Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '07

 
Kategori
Futbol
 

Hangi dünyanın derbisi?

Hangi dünyanın derbisi?
 

08 Aralık 2007 günü Türkiye Turkcell Süper Lig Futbol karşılaşmasının 15. hafta maçlarından Fenerbahçe Galatasaray futbol maçı oynanacak. Adına da her zamanki gibi “derbi” diyorlar. Türkçe’de olmayan ama İngilizce’den devşirildiği zannedilen derbi’nin orijinal adının “derby”den geldiği varsayılsa bile, anlamının “melon şapka” ya da ikinci bir anlamı, her yıl Londra civarında yapılan ünlü “at yarışı” olduğunu görüyoruz.

Orijinal resmi adı “Republic of Ireland” olan İrlanda Cumhuriyeti’ne nasıl “Serbest İrlanda” adını uydurmuşuz, “derbi”yi de öyle uydurmuşuz. İrlanda Cumhuriyeti’nde “serbest”, yani “free” adı nerede? Ama olsun, biz yine “Serbest İrlanda” diyelim. Ama bize “hindi” anlamına gelen “Turkey” kullanıldığında kızalım. Uluslararası marka yazılımında “Made in Türkiye” yazalım diye kampanya yapalım. Adamların resmi ülke adına “İrlanda Cumhuriyeti” demeyelim, “Serbest İrlanda” diyelim. Önemli maça da “derbi”.

İşte bu “derbi”ye de daha bir önem katmak için, Fenerbahçe Galatasaray maçlarına “dünyanın sayılı derbilerinden” diyelim. Yutarlar mı?

Yutarlar, yutarlar. Bal gibi de yutarlar.

Çünkü bu maçlar, rant maçlarıdır (iktisatta toprağın kullanım fiyatına denir, yaygın anlamda üretimden aldığı paya verilen isim olarak kullanılır). Gazete satışları artar. Televizyon yayınlarında ve sözümona futbol programlarında reklâm gelirleri artar. Günümüzün deyişiyle dikkat buyurunuz “çok izlenme” değil, “reyting” artar.

Üretimden alınan payın paylaşılması için önce üretim olmalıdır. Üretim nasıl olacaktır?

Günlerce öncesinden “derbi” diye diye anonslar yapılmalı, insanların dikkatleri bu maça çevrilmelidir. Maç öncesinde gazetelerde boy boy yazılar yayınlanmalı, televizyonlardan çığırtkanlar vasıtasıyla gündem sıcak tutulmalıdır. Sıklıkla da “dünyanın sayılı derbisi” anımsatmaları yapılmalıdır. Tamam, yüzyıl öncesinden kurulan kulüplerin maçları önemlidir, ama bu öneme kaktılar da yapılmalıdır. İşin içine “dünya” da katılmalıdır. Her kurban bayramında aklımıza gelen “keskin bıçak” sahibi olmak, futbolda da aklımıza sokulmalıdır. Körelen bıçaklar, keskinleştirilmeli, bileylenmelidir.

Kullanılan taraftar, bunun farkında değildir. Rant peşinde koşan sadece medya değildir. Kulüpler de bu üretimden pay almaktadırlar.

İletişim yayınlarından 2001 yılında yazar Murat Toklucu tarafından “Taraftarın Senle” isimli yayınlanan kitapta (sayfa: 36-37), Hıncal Uluç’tan şunu aktarıyor Sayın Toklucu:

“O bilet işleri falan artık garip noktalara gelmiş. İddia ne demek? Bu çocukları birileri yönlendiriyor. Maçtan önce bunlara hem para veren hem de televizyonlarda centilmenlik çağrısı yapanlar var. Herkes kimin ne yaptığını biliyor, ama oyun oynanıyor. Başka bir şey anlatayım, bir keresinde Galatasaray’ın Anadolu yakasında bayan voleybol maçı var. Galatasaray Başkanı maçı son anda haber alıp voleybol şubesi yöneticisini arıyor. ‘Aman amigolar gitsin biraz tezahürat yapsın’ diye. Yönetici de Galatasaray amigosunu arayıp bilet paralarını veriyor. Ama Galatasaray amigosuna zor geliyor karşıya gitmek. O da Fenerbahçe amigosunu arayıp ‘maça gidin de bağırın’ diyor. Öbürü kabul ediyor, paraları paylaşıyorlar. Fenerbahçe amigosu adamlarını toplayıp maça gidiyor ve iki saat Galatasaray lehine tezahürat yapıyor. Kavga çıksa kavga ederlerdi herhalde”.

Taraftarlardan öyle saflar var ki, O’nlar da biz “derbi” maçı oynuyoruz zannediyorlar. Murat Toklucu’nun bu kitabını kaç kişi bilir? Bilseler, içinde daha neleri görecekler, ne itirafları belgeleriyle öğrenecekler, ama O’nlar halâ “derbi” maçı oynayacağız, oynuyoruz zannedecekler. Madem “derbi” maçıdır Fenerbahçe Galatasaray maçları, dünyadan kaç gazeteci bu maçı seyretmek için “akredite” oluyor? 06 Aralık 2006 tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde Erman Toroğlu şöyle diyor:

“Dünyanın 1 numaralı derbisi diyorlar. Milleti gaza getiriyorlar. Hangi ülke bu 1 numaralı derbiyi naklen yayınlamak için müracaat etti. Bilen varsa bir adım öne çıksın”.

Ben biraz daha ileriye gidiyorum:

“09 Aralık 2007 günü dünyanın ünlü yabancı gazetelerinden hangisi bu maçla ilgili veya sonucuyla ilgili yazı yazacak? Yazacaklar mı acaba? Madem dünyanın sayılı derbilerindenmiş, yazmaları gerekmez mi? Haydi maçtan bir gün sonrasına yetiştiremediler yazılarını diyelim, 10 Aralık 2007 günü bahsedecekler mi bu derbiden? Bulan gören olursa, buradan yayınlayacağım bu haberi, söz veriyorum”.

Çağımız teknoloji çağı, elektronik çağ. Tıklayın interneti, bakalım görebilecek misiniz? Hangi dünyanın derbisi?

HODRİ MEYDAN. BİLEN DUYAN GÖREN VARSA BİR ADIM ÖNE ÇIKSIN, BELGELESİN, TARİHE GEÇSİN.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..