Hasip Kaplan çok sinirlenmiş!

Bak! Bak! Bak! Bak sen şu işe! Bak! Sporda şiddetin ve şikenin önlenmesiyle ilgili yasa tasarısı mecliste görüşülürken, AKP grup başkan vekili Nurettin Canikli'nin kendisine " Hukuk teröristi! " demesine ve meclis sıralarından " haysiyet celladı " gibi ağır yakıştırmalarla kendisine sataşan milletvekillerine çok sinirlenen Hasip Kaplan Milletin Kabe'sinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin o yüce kürsüsünde bardak kırmış!

Hasip bey kardeşim!

Sizin kendilerinden icazet alarak siyaset yaptıklarınız, Türk Askeri'nin kafasına sıktığında da, biz çok sinirleniyoruz.Türk Polisi'nin göğsüne mermi saydırdığında da, biz çileden çıkıyoruz. Yine onların şehit ettiği her bir Türk Öğretmeni, canından olurken; her birimiz binlerce kez ölüyoruz.

Sizin kendilerinden icazet aldıklarınız, sizin arkanızda keleşle, kalaşnikofla nöbet beklerken; arkanızda duran maskeli adamlara güvenip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne kafa tuttuğunuzda, gözdağı vermeye çalıştığınızda da biz kahroluyoruz.

Gölgesine sığındıklarınız, göz göre göre, KCK adlı bir örgütlenme modeliyle, terörü şehirlere de taşıyıp, organize terör olayları planlayıp, gerçekleştirirken de bizim içimiz içimizi yiyor.

Sizi destekleyen silahlı örgüt ,Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da dış desteklerinden de aldığı güç ve haddini bilmez bir şımarıklıkla, Allahın günü, geri kalmış, belki eğitimsiz kalmış; fakir ;ama büyük çoğunluğu hala ülkesine, vatanına, milletine bağlı insanları kandırıp, ayaklanma çıkarmaya çalışırken; biz dudaklarımızı ısırıyoruz.

Milletvekili arkadaşlarınız terör örgütü üyelerinin mezarlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kendilerine tahsis ettiği resmi plakalı araçlarıyla ziyaret etmeye cüret ettiklerinde, teröristlerin cenaze evlerine taziye ziyareti düzenlediklerinde de, bizim yüreğimiz yüzbin parçaya bölünüyor.

Siz ve sizi himaye edenler, "özerklik!, Bağımsız Kürdistan!" diye diye, ortalığı velveleye, ateşe verdiğinde, karmaşa ve kaosa boğduğunda da, biz her gün binlerce kez ölüyoruz.

Terör örgütü sempatizanları, yüzlerinde maskeler, canlarının istediği yere molotof kokteylleri atarken, kurtarılmış bölgeler oluşturmak için, gözümüzün içine baka baka, çırpınıp dururken de, biz öfkeden köpük köpük oluyoruz.

Sizin hamiliğinizi yapanlar, güvenlik görevlisi sandıkları masum kadınları araçlarına attıkları bombalarla lime lime ederken, binbir parçaya ayırırken,siz hangi tepkiyi verdiniz?

Destek bulduklarınız, sizi himaye edenler, eskiden, hiç olmazsa delikanlı gibi çıkıp savaşırlardı. Şimdi mayınlarla, tuzaklarla şehit ediyorlar mehmetçiklerimizi. Siz farkında değilsiniz. Ama ağıtlarımız gökyüzünü bile yakmakta.

Hiçkimseye faydası olmayan bu savaşta, en çok bölgede yaşayan kürtler yara almıyor mu? Kimin ciğeri daha çok yanıyor? Kimin kanı daha çok akıyor? Hepimizin kaybettiği bu savaşta, kim daha fazla kaybediyor? Kim daha geriye gidiyor?

Hasip bey kardeşim!

Bi zahmet söyler misiniz? Biz kimin meclisini karıştıralım? Biz kimin kürsüsünü yumruklayalım? Biz hangi Milletin Kabe'sini ayaklandıralım?

Sinirlenmeyiniz! Sakin ve müsterih olunuz! Sizin, yandaşlarınızın, destekçilerinizin tüm insan üstü çabalarına ve buldukları her fırsatı  ayrılık tohumu ekmeye fırsat bilmelerine rağmen, bu büyük millet birbirine düşmeyecek.

Çünkü bu büyük millet, yüzyıllardır bu coğrafyada birbirinden kan aldı, kan verdi. Birbiri için can oldu, can verdi. Bu millet bir daha asla birbirine düşmeyecek. Yüzyıllardır kardeşten de öte olanlar,elbet bir gün biraraya gelip, bir daha asla kardeş kanı dökmeyecek.

Şike mike hikaye! Hikayenin büyüğünü bu millet bir bütün olduğu gün, hep birlikte yazacak.