Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '08

 
Kategori
Güncel
 

Harekâta gölge düşürdüler

Harekâta gölge düşürdüler
 

Türk ordusu Kuzey Irak'a kara harekâtına başladı. Ne zaman? Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sırasında ya da az önce veya az sonra.

Bu sırada yaklaşık on gündür Cumhurbaşkanı'nın önünde "Türban yasası" dediğimiz yasa imzayı bekliyordu. Kara operasyonundan kısa bir zaman önce milletvekili denen milletin vekillerine emeklilikleri ve sağlık harcamaları ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmıştı. Gazetelerin yazdığına göre, asılı 600 YTL alan milletin, vekili 6000 YTL emekli maaşı alacaktı. Ayrıca bütün sağlık harcamaları devlet tarafından karşılanacaktı. Yani, bir türlü kalkınamayan ve bir türlü çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkamayan ülkemin acısını milletin aslı çekecekti, sefasını ise vekilleri sürecekti.

Türk ordusu, Kuzey Irak'a kara harekâtı yapmadan bir gün önce "Vakıflar Yasası" adı altında bir yasa çıkmıştı. Bu yasa ile vakıfların taşınır ve taşınmaz mal edinme hakkı doğuyordu. Bu yasa geçmişe dönük uygulanacaktı ve eskiden varolan vakıfların çeşitli nedenlerle el konulan mal varlıkları bu vakıflara iade edilecekti. Ayrıca, tamamı yabancılardan oluşan vakıfların mülk edinmesi yasaklanıyordu. O halde böyle vakıflar bir Türk ortak almak zorunda kalacaklardı. Bu vakıfların mülk edinebilmek için hangi Türkleri ortak alacaklarını hep birlikte göreceğiz.

Milli Güvenlik Kurulu toplanmadan yaklaşık on gün önce Cumhurbaşkanı'nın önünde onay bekleyen "Türban yasası" vardı. MGK'dan Kuzey Irak'a kara harekâtı izni çıkınca ve mehmetcik kar altında operasyonda can verirken on gündür imza bekleyen "Türban yasası"da onaylanıverdi. Bu yasa böyle bir günde imzalanınca ne içerde ne de dışarda gerekli tepkiyi gördü. Bütün iç ve dış basın Türk ordusunun kara operasyonuna kilitlenmişti.

Operasyon zor kış koşulları altında yapılınca, bir çok kişi "Vay be Türk ordusu bu zor koşullarda da savaş yapabilecek yetenekdeymiş." diye yazılar yazdı, söyleşilerde bulundu. Dünyanın hemen her ülkesindeki düzenli ordular her koşulda savaşa hazırlanırlar. İşte ABD ve İngiliz ordusu, kendi ülkelerinden kilometrelerce uzaktaki ve cehennem sıcağındaki birçok ülkede operasyonlar düzenliyor, savaşlara katılıyor. Bu ve bunun gibi gelişmiş ülkeler her mevsim koşulunda savaşmaya hazırdırlar. Yoksa, düşman kapınıza dayanacak, siz: "Şimdi kar yağıyor ilkbaharda gel" diyeceksiniz. Böyle şey olur mu?

Türk ordusunun Anadolu'nun bağrından çıkmış, yoksul, gariban mehmetçiği vatanını her koşulda korumaya zorunludur. Şu yazımın yazıldığı dakikalarda altı mehmetcik şehit olmuştu.

Diğer tarafda "Ergenekon" denen bir davada üst düzey subaylar, yazarlar ve öğretim görevlileri apar topar toplanıyor. Hükümet yetkilileri bu operasyon için de diğer operasyonlarda söylediklerini söylüyorlar: "Gittiği yere kadar gidecek". Bu operasyonun "gittiği yere kadar gideceğinden" ben eminim. Bunun nedenlerini dava bittikten sonra tartışırız. Çünkü, yürümekte olan dava hakkında düşünce ileri süremeyiz. Ancak, bundan önceki bütün operasyonlarda "gittiği yere kadar gidilecek" dendi, ancak o davayı açan savcı geldiği yere gitti. "Ergenekon" böyle olmayacak. Gerçekten sonuna kadar gidilecek. Bunun nedeni hükümetin siyasetinde saklıdır.

Evet, Türk ordusu Kuzey Irak'ta kara harekâtı yapıyor. Ankara, bu karambolde ne kadar rejim karşıtı yasa varsa hem çıkartıyor hem de Cumhurbaşkanı'na imzalatıyor. Tabi bu karambolde Tekel Sigara Fabrikaları da Amerikalılara satılıverdi.

Yazımın sonuna doğru gelirken, umarım kara harekâtıyla, Ankara harekatları arasında bir ilişki kurmamızı sağlamışımdır. İşte tüm bu Ankara ayak oyunları, siyasetin, siyasetçinin ne durumda olduğunun göstergesidir.

Şimdi sorum şudur: Türk Silahlı Kuvvetleri, kara harekâtını mevsim koşullarıyla değil ama, hükümetin zor koşullarını düşünerek mi bu zamanda yaptı? Yani, kara harekâtı on gün sonra yapılamaz mıydı? Hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın önünde duran, "Türban yasası", "Vakıflar yasası", "Milletvekillerine emeklilik kıyağı yasası", "Tekel'in ABD'lilere satışı" bittikten sonra bu operasyon yapılamaz mıydı?

Ya da Cumhurbaşkanı, "Bir kesimin endişelerinin giderilmesi gereken düzenlemeler yapılmalıdır." diye uyardığı yasayı bu nedenle veto edemez miydi? "Türban yasası"nı MGK toplantısından bir gün önce bile imzalayamaz mıydı? Vakıflar yasası Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar öne sürülerek bir başka tarihe ertelenemez miydi? ABD'den Kuzey Irak'a kara harekâtı izni alındığı gün Tekel'in ABD'li şirkete satılması ertelenemez miydi?

Türk ordusunun Kuzey Irak harekâtına gölge düşürdüler.

Bundan sonra yapılacak harekâtlarda sanıyorum, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, değiştirilemez maddeleri de incelemeye alınacaktır gibime geliyor.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..