Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '12

 
Kategori
İnançlar
 

Hanif İslam kavramını kullanmak yanlış mı?

Haniflik, müslüman (İslam’ı kabul eden kişi) olan bir kişinin, dogma anlayışından sıyrılarak aklen ve tahkiken Tanrı’nın varlığını kabullenmeyi, sorgulamayı, araştırmayı ve tam anlamıyla Kur’an’ı referans almasını gerektirir. Haniflik, bu sorgulama anlayışını da atamız Hz. İbrahim’den alır. Bu nedenle Hanifliği kabul eden bir müslüman, Hanif olur. Her şeyi sorgulayarak, altındaki nedeni araştırarak kabul etme anlayışı ve sadece Kur’an’ı referans alma mantığı bir Hanifi sıradan bir müslümandan ayıran en önemli farktır. Hanif İslam derken de aslında yeni bir din ya da İslamın farklı bir türü değil, İslam’a akıl, bilim ve Kur’an gözüyle bakma kastedilmektedir. Dolayısıyla sıradan müslümanlarla, hanifleri ayırmak, şu andaki geleneksel İslam inancı (tahrif edilen) ile Kur’an’daki İslam inancını ayrımak ve de Hanifliğin de Kur’an ve İslam ile ilgili bir kavram olduğunu belirtmek için Hanif İslam kavramını kullanmak daha mantıklıdır ve bu asla şirk ya da dinden çıkmak değildir. Kaldıki Hanif İslam=Akıl ve bilim gözüyle İslam ya da İslam’a akıl ve bilim gözüyle bakmak anlamına gelir. Ayrıca Hanif İslam kavramının, Hanif olmayan İslam ya da İslam’ın alternatiflerini oluşturacağı doğru değildir. Çünkü İslam’ın kaynağı, değiştirilmesi mümkün olmayan Kur’an’dır. Bu nedenle Kur’an, referans alındığı sürece Kur’an’daki İslam’ın alternatifleri asla oluşturulamaz (Kaynak tek olunca yol da tek olur). Bu nenenle İslam kelimesinin önündeki Hanif kelimesi sadece İslam’a bakış açısını tanımlayan ve diğer dogmatik müslümanlardan farklı olarak İslam’a akıl, bilim ve Kur’an gözüyle (şeyhlerin ya da tarikatların gözünden değil) bakıldığını tanımlayan bir kelimedir. Dolayısıyla Hanif İslam kavramı direk Hanifliği temsil eden bir kavramdır ve Kur’an açısından kullanılmasında asla sakınca yoktur (Hanif İslam=Haniflik=Akıl, bilim ve Kur’an gözüyle din).

Bütün insanlara gönderilen dinler zaten İslam’dı.

“İşte bütün bu peygamberlerin getirdikleri din, tek bir dindir ki, o da sizin dininiz olan İslam’dır…” Mü’minun Suresi 52

Ancak insanlar kendilerine indirilen kutsal kitapları ve dolayısıyla İslam inancını dejenere edip yeni inanışlar çıkardılar.

“Fakat insanlar tevhid dinini parça parça ederek aralarında ihtilafa düştüler…” Enbiya Suresi 93

Allah, insanlara son bir kurtarıcı olarak Peygamber Efendimizi ve değiştirilmesi mümkün olmayan Kur’an’ı verdi.

“Rabbinin sözü doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun sözlerini [Kur'ân’ı]değiştirebilecek [hiçbir şey, hiçbir kuvvet]yoktur”. En’am Suresi115

“Kur’ân’ı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız”. Hicr Suresi9

Allah, Peygamber Efendimize ve dolayısıyla bütün insanlara dogmatik müslümanlıktan çıkıp aklen, tahkiken ve bilim gözüyle İslam’a bakmalarını ve Tanrı’nın varlığını aklen kabul etmelerini (Hanifliği) tavsiye etti.

“Ey Resul! Sana Hanif ol, İbrahim'in dinine uy diye vahyettik.”Nahl Suresi 123

“Ey Resul! De ki: Ayrıca yüzünü Hanif dininden ayırma ve sakın ortak koşanlardan olma diye emrolundum.”Yunus Suresi 105

“Ey Resul! Sana Hanif ol, İbrahim'in dinine uy diye vahyettik.”Nahl Suresi 123

“De ki: Muhakkak Rabbim beni İbrahim'in doğru yoluna dosdoğru olan Hanif dinine iletti.”En’am Suresi 161

“Sen artık yüzünü hakka yönelmiş Hanif dine dön ki, Haniflik Allah'ın mayasıdır. İnsanları o maya üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışında hiç bir değiştirme ve değişiklik bulunmaz. İşte En doğru ve en sağlam din Haniflik'tir; fakat insanların çoğu bilmezler.” Rum Suresi 30

“Hâlbuki onlar yalnızca Hanif olmak üzere, dini sadece Allah'a has(özgün kılarak, mezhep imamlarına, şeyhlere, kullara vb. has kılmayarak), Allah'ı bilmekle, salâtı ikame etmekle ve zekât vermekle emrolunmuşlardı. En dosdoğru ve gerçekçi din de işte bu Haniflik'tir.” Beyyine Suresi 5

Ancak müslümanlar, Kur’an’ı bırakıp insanlar tarafından oluşturulan inançlara inanıp İslam’ı dejenere etmişlerdir (Kur’an’ı değil, inandıkları inanç olan İslam’ı dejenere etmişlerdir. Eğer gerçekten şu anda Kur’an’a iman etselerdi, gerçek İslam’ı yaşıyor olurlardı. Bu durumda da İslam’ın dejenere edildiğinden bahsetmiş olmazdık. Yaşamadıklarına göre de İslam inancını dejenere ettiklerini söyleyebiliriz. Yani dejenere olan İslam kavramını kullanmak yanlış bir ifade değildir. Zaten Kur’an’da Mü’minun Suresi 52, Enbiya Suresi 93 ve En'am Suresi159ayetleri dikkatlice incelendiğinde de Tanrı’nın kendisinin de bu kavramdan bahsettiğini görürüz. Ancak dejenere olan Kur’an kavramını kullanmak yanlış bir ifadedir. Çünkü Kur’an’ın değiştirilemeyeceğini, Tanrı’nın kendisi zaten söylemektedir. Kur’an’ın bizzat kendisini inceleyerek asıl olan, dejenere olmamış İslam inancına ulaşabiliriz anlayabiliriz).

“Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur'ân'dan ayrıldı (Kur'ân'ı terketti).” dedi”. Furkan Suresi30

“Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir”. En'am Suresi159

Allah, mezheplerin arttığı ve artık hangi inancın doğru olup olmadığını anlamadığımız bir zamanda Hanifliğe yönelmemizi emretmektedir:

“Allah katından geri çevrilmez bir gün gelmezden önce, yüzünü Hanif dinine çevir. Ki o gün insanlar bölük bölük ayrılırlar.”Rum Suresi 43

 

 
Toplam blog
: 13
: 391
Kayıt tarihi
: 16.10.12
 
 

Meslek: Mühendis, Araştırmacı yazar İlgi Alanı: Bilim, Felsefe, Din, Psikoloji, Paranormal bi..