Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Harry POTTER ve J.K.ROWLING, bir efsanenin doğuşu...

Harry POTTER ve J.K.ROWLING, bir efsanenin doğuşu...
 

Görsel internetten alınmıştır.


''Okumak insanı doldurur, İnsanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır.'' F.Bacon

Şüphesiz Milliyet Blog'da bulunanların şahsi kanaatimce en belirgin ortak özelliği yazmayı ve okumayı seviyor olmaları. Bu durumun yaşadığımız toplumda bir ayrıcalık olduğunu açık ve net olarak söyleyebilirim.

O kadar farklı konularda ve farklı üsluplarla bloglar yazılıyor ki beğenirsiniz, beğenmezsiniz fakat tam bir yazınsal şenlik. Ve yine o kadar çok kendine münhasır, renkli, kalemi kuvvetli blog yazarımız var ki bu zenginliği başka bir sanal platformda bulmak zor.

Bildiğim kadarıyla 10.000'nin üzerinde blog yazarı var fakat istikrarlı bir şekilde aktif durumda yazanların sayısı üye sayısıyla kıyaslanınca oldukça az. Bu durum, aktif yazarlar için ayrıca bir ayrıcalık olsa gerek.

''Yazmak, sessiz çığlık atmaktır.'' der Marguerite Duras

Evet, hepimiz sessiz çığlıklar atmak için buradayız... dertlerimiz, sevinçlerimiz, inançlarımız, düşüncelerimiz, yaşadıklarımız, dinlediklerimiz, okuduklarımız ve yazdıklarımız birbirimizden farklı da olsa sessiz çığlıklarımızın sesi hep aynı;yazmak...

Hepimiz okumayı ve yazmayı sevme konusunda hemfikirsek, gelin hep beraber modern zamanların ilham veren bir başarısına,yazma aşığı bir kadının fantastik hikayesinin derinliklerine doğru bir gezintiye çıkalım.

Yazma aşığı herkese ilham vermesi dileğiyle...

Joanne Kathleen ROWLING & Harry POTTER

Şu an 51 yaşında olan J.K.Rowling, yazı yazmaya altı yaşında başlar. İlk öyküsü kardeşi Di için yazdığı ''Tavşan''isimli öyküdür.

J.K.Rowling'in şişe dibi gözlüklü,içine kapanık, çilli mi çilli, her türlü sportif aktivitede başarısız ve silik bir tip olarak geçirdiği çocukluk günleri, kardeşi Di ile birlikte Wye Nehri kıyısındaki kırlıkta keşif gezintilerine çıkıp, bol bol hayal kurmakla geçmiş denilebilir.

Rowling Ailesinin Winterbourne'a taşınması, sınıfındaki çocukları, kendince zeka kapasitesinin hak ettiği yere oturtan öğretmeni Bayan Morgan'dan nefret eden J.K. için bir kabus olur.

J.K. öğretmeni tarafından tembeller sırasının en sonuna oturtulur. Sadece tembeller değil, aynı zamanda zeka geriliği olanların sırasıdır burası. Okuldaki ikinci yılında, sırası en iyi arkadaşının yeriyle değiştirilen J.K., nispeten akıllı bir noktaya terfi eder, ama bu kez de arkadaşlarının öfke ve kıskançlığının hedefi olur. Yine kaybeden J.K.dir.

Yaşı ilerledikçe sesi soluğu hafiften çıkmaya başlayan J.K. bu dönemde gözlükleri atıp kontakt lens kullanmaya başlar. Yazara göre bunun işlevsel faydası, suratına yumruk yemeye dair geliştirmiş olduğu paranoyasının önünü almasıdır!

Ergenlik çağında kendini yazmaya veren J.K. bu dönemde yazdığı şeyleri kimseyle paylaşmaz.Anne-babasının zoruyla sekreterlik için Fransızca okumak zorunda bırakılır. Oysa ona göre kendisi yeryüzünde sekreterlik yapabilecek en son kişidir.

1983'te üniversiteden mezun olan J.K.,uzun toplantılarda, yani not tutması gereken zamanlarda, elindeki kağıtlara kendi hikayelerini karalamaya daldığı için, haliyle sekreterlik hayatı da epey kısa sürer. O dönemin yegane avantajı, kimseler görmeden öykülerini temize geçirebilme imkanı tanımasıdır.

En uzun süreli işi, dünyanın dört bir tarafında insan haklarıyla ilgili çalışmalar yürüten bir organizasyon olur.

Harry Potter Efsanesi Doğuyor...

1990 yılında Manchester'dan Londra'ya trenle dönüşü, Harry Potter hikayesini zihninde ilk canlandırdığı zaman olur. Yanına kalem almayı unutması ve bir başkasından ödünç isteyemeyecek kadar utangaç olması nedeniyle, dört saat boyunca aralıksız düşünüp pek çok özellik ve karakter belirler.

Hemen o gece Felsefe Taşı'nı yazmaya başlayan yazar, yedi kitaplık bir seri olarak planladığı eseri hakkında daha sonra şöyle diyecektir:''Basit bir temaydı esasında. İyiyle kötünün mücadelesi. Bana bazen çocukları mı, yetişkinleri mi düşünerek yazdığımı soruyorlar. Hiç biri...Ben sadece kendim için yazıyorum. Kitaplarda yer alan da tamamen bana hitap eden bir espri anlayışı. Seriye yetişkinlerin de ilgi göstermesini belki de en iyi bu açıklar.''

Portekizli bir gazeteci olan Jorge Arantes'le evlenir. Kısa süren bu evlilikten, kızı Jessica Isabel doğar. 1994 yılbaşında kızıyla beraber kardeşi Di'nin ikamet ettiği Edinburgh'a gelir.

Burada tekrar öğretim işine başlayan J.K., hem yeni doğmuş kızı, hem de işinin gerektirdiği sorumluluklar yüzünden yazmakta çok zorlanır. Fakat kitabı hemen bitirmezse, bir daha hiç bitiremeyeceğinden emin olduğu için deliler gibi yazar.

Küçük bir bebeği olan dul ve yalnız kadın J.K., her gün bebeğini bebek arabasına koyup Edinburgh'a kadar yürür. Bebeği uyuduğunda Edinburgh'daki Nicolsons adlı kafeye oturur. Küçük bir not defterine aldığı notlarla Hary Potter'ın ilk cildini yazar.

Derken kitabı bitirir ve dosyasını 12 yayın evine gönderir. Hepsinden de ret cevabını alır. Bütün kapılar yüzüne kapanır. Bir zaman sonra beklediği olumlu yanıtı alır. Bloomsbury Yayınevi, 2200 Euro avans vererek ''Harry Potter''ı basmayı kabul eder. Ayakları yerden kesilir.

Sonrası mı? Sonrası malum... Korkunç satış rakamları,sinema filmine uyarlanan serinin korkunç izlenme oranları ve genellikle pop yıldızlarına nasip olacak bir şöhret, tabii bir de olağanüstü bir servet...

Saygı ve sevgi ile...6 Aralık 2016-Denizli / Özkan SARI      

 
Toplam blog
: 102
: 4394
Kayıt tarihi
: 05.09.15
 
 

Kalın Sağlıcakla... ..