Hapiste 354 gün -1-

Nereden bilebilirdim ki büyük umutlarla geldiğim, hakkında çok güzel methiyeler yazılan Orta Asyanın ortasındaki Özbekistan'da, Tashkentte hayatımın en kötü günlerini yaşayabileceğimi.

Çalıştığım firma kendi alanında Orta Asyada lider sayılabilecek bir konumdaydı. Gıda sektöründe, bir Turk firmasında hem de Orta Asyada bir marka olmuş bir çok dünya devini sollamış bir firmada satış müfettişi olarak başlamıştım işe 2004 ekiminde. 2005 yazında da satış ve pazarlama müdürü oldum. 2007 yaz başına kadar herşey güzeldi, piyasanın lideri bir Türk firması ürünler yok satılıyor ve bütün kapılar önünüzde kırmızı halı serilmiş şekilde açılıyordu. Ama nerden bilebilirdik ki devlet politikasına yön verenlerin özellikle hızlı büyüyen firmalar üzerine yazdigi ve uyguladigi eylem planlarinin oldugunu !
2007 yazinda bu eylem plani uygulanmaya basladi ve bir anda uluslararasi bir suc orgutu uyesi muamelesi gorecegimiz o aklimizin ucundan bile gecmeyecek kabus dolu gunler basladi.Evet yukaridan birileri dugmeye basmisti ve bizi kapatacak, kapatmakla kalmayip ozgurlugumuzu kisitlayacak o donem baslamisti.
Once Haziran ayinda rutin bir denetleme icin gelinecegi yazili olarak bildirildi. Alisiktik her sene olan olagan denetleme zannettik evrak dokuman hesap kitaplar her sey hazirlandi. Temmuzda denetleme baslandi, normal seyrinde giderken bir anda daha ne oldugunu bile anlamadan 1 Agustos'ta Genel Mudur ve 3 depo sorumlusunu tutukladilar. Gerekce kacakcilik usulsuzluk, tamam dedik ispati var mi belge sahit, biz oyle yaptiginizi tasavvuf ediyoruz. Dediler ve surec basladi !