Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '12

 
Kategori
Güncel
 

Haşim Kılıç Yargı Sempozyumunda yargı için ne söyledi?

Haşim Kılıç Yargı Sempozyumunda yargı için ne söyledi?
 

Ankara’da Uluslararası Yargı Reformu Sempozyumu toplantısı yapılıyor. Bu toplantıda kimler yok ki. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Martin Raiser, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ali Em ile yüksek yargı organları mensupları ve çok sayıda hâkim, savcı…

Dikkat ettiyseniz hiçbir baronun ve avukatın ismi geçmiyor. Bu sempozyumu düzenleyenlerin, avukatları yargı mensubu saymadıkları açıkça görülüyor. Yani savcılar ve hâkimler kendileri çalıp, kendileri oynuyor!

Sözde yargı reformunu konuşuyorlar. Yalnız sacayağından birisi eksik! Biri iddia ediyor, öbürküsü karar veriyor. Arada olması gereken savunma ayağı yok.

Bence bu sempozyumun bize gösterdiği bir gerçek var. O da, bu güne kadar AKP’nin her aldığı kararı büyük bir memnuniyetle karşılayan ve her platformda destekleyen, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın konuşması.

Bu konuşma bana çok ilginç geldi. İlginç olduğu kadar da ders niteliğindeydi!

Uluslararası Yargı Reformu Sempozyumu'nun açılışında konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç izleyenlere şöyle sesleniyor:

Yargının hesabını veremediği sınır tanımaz uygulamaları, ağır bedeller ödenmesi sonucunu doğurmuş, anayasa ve yasalarda radikal değişimlerin yapılmasının haklı nedenini oluşturmuştur. Dün yargının siyaseti kuşatma gayretlerine karşı çıktığımız gibi bugün de siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz. Hâkimlerin, yasaların ve kuralların bir dili vardır. Bu dili nasıl kullanırsanız, hukuk devleti ona göre oluşur ve gelişir. Hâkimin iç dünyasındaki endişe, kaygı, korku, ideolojik baskı, dostluk ve düşmanlık duygularından arındırılması, tarafsızlığının olmazsa olmaz koşuludur. Vicdanlar üzerinde oluşan bu işgaller kalkmadıkça, bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşumunu sağlamak mümkün değildir.

Hukuk, siyasal, kültürel ve sosyal hayatı dönüştüren çok güçlü bir araçtır. Bu aracın dönüştürücü gücünü, toplumu hizaya sokan vesayetçi bir anlayış için değil, insan onurunu huzura erdiren hak ve özgürlüklerin adil dağıtımında tüketmeliyiz. Yapılacak reformların, geçmişten intikam alma aracı olarak kullanılması gibi bir yanlışlığa da düşülmemelidir. Aktörleri değişmiş yeni vesayet odaklarının oluşmasına imkân vermeyen samimi değişimlere inanmak istiyoruz. Toplumun ve dünya barışının buna ihtiyacı vardır. Bağımsızlık ve tarafsızlık sorunların çözmüş bir yargının, adil, makul ve ölçülü kararlarıyla uygulama sorunları ortadan kalkacak, oluşan bu güven ikliminde hak ve özgürlüklerin daha rahat yaşanması sağlanacaktır. Halkımızın mutluluğu adına evrensel değerlerle bütünleşmiş, her türlü siyasi ve ideolojik etkiden arındırılmış, hızlı ve etkin bir yargı ihtiyacı, konuşacağımız reform projelerini gerçekleştirmeyi zorunlu kılmaktadır.


Bu konuşmanın özeti; yargının siyaset tarafından kuşatıldığı ve yargı mensuplarının geçmişten intikam aldığıdır. Yargıyı bu hale getirenler ve onları kayıtsız şartsız savunanlar, bu konuşmadan birazcık olsun ders alırlar mı?

Ben sanmıyorum. Ama Haşim Kılıç bile yaşanan yargı skandalları için böyle konuşuyorsa, varın gerisini siz düşünün!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..