Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '18

 
Kategori
Siyaset
 

Hani Biz Yeni Bir Anayasa Yapacaktık(?)

TÜRKİYE’de yazı yazma konusunda sanırım pek fazla sıkıntı çekilmese gerek.

Şöyle bir bakıyorum da... Neredeyse iki günde bir “gündem” değişmekte, toplumumuz ve politikacılarımız, farklı meselelerin ilgi odağı olmakta.

Suudi gazetecinin- rejime muhalif gazetecinin- günlerdir başına ne geldiğinin bilinememesi, akıbeti üzerine neredeyse toto oynanması, insanın aklına getiremeyeceği bir biçimde vahşice katledilmesi...

Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı rahibin/papazın yargılama süreci sonucunda salıverilmesi/serbest bırakılması...

Tüm bu hengâme içinde ülkemizin asli meseleleriyle ilgilenemiyoruz. Şimdi güya ülkemiz bir eşik atladı ve parlamenter rejimden başkanlık sistemine geçti.

***

Bu bağlamda yönetimde istikrar gelecek ülkemize. Her şey daha güzel olacak, güllük gülistanlık içinde yaşayıp gideceğiz.

Gerçekten de öyle mi acaba? Hani biz bir aralar “anayasa” yapımından bahsediyorduk! Yahu bizler, askerî rejim ürünü olan 82 Anayasasını değiştirmeyecek miydik?

Hatırlar mısınız, bilmem... Seçimlerin gerçekleştirileceği dönemlerde, miting meydanlarından Türkiye’nin “yeni bir anayasaya” ihtiyaç duyduğu, sivillerin yapacağı yepyeni bir sivil anayasa vurgusu sürekli yankılanırdı.

Ne oldu gerçekten de?

Erteleye erteleye, bizler, ne zaman sivil bir anayasa yapacağız?

Hani artık ülkemizde yepyeni bir dönem başlamıştı; temel hak ve özgürlüklerde sınıf atlamıştık...

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın veya “insan” merkezli siyaset söylemleri ne oldu; bunlarda mı unutuldu?

***

Acaba diyorum...

2018 yılında veya 2019 yılında, bizler, yeni bir anayasa yazabilecek miyiz?

“Yeni Türkiye” ve...

“İleri Demokrasi” politik retoriğinin içinin dolması için gerçekten de artık bizlerin yeni bir anayasa yazması gerekmekte.

Teorik olarak belki meclis çatısı altında çoğunluğu elinde bulunduran siyasi parti yeni bir anayasa yapabilir, diyebiliriz. Fakat, bunun 1982 ANAYASASINDAN ne farkı olacak? Ne olursa olsun; ister kabul edin ister reddedin, 82 Anayasası, cuntacı generallerin teşvik ve inisiyatifleri ile meydana getirilen bir askerî rejim anayasası.

***

Bu bağlamda, yeni bir anayasanın yapılacağının dillendirilmesi başka bir durumdur; fiiliyata geçerek yeni bir anayasa mesailerine başlamak farklı bir realitedir.

“Temenni etmek ile talep etmek” farklı şeyler; ve genelde bunlar daha çok toplumu “uyutmak” için cek/caklı vaatler olurken...

Gerçek anlamda anayasa yazımı mesaileri başlatmak başka bir meseledir. Sanırım, şuan nazarıyla hiçbir partinin yeni bir anayasaya ayıracak vakti de fırsatı da yok gibi!

Bir kere bu yeni anayasa nasıl yazılacak? Bu yeni anayasanın tam bir mutabakatla yazılması gerekir. Her şeyden önce, bu toplumun ve milletimizin “kırmızıçizgileri” olacaktır.

Anayasamızın ilk üç maddesi, değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerinin tartışma ve müzakere sürecine dâhil edilmemesi gerekecektir.

Türkiye; “laiktir”, “demokratiktir” ve “cumhuriyettir”...

***

Temel hak ve özgürlüklerin öncüllendiği bir anayasayı, bu millet artık anasının ak sütü kadar hak etmektedir.

Ülkemizin daha iyi yönetilebilmesi için, ileri demokrasi devleti olabilmesi için, istikrarlı ve dengeli bir siyasal işleyiş için tüm toplumun konsensüsü alınmış bir anayasaya ihtiyaç vardır.

Türkiye’deki “kutuplaşma”, “kamplaşma”, “saflaşma”; herkesin kendi meşrebine göre isimlendirdiği bu garip durum, “normalleşmeye” doğru evrilmediği müddetçe, kanımca yeni anayasa yapım talebi, sadece “temenni” olmaktan öteye geçemeyecektir.

 

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..