Hangisi duymuyor

Ramazan gelecekti, geldiydi derken, işte geldi de geçti bile. Bu ayda yaşlı insanların, özellikle yaşlı karı-kocaların birbirlerine karşı tutum ve davranışları da farklı olur. Bu sevimli insanlar hava çok kurak olsa bile, her şeyden nem kaparlar. Duydukları sözlerden çeşit çeşit anlamlar çıkarırlar. Biraz yandan anlarlar. Böyle kişilerin sahurları sakin olur da, iftarları bir başka telaşlı olur. Bu tatlı telaşlarda da erkek biraz suyun yüzüne çıkmak ister.

İşte size zeytinyağlı bir fıkra:

Adam doktora gitmiş:
-Doktor bey, benim hanımın kulakları iyi duymuyor. Durumu önce sizinle bir görüşeyim dedim.

Doktor:

-Beyefendi eve gittiğinizde karınıza uzak mesafeden seslenin. O mesafeden duyup duymadığına bakın. Sonra biraz daha yaklaşın bir de oradan seslenin, duyup duymadığına bakın. Sonra daha da yaklaşın gene bir soru sorun. Hangi mesafeden duymaya başladıysa o mesafeyi metreyle ölçüp gelip bana söyleyin demiş.

Adam eve gitmiş. Karısı mutfakta yemek yapıyor. Salonun uzak köşesine kadar gidip karısına seslenmiş:

-Karıcığım, akşama ne yemek yapıyorsun?

Karısından ses yok.

Adam bu kez daha yakına gelerek sorar:

-Hanım akşama ne yemek yapıyorsun?

Kadından gene ses yok.

Adam bu kez karısının arkasına gelerek seslenir:

-Karıcığım, akşama ne yemek yapıyorsun?

Karısı öfkeyle adama dönerek:

-Üç seferdir aynı soruyu soruyorsun, ben de kuru fasulye diye bağırıyorum, duymuyor musun be adam…

Biliyor musunuz gözler kendilerine, kulaklar başkalarına inanırmış.

Vallahi doğru.