Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '07

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Hani bir zamanlar

Hani bir zamanlar
 

Karınca ve ağustos böceğinin hikayesini hepimiz biliriz. Karınca tüm yaz boyu çalışıp kış için hazırlanırken bizim ağustos böceği saz çalıp türküler söylemiş yetmemiş zilleri takmış çıkı çıkı yapmış.

Günler çar çabuk geçmiş, soğuklar bastırınca evde tıngır elek tıngır tas misali buzdolabına fare düşse başı yarılır derler ya yiyecek adına hiç bir şeyi kalmamış böcüğün.

Kalkmış gitmiş bacasından neşeli dumanlar çıkan karınca nın evine elinde bir tas; "sevgili karınca hanım rica etsem bana biraz yiyecek verseniz inanın iki gündür hiç bir şey yemedim" demiş Güççük Emrah misali boynunu yana düşürerek.

Karınca şöyle bir süzmüş karıncayı hani şu tarihi repliği var ya " siz yaz boyu ne yaptınız böcük kardeş demiş ben çalışırken onun bunun evine temizliğe giderken merdiven silip, odun kömürünü taşırken(abarttım biliyorum) siz nerede idiniz?

Ne desin böcük "ben saz çaldım , türkü söyledim arada bir tatil köylerinde animasyonlara çıktım ama paraları oradaki uğur böceği ile yedik bitirdik" demiş.

Karınca Suzan Avcı misali o şuh kahkahasını koyvermiş; "ah aha aha o zaman şimdi sizde oynayın bari" demiş.

Bizim yıldızlarımız geliyor aklıma öncelikle...O paranın para olduğu zamanlar da güzel para kazanırken nerde saz orada caz misali yer içer yarınlarını düşünmeden, değirmenin suyunun kesilmeyeceğini düşünerek ağustos böceği misali hemen bir basın mensunun yanın da alırlar soluğu beyan üzerine beyan verirler. " Yeşilçam vefasız insanlar vefasız, unuttular beni, hani nerede beni alkışlayanlar" diye.

Yarınlarını düşünmeden yer içerler, hiç bir sosyal güvenlik kurumuna dahil olmadan geçer gider o parlak günler.
Adı lazım değil yine ünlülerimizden birinin 800 YTL alacağı için çalıştığım yere kaç kez telefon edip hesabına geçmeyen para için o ünlü adını bastıra bastıra söylemişti.

Yıllar önce izmir fuarında görmüştüm o sanatçımızı lüks bir aracın içinde. Ne kadar kibirle süzüyordu etrafı, ne kadar ulaşılmazdı. Aslında o ünlümüzü o yeşilçam filmlerinde ki sonradan zengin olup onu küçümseyen kişiyi bir anda oturduğu koltukta yüznü gösteren "bir zamanlar fakir ve sizin arabanızı hayranlıkla izleyen bir hayranınız vardı hani" diyerek kibrini yere düşürmek vardı ama...Şaka bir yana, bu herkes için geçerli, yarınları mutlak düşünmeli.

Bizi biz düşünmezsek, kim düşünecek değil mi ama...Sevgi ile kalın efendim.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..