Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '08

 
Kategori
Siyaset
 

Hangi laiklik?

Bütün Türkiye'nin türban üzerinden tartıştığı laiklik tam anlamıyla ne anlama geliyor, sınırları nelerdir, nerde başlar nerde biter? Kaç kişi bunun üzerine durup düşünmüştür acaba?

Öyle sanıyorum ve anlıyorum ki laikliği dilinden düşürmeyen ulusalcı ve türban karşıtı kesimin büyük bir çoğunluğu için laiklik, türbana kamusal alanda ve üniversitelerde yasak anlamına geliyor. Kendilerini çağdaş, ilerici ve seçim sonuçları yorumlarından çıkardığım üzere zeki ve kültürlü olarak algılayan bir kesim için ne kadar sığ, ne kadar içi boş bir tanımlama olur değil mi? Zaten bu düşüncemizi dile getirdiğimizde, hemen itirazlar yükseliyor, "olur mu öyle şey" diye? Ancak biraz zorladığımızda aldığımız cevaplar "din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması" gibi ilköğretim müfredatlarını anımsatan türden.. Bu durum çok açıkca gösteriyor ki bunca tartışma, kavga ve gürültüden önce yapılması gereken şey laikliğin enine boyuna anlatılması ve öğretilmesi..

"Laiklik, devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir." şeklinde tanımlanmış Vikipedia'da. Ayrıntılara baktığımızda şu sonuca rahatlıkla varabiliyoruz.. Algılanan laiklikle gerçek laikliğin bir alakası yok. Şu cümlelere bakalım:

"Hukuki tanımlara göreyse en yaygın tanım, devlet ile din işlerinin ayrılmasıdır. Devlet, bir dine inanıp inanmama meselesini özel bir problem sayar, fertlerinin sadece maddi yönüyle ilgilenir, kendisi devlet olarak hiçbir dini taşımaz, hiçbir dini ayine iştirak etmez, fakat fertlerin her türlü dini serbestliklerini kabul eder. Devlet, dini esaslara dayanan kanunlar yapamayacağı gibi, bütün dinlere eşit mesafede durur ve hiçbir şekilde dinlerin ibadet hüküm ve kurallarına müdahale edemez. "

Devlet, dini bir referans alarak kanun yapamayacağı gibi kişilerin dini serbestliklerine saygı duyar ve ve bu serbestliklerini kabul eder. Devlet, dini bir olgu olan türbanın takılmasını zorunlu kılarsa, dini hükümleri temel alarak yasa yapmış demektir ve laiklik ilkesinin bu hükmüyle çelişmiş olur. Aynı devlet, dini bir olgu olan türbanı yasaklayarak ise fertlerin dini serbestliklerini kabul etmemiş olur ve aynı şekilde laiklik ilkesine ters hareket edilmiş olur. Türbanın üniversitelerde serbest olması ise laikliğin hiç bir hükmüyle çelişmediği gibi ders alınacak bir laiklik uygulamasıdır .

Kaldı ki; laikliğin mucidi, ilk uygulayıcısı ve esin kaynağımız Fransa'da üniversitlerde bu türlü bir yasağın olmaması da -diğer bütün batılı devletler gibi- bizim için önemli bir gösterge olmalıdır. Enerjimizi ve vaktimizi çok daha önemli konulara harcamanın vakti hala gelmedi mi?

 
Toplam blog
: 6
: 476
Kayıt tarihi
: 14.10.07
 
 

27 yaşındayım.. Bir şirkette fabrika müdürü olarak çalışıyorum.. Gerçi bugün böyle yarın ne olacağı ..