Hangi Ecevit..!

Bülent Ecevit öldü; ama Rahşan Ecevit yaşıyor..

Rahşan Hanım, Bülent Bey'in sağlığında da onu sonuna kadar siyasi anlamda sömürdü..

Merhum Ecevit'i, takatının son noktasına gelinceye kadar peşinden sürükledi Rahşan Hanım..

Nihayet Bülent Ecevit öldü; kurtuldu..

Şimdi Rahşan Hanım, partiye dört elle sarılmaya devam ediyor. Sarıgül'ün DSP'ye iltihakı ile ilgile olarak isyan bayrağını açıyor..Hem de Bülent Ecevit'i kullanarak..

Diyor ki; ya benim istedikerimi yaparsınız ya da Ecevit adını kullanmayın..!

Bir parti kuruscusu, siyasi lider için bir "eş" in bunları istemeye hakkı var mıdır..?

Bu kadar sahiplenmeye, böylesine bir "tutku" ya ne demeli..?

Bülent Ecevit öldü ama Rahşan Ecevit hala onun üzerinden politika yapıyor. Parti kendisine eşinden kalmış bir "miras" gibi davranıyor..

Siyasi Partiler kimindir..? Kurucularının mı, kurucuların eşlerinin mi; yoksa o partiye oy veren insanların mı..?

Aslında bu soru ve bu sorun, sadece DSP'yle ilgili de değil bizim ülkede; tüm partiler için geçerli..Ne var ki, Rahşan Hanım söz konusu olunca DSP' deki kavga daha bir "trajik" oluyor.

Yaşlı ve tutkulu bir kadından daha "baş edilemez" kimse yoktur..Sokaklara çıkıp feryat etmek dahil, her şeyi yapabilirler. Böyle bir "miras" ın kahrı zor çekilir..

Bakalım Zeki Sezer ve Mustafa Sarıgül bu kahrı ne kadar çekebilecekler..!