Hangimiz küçüktü ?

AKŞEHİR

Mizahın ve kirazın başkenti desek yanlış söylemiş olmayız Akşehir için. Etrafı kocaman dağlarla çevrili, Konyaya yaklaşık 2 saat uzaklıkta olan bu şirin ilçede “Bir de denizi olsaymış tam bir tatil kasabası olurmuş” hissine kapılırsınız. Hıdırlık, müze, akşehir evi, Nasreddin hoca Türbesi gezilecek yerler arasındadır. Ama asıl 05-10 Temmuz tarihleri arasında Akşehirdeyseniz Temsili göle yoğurt çalma ile başlayan törenler tam bir şenlik havasında geçer, yolda yürürken tiyatrosu ile şehre gelmiş Yıldız Kenter ve ekibi ile karşılaşmak ve pek çok ünlü ile selamlaşmak şenliğe dönüşmüş şehri daha da bir güzel kılar. Pek çok sergi gezebilir, şehrin dört bir yanında düzenlenen etkinliklere katılabilirsiniz. Kalınabilecek en güzel ve temiz otel Grand Bal Otel şehrin en merkezinde. Ozellikle gitmesenizde yolunuz üstünde ise Akşehir in dar sokaklarında misafirperver lokanta sahiplerinin çağrılarına kulak verin mutlaka tandır kebabı yiyin

Akşehirde bir hafta sonu

Tam 17 yıl olmuş doğduğum yere gelmeyeli, kiraz ağaçlı dümdüz yollardan geçmeyeli, buğday kokan sokaklarda yürümeyeli... Mis gibi dağ havasında uyandik Akşehirin aydınlık sabahına... Nasreddin Hoca ile şenlenmiş caddeler , sokaklar hic olmadigi kadar canlı ve hayat dolu. Tiyatrolar, konserler, sergiler, gösteriler, hediyelikler var herbir köşesinde Akşehirin buram buram Hoca kokan

Etkinliklere vaktimiz yettiğince katılmak, Nasreddin Hoca türbesinde dilek tutmak, Gülmece parkında Nasrettin Hoca heykelleri ile canlanmış fıkraları görmek , taş fırına tahinli pide siparişi vermek, arastada gezinip tandır, Akşehir evinde peynir baklavasi yemek, Hıdırlıkta çay içmek ve ceviz büyüklüğünde kirazlardan Izmire getirebilmek planlarımız arasında...

Heryerine yürüyerek ulaşabilen bu şirin ilçede en uzun mesafeler arasında bile hiç sıkılmazsınız sokaklar fuar alanı olmuş kaldırımlar küçük satıcılar ile dolmuştur. Pamuk helvacılar gözlemeciler eski usül külahta dondurmacılar sevimli bir şekilde yolunuzu keser.

Tüm planlarımızı hatta fazlasını yaşadık kısacık Akşehir gezimizde. Tarihteki anlamını daha derinden hissettigimiz Müze, Gelişmiş ama yeşili, yapısı hoşgörü ve sevecenliği ile tükenmemiş bu ilçede her adımda mutlu olduk ve şaşırdık. At arabasını sollayan son model bir araba, belediye parkında haremlik selamlık masalar , çocuk parkında ucan akülü arabalar görmek bizi şaşırtıp gülümsetmeye devam etti Hala da ediyor.

Siyah önlüklü beyaz dantel yakalı ilkokul günlerim, basketbol oynadığım ve okulun en popüler çocuguna aşık olduğum ortaokul günlerim de tenefüsler, yenilen simit ayran ile lezzetlenir, sokak satıcılarından alınan tulumba lar ile tatlanırdı. Şimdi okul aynı yerde sakin sessiz; otesine berisine eklenen binalar ile büyümüş yenilenmiş zilin çalıp sınıfların öğrenci dolmasını bekliyor.

Adım adım ilerlerken şakınlığım devam ediyor Kocaman hatirladigim karşımızdaki apartman evimizin bahçesi, bahçedeki havuz, evimizin balkonu, mahalle bakkalı, megerse küçücükmüş Bunu aklıma ruhuma en önemlisi kardesime hic anlatamadım. Şimdilerde düşünüyorum da “Ya o zaman biz küçüktük dünyamız büyüktü ya da biz büyüdük onlar küçüldü^

Temmuz 2006