Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

11 Kasım '14

 
Kategori
Güncel
 

Hani idam cezası kalkmıştı...

HANİ İDAM KALKMIŞTI…

İktidar yandaşı mısınız ve Recep Tayyip Erdoğan’a tapanlardan mısınız?

Hiç korkmayın, bundan sonrası çorap söküğü gibi hep lehinize gelişir olgunlaşır ve mutlaka meyvesini verir. Hem de ballı kaymaklı…

Devir bu devir; çalışmak gerekmiyor torpil iktidar emri yeterli. Sıkıysa bir babayiğit dokunsun…

Ne güzel değil mi; “bir dönüm bostan, yan gel oğlum Osman…”

***  

Bendeniz öğretmenlerime aşığım, onların “kutsal” insanlar olduklarına, nerede ne zaman görsem en büyük en derin saygıyı hak ettiklerine inanırım…

Ama birkaç gün önce Trabzon da 17 yıldır görev yapan bir öğretmenimize reva görülenleri okuyunca inanın bu ülkenin vatandaşı olduğumdan utandığımı bir yana bırakın “insan” olduğumdan utandım…

***

Efendim okumuşsunuzdur, adı Seçil Esmanur ERDEM

Anlı şanlı Türk vatandaşı ve eli öpülesi bir öğretmen, hem de kolay yetişenlerden değil…

Suçu ne?

Dönemin Başbakanı bugünün hem Başbakanı hem Cumhurbaşkanı yani Cumbaş Recep Tayyip Erdoğan’ın Trabzon’ u ziyareti sırasında konvoyuna “yumurta” atması…

Ben atması diye yazıyorum ama attığı iddia ediliyor. Evet, sadece “iddia” ediliyor!

Uzatmayayım, hakkında “yumurta attı” davası açıyorlar…(?)

Sonuç; yedi bin lira para cezası…

Basit bir ceza gibi tabi bunca parayı ödeyecek ekonomik gücünüz varsa…

Bana göre ise aşağıda anlattığım sebepten dolayı resmen cezanın adı; idamdır…

***

Bendeniz öğretmen hanımefendiyi hiç tanımam, siyasi görüşü hayat görüşü nedir onu da hiç bilmem,

Aslında beni de hiç kimseyi de zerre-i miskal kadar ilgilendirmez.

Hiç görmedim de, sizler gibi bende basından okuduğum kadarıyla tanıyorum.

Trabzon’daki birkaç değerli dostumu arayarak kısacık bilgiler aldım ona dayanarak da bu yazıyı kaleme aldım…

Çünkü gerçekten utanç verici!

Cezanın adı “Yumurta atma cezası” ama aslında resmen linç (recm) girişiminin ilk adımı…

***

İçinizden çok kişi “velev ki yumurta atmış olsun” diyorsunuzdur ama kazın ayağı maalesef öyle değil.

Yedi bin liralık para cezası birilerini kesmiyor.

Daha doğrusu içine işlediği ve başka çaresinin kalmadığını bilen biri; Vali yardımcısı yağ çekmek yaranmak ya da Cumbaş’ ın gözüne girmek “yağlı ballı” yeni bir koltuk kapmak amacıyla Seçkin Öğretmen hakkında “öğretmenlikten men” istemiyle soruşturma açtırmış…

Suçu; yumurta atmak!

Bakanlık gerçek mi değil mi attıysa amaç nedir, 17 yıllık öğretmen başarılı mı değil mi, seviliyor mu sevilmiyor mu, ülkeye insanlığa yararlı kaç öğrenci kaç adam kaç kadın yetiştirmiş umurunda değil…

Sen misin Cumbaş’ a yumurta atan…

Sonuç; “İdam”

Hani idam cezası kalkmıştı; bu ne?

***  

Dün On Kasım’dı, yani Atamızın aramızdan ayrılışın 76 ncı yılında anma günüydü…

Seçil öğretmenin “idam” kararını veren kalemini kıran tüm bürokratlar, valiler Milli Eğitim müdürleri bakanlar vekiller hakimler savcılar;

Atamız yani ülkenin en büyük öğretmeni Mustafa Kemal Atatürk’ün karşısındaydılar…

24 Kasım 2014 de “öğretmenler günü”

“İdam” kararından en ufacık pişmanlıkları da yok utanma duyguları vicdan muhasebesi de…

Öğretmenler gününü de eminim huzurla kutlayacaklardır…

***

Hanımefendi bir köy okulunda yani devlet okulunda öğretmenmiş, yerini yurdunu anasını babasını sevdiklerini İstanbul’un Ankara’nın İzmir’in Adana’nın ışıltılı yaşamını bırakmış Trabzon’un küçücük bir köyüne gelmiş…

Canım öğretmenim, güzel insan hiç mi aklın yok kardeşim; keşke bir İmam hatip Okulunda öğretmen olsaydın keşke başını “türbanla” kapasaydın,

Hadi bunları yapamadın bari PKK terör örgütüne üye olsaydın hatta IŞİD’ e destek çıksaydın…

Bak bakalım canım öğretmenim, bir tek babayiğit sana dokunabilir miydi?

Bırak yumurta atmayı kurşun atsaydın ne hesap sorabilirdi ne sormaya cesaret edebilirdi…

***

Hep diyorum ya, görmüyoruz ama tanımaya tanıtmaya çalışıyoruz. Oysa bir kez bile “anlamaya” çalışmıyoruz O’ nu...

Ne demişti Atam öğretmenler için;

“Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.

Eserin kıymeti, sizin becerinizin ve fedakârlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.

Cumhuriyet: fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister.

Yeni nesli, bu özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir.”

***

Hayır, beyler bayanlar;

Yeni nesil yetiştirmek artık öğretmenlerin elinde falan değil, çünkü öğretmenler, yağ çekmesini bilmez el etek öpmesini bilmez, yalakalık yapamaz, diz çökemez bel kıramaz…

Hiçbir öğretmenimiz “Kapı kulu” değildir asla olamazlar!

Devlet TC değil AKP Devleti

Haliyle de devir de; YALAKALIK DEVRİ” canım öğretmenlerim nereden bilsinler…

***

Şimdi bir soru; Ankara’yı mesken tutan kirleten kokutanlar, Seçil öğretmenin “idam fermanını” hazırlayan ve kalemini kıranlar “başınız göğe erdi mi?”

Tüm öğretmenlerimizin büyük küçük “mübarek” ellerinden öpüyorum…

Erdoğan ÖZGENÇ

Adana 11.11.2014 10.45

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..