Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '18

 
Kategori
İstanbul
 

Hasretim İstanbul...

Hasretim İstanbul...
 

Bir Büyük Sevdadır İstanbul!..

Beni ben yapan şehir vazgeçilmezim İstanbul… Efsane şehir İstanbul… Zamandan ve mekandan arta kalmanın hüznünü yaşayan şehir İstanbul… VEEE.. İstanbul’un ruhuna nüfûz edebilmek.. İstanbul’un ruhunda, kendi ruhunda derin yolculuklara çıkabilmek… için, İstanbul’a dair hislenişlerimizi anlamamız gerekir. Ve de tanımamız bu güzelliklerle dolu mega şehrimizi.

Ben hep İstanbul’u, yağan yağmuru, telaşlı trafiği, kaybolmaya yüz tutan silüeti ile sevdim. Rüzgarıyla sevdim, büyük aşkları ve romantizmiyle sevdim. Kapalı havada ayrı sevdim. Açık havada ayrı. Lodosta ayrı sevdim.. Son gidişimde ayrı sevdim. Semt semt değişen havasını ve kokusunu ise  daha bir başka.. Araladım rüya şehrin görünen yüzünü görünmeyen ruhunu ve fotoğraf karelerine sıkıştırdım zamanı. Her şey ama her şey.. caddeler, dev gökdelenler, insanlar, efsane billboardlar, martılar, güneş, yağan yağmur, çıkan fırtına.. ama herşey!”.. İstanbul’a, kendilerinden bir şeyleri katmaktalar ve değişik tonlardaki renkleriyle İstanbul’un, çehresini, şiirlere, yazılara, türkülere, belgesellere konu etmekteler. Tanınmış İstanbul şairimiz Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, deyişiyle “İstanbul her süsün, her kumaşın kendisine yaraştığı, ayrı ayrı hususiyetlerini açtığı o cömert yaratılışlı güzellere benzemektedir” benziyor. Ya mimari!. tarih, gölgeler, ışıklar, sevdalar.. her şeyidir caanım İstanbul’un.

Gündüz ayrı bir yerdir İstanbul. Geceleri apayrı. Her anı ve mekanı ise hem varlığı hem de yokluğudur.. Karmaşasıdır, hasreti ve vuslatıdır. Dört mevsim emsalsiz bir sanatkar yahut çok kıskanç veya belalı bir âşık gibi ortaya çıkar…

Bir ara bir rüya havası içinde inceden inceye 20’li yaşlarımın, mazideki İstanbul’unu, aradı gözlerim. Daha sonra bu rüyamdan uyandım tabi. Her yan gökdelen tabir edilen rezidanslarla dolmuş. İnsan ve araç kalabalıkları da ona keza…  

Tabi günün her saati Sarıyer’de, Emirgan’da, Etiler veya Nişantaşı’da, birbirinden ayrı şeylerdir. Sarıyer’de, ağaçların serin gölgesi altında vezir rüyası görürsün. Eminönü veya karaköy, uzayıp giden sonsuz caddeleri boyunca gözlerinin ta içine batan güneşiyle başını döndürür..” Dar ve çok gri sokaklar, ince uzun caddeler, sahil boyunca uzanan kordon boyları.. doğan güneş ve gecenin üstüne karabulutlarla çöken sis perdesi… İstanbul anlatılmaz yaşanır. Yaşayınız.

Kutlama Mesajım: Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz güzel bir bayram dilerim. Her gününüz bayram tadında geçsin. Mutlu Bayramlar.

 

 
Toplam blog
: 643
: 67
Kayıt tarihi
: 20.02.17
 
 

Eğitim Durumu Halkla İlişkiler Yüksek Lisansı İsletme Fakültesi Sosyoloji Bölümü Gazeteci ..