Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Hangisi daha güçlü? Kadın mı, erkek mi?

Hangisi daha güçlü? Kadın mı, erkek mi?
 

Hangisinin daha güçlü olduğunu sormama gerek var mı?


Evet, evet; sana soruyorum, güzel kardeşim! : Hangisi daha güçlü? Kadın mı, erkek mi? Çok mu basit geldi sana sorduğum? Hadi öyleyse, konuyu birlikte tartışalım:

Kas gücüyse söz konusu olan, Kaba kuvvetse; kadına şiddet uygulamak, orantısız güç kullanmaksa; elbette erkekler, kadınlardan çok daha güçlüdür.

Fiziksel dayanıklılık ve bedensel taşıma kapasitesi yönünden de - söz konusu kadın; güreşçi, halterci ya da vücut geliştirmeci değilse! -; tabi ki erkek, çok daha güçlüdür.

Adam, sosyal sütatüsünü, ekonomik gücünü, kendinden yana ağır basan mahalle ya da toplum baskısını kadına karşı bir silah olarak kullandığında; tabi ki, kadınından çok daha güçlü, çok daha baskın olan taraftır.

Kadının izin verdiği ölçüde! gidilecek tatil beldelerinin, sinema ve restaurantların seçimi konusunda hadi erkek güçlüdür diyelim... Bakın... Öyledir demiyorum. Öyledir diyelim dedim! Dikkatinzi çekerim efenim!

Peki ya kadın? Kadın ne zaman erkeklerden daha güçlüdür? İzin verirseniz, hemen onu da  anlatıvereyim efenim:

- Pozitif ayırımcılık yapılması gereken hallerde,

- Anne ve eş olmanın duygusal ağırlığını kullanmak gerektiğinde,

- Karşıdaki muhattap kadın olduğundan, nezaket kurallarına uymak sonuna kadar zorlanırken,

- Çocukluğunun hiç bitmediği, çocuksu hal ve tavırlarının yaşamının sonuna kadar süreceği bilimsel olarak da kanıtlanan erkekler karşısında; akllıca, zekice davranan; anaç, şefkatli, şehvetli kadınlar söz konusu olduğunda,

- Çocuk sahibi olma, sahip olunan çocukların bakımı konusunda, evliliğin yapılması, korunup, sürdülülebilmesi gerektiğinde,

- Çoğu kez, sevişme zaman ve sürelerinin ama gizliden, çaktırmadan; ama aleni biçimde belirlenmesinde - kadın hangisini uygun görürse artık! -

- Kayıtsız ve şartsız daha çok konuşma hakkının kimde olduğu belirlenirken!

- Evin dekorasyonu, odaların düzeni ve kullanımı; banyoya kimin, hangi sırayla gireceği tartışılırken,

- Terlik ve ayakkabılarınızın dizilişi, gardroplarınızın düzen ve tertipi, halı ve kilimlerinizin deseni de tabi ki; kadının o güzel dudaklarından çıkacak iki çift yalandan söze bakar!

- Yapılacak ve yenecek yemeklerin seçilmesi işi de, elbette kadının dilediği gibidir! Yeryüzünde hiçbir adam, bir kadına sevmediği, istemediği bir yemeği yaptıracak kadar güçlü değildir!

Ama şimdi kadınlara da haksızlık yapmamam lazım! Ara sıra erkek, maç izleyebilir, arkadaşlarıyla bira içebilir. ( Karısının, sevgilisinin onayladığı arkadaşlarıyla tabi ki! )

Ve nadiren de olsa, çok titiz olmayan kadınlarla birlikte olan adamlar; kedi, köpek, kuş, kaplumbağa besleyebilr; kadın, estetik buluyor ve evin dekoruna zenginlik katar diye düşünüyorsa; akvaryum filan da kurabilirler!

Biz erkeklerin, sabah kahvaltısında gazete okumasına, hoşgörüyle bakabilen binde bir oranında bile olsa! Kadınlar da vardır canıııım! Onların da hakkını teslim etmeliyim!

Karısının beğenmediği bir arabaya uzun süre binebilen, sevgilisinin sevmediği bir kıyafeti giyebilen, partnerinin sevmediği bir parfümü sürünebilen kaç adam tanıyorsunuz siz? ( Bu soruma, para babası, büyük güç ve iktidar sahibi erkekler; kesinlikle dahil değildir! Çünkü onlar, zaten kendi kurdukları cumhuriyetlerde yaşarlar! Bizim gibi dünyada değil!... )

Özellikle şehirlerde, tek televizyonu olan evlerde, ikinci bir televizyon alınmadan ( Pazar günü izlenen futbol maçları ve programları hariç ) kimin dediği olur, hangi kanalın, hangi dizinin izleneceğine kim karar verir? Herhalde babanız değil!

Ailece görüşülen dostlarla, apartmanda kimlerle, ne kadar samimi olunacağına da kadınlar karar vermez mi?

Ev ekonomisini kim idare eder peki? Pazarda, çarşıda yükü taşımayı, hamallığı erkek yapar!; parayı kadınlar harcar! Aksini iddia edebilecek bir babayiğit var mı? Hiç sanmıyorum.

Çok kızdığında ya da karşısındakini hizaya getirmesi gerektiğinde: " Bu gece sana vermiycem! Çünkü cezalısın! " tehdidini savurmayan kaç kadın; - kadını gerçekten seviyorsa - o ucuz ama; kadınca tehdite boyun eğmeyen kaç adam vardır dünyada? " Ben kazak erkeğim! Kadınıma her istediğimi yaptırırım! " palavrasını sıkan dangalakları bir kalemde geçiniz efenim... Benim anlattığım, zaten onlar değil...

Öyleyse neyi tartışıp duruyoruz ki biz? Hem de binlerce yıldır Allah aşkına?  " Hangsi daha güçlü? Kadın mı, erkek mi? " sorusundan daha anlamsız, daha aptalca bir soru olabilir mi, sorulabilir mi?

Bence kesinlikle hayır! Peki ya siz ne dersiniz?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..