Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Harem

Harem
 

Başbakan kızdı amma nasıl kızdı ki, hepimizin kuşkulandığı kafasının arkasındakileri , yani bilinçaltını açıverdi. Dedi ki “utanmadan haremimize girdiler” bu lafın manası nedir? Yıl 2006 ve milattan sonra, harem falan kalkmış ülkemde, cumhuriyet kurulalı neredeyse yüzyıla yaklaşıyoruz, sürgündeki tüm Osmanlı hanedanı bile haremden söz etmiyor, Başbakanımız çıkıyor “haremime girdiler” diyor. Bakalım TDK sözlüğü bu konuda ne diyor

1. Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı:
"Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı."- F. R. Atay.

2 . Bu bölümde oturan kadınların hepsi.

3 . eskimiş Karı, eş:
"... gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey... Haremim hastalanmış da."- R. H. Karay.

Gördüğünüz gibi haremin eş anlamında kullanılması da sözlükte eski diye belirtiliyor. Harem deyince hepimizin anladığı ilk iki manadır. Başbakanımız ve onun gibi düşünenlerin kadın ile ilgili anlayışları da belli ki ilk iki anlamın ötesine geçemiyor. Hele toplantılarda tek başına bir köşede gariban bir şekilde yemek yiyen bakan karısı resmi hala hafızalardan silinmemiştir. Bu tür cümleler kurarak verilen mesajlar hangi yerlere ulaşıyor bilmiyorum ama, bizlere ulaştığında üzülüyoruz, zaman zaman değiştiğine inanmaya çalıştığımız insanların değişmelerinin mümkün olamayacağına tanık oluyoruz. Biz böyle bakışlar, düşünceler ve dahi anlayışlarla yönetilen bir ülkede yaşamak istemeyen insanlarız. Evlendiğimiz kadın bizim eşimizdir, hayat arkadaşımızdır, haremimiz değildir. Haremimizde sakladığımız biri değildir.

Rahmetli Özal’a da ailesi hakkında onlarca laf söylendi ve yazı yazıldı, bir gün çıkıp karısını korumak için “haremim” demedi, ve hiç kimse Özal için şimdiki başbakandan daha az dindar diyemez. Ve özal böyle bir laf etseydi eşi tepki gösterirdi. Şimdiki Meclis Başkanımız “eşlerimiz bizim kölelerimiz değil” derken ben başbakanımızın eşinden “ben harem değil, eşim” demesini beklerdim ki bu da yönetimin kadına ve eşlere verdiği değer açısından önem arz ederdi.

Kadınlar bir kez daha anlamalıdırlar ki, bugünkü yöneticilerimizin kadına bakış açıları, kadını öne çıkarmaktan ziyade hareme kapamaktan ibarettir desem söylediklerim abes kaçar mı? Çünkü biliriz ki söylediklerimizden ziyade karşımızdakilerin ne anladığı önemlidir. Be başbakanımızın ifadesindeki haremi böyle anladım. Çünkü bunca yılllık hayatımda, böyle bir şekilde eşinden bahseden kimseye rastlamadım, buna benim tarikat ehli arkadaşlarım da dahildir.

Demek ki, bu sözlerin altında yatan benim algılamam göre, başbakanımız ve etrafındakilerin gerçek dünya görüşünün yansımasıdır, başka bir şey değildir. Bu yansıma, yavaş yavaş ülkenin yönetiminin kılcal damarlarına can damarlarına doğru akmaktadır. Demokrasi isteyerek demokrasinin nimetlerinden yararlananların, iktidara bir şekilde geldiğinde ortalıkta demokrasiden eser kalmadığını hem uzak geçmiş, hem yakın geçmiş tarihi bize göstermiştir. Demokrasi bir istek meselesi değil bir özümseme meselesidir. Demokrasiyi gerçekten yaşamak isteyen bizler, desteklediğimiz her art niyetli düşüncelerin idareyi ele geçirmesinden sonra ortadan kaldırılmışızdır. İşte Rusya devrimi, işte İran devrimi, işte İspanya’daki Franko rejimi. Bu demokrasi denilen şey nedense yaşamlarına özenilen ideolojik ülkelerde hiç olmuyor. Nedense oralarda insanlar özgürce bir takım yönetim düşüncelerine karşı çıkamıyor. Karşı çıktıkları şey olursa da o aynı düşüncenin değişik fraksiyonları olarak kalıyor.

Ben dudaklarından harem sözü çıkan, yönetimi koyun gütmeyle özdeşleştiren bir yönetim altında bulunmak istemiyorum. Çoğunluk ancak benim hayatımı daha iyi yapacak, özgürlüklerimi genişletecek yönetimler seçmeli ki çoğunlukların dediğine uyalım. Ama çoğunluk Almanya’da Hitleri seçtiği gibi birini seçerse çoğunluğun fikrine uymak uygun olur mu, millet böyle istedi denir mi, ne bileyim belki denir. Bu demokrasi ve milletin isteği kavramı ayrıca tartışılmalı, ne dersiniz?

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..