92253 cdenizkent
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=112239 Mustafa Ceydilek
 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..