- Kategori
- Şiir
Hangisi sensin
Dağılmış saçlarının güneş rengi,
Hüzün dağıtıyor sokağıma.
Kim olduğunu soruyor "gözlerin".
Cevap aynadan da sahte!
Zahiri...
Açlığını yüzündeki çizgiler ele veriyor.
"Hayat neredesin?"
"Yok mu bana vereceğin ümitten inci taneleri?"
Der gibisin.
Yoksulluk değil, yoksunluk!
Elinde sevmelik bir şeylerin kalmayışıydı dert ettiğin.
Işığına baktığında,
"Görmek" heyecanıyla bekler,
"Kendini" ,
Dar, karanlık ve ücra hayat sahnesinde,
Yalnızlığın hediye ettiği fırtınalarla,
Dağıtmak istersin.
Ay tamamladı yüzünü!
Gökyüzü dizdi etrafına yıldızları birer birer!
Bulutlar "sen istediğinde" ziyaret eder!
Güneş hep sana döndü gün yüzünü!
Yağmurları seyretmelisin!
Her damlasını senin tenine armağan etmiş!
Toprağı "sensizlik" acıtıyor!
Denizler gözlerinin içinden akmayı bekliyor!
Seni seviyor...
Seni seviyorlar!
Matemini alın çizgilerine çivilemişsin,
Dudaklarında yine o kadersiz özleyiş...
Seni senden alan bir şeylerin olduğu kesin!
Yoksa...
Yoksa içine mi dönersin göreceklerinden korkarak?
Olmak istediğin yerde değil misin?
Bilirim dilinden düşürmezsin!
Gitmeye, yapmaya...
Gücün yok ha!
Sadece göstermelik...
"Orada" desinler!
Sen gitmeyi, yapmayı, başarmayı beceremesen de,
"Orada" olduğunu bilsinler istersin.
Bildiğin cevaplar var!
Ama soru yok...
Yine "ben" diyen o sahtekarı izlersin.
"Vazgeçmek" bile değil bunun adı.
"Sen"...
İsme yaklaşabilenlerin,
Yüklemin den kaçan birisin!