Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hasretim sansürlüdür..

Hasretim sansürlüdür..
 

tobüslerde, kamyon arkalarında, at arabalarında seyahat ettim. Bazen el edip arabalara öyle seyahat ettim. Parasızlıktan değil meraktan. Aykut’ da vardı yanımda cebinde çakısı da vardı. Geceleri otobüsün ışıkları kapanırdı. Gökyüzünde yıldızlar bembeyaz, gece lacivert. O gecelerden bazılarında otobüs Ankara’ nın içinden geçerdi. Ben hayaller kurardım masmavi. Ben bu yüzden Ankara’ yı gündüzleri sevmem. Geceleri severim Ankara’yı sebebi bende saklı.

Gençken parasız kaldığım olurdu. Çay içmek istesen cebinde para olmaz. Benimki fukaralıktan değil delikanlılıktan. Gençken deli oluyor biraz insanın kanı. Gene de bamya yiyemem ne kadar aç kalsam da.

Yağmur yağarken deli gibi. Karşıma çıkan iki kedi yavrusu olmuştu.’’ Hadi gidin evinize bakayım’’ deyip yoluma gitmiştim. Henüz insan değildim o zaman, biliyorum. Değilmişim yani. Belki o kediler öldüler ıslanıp! Belki ben onların son şansıydım! Bilemem o kadarını. Tek bildiğim , ben henüz o zaman insan değildim. Şimdi ne kadar evsiz hayvan varsa toplamam, ceketimi çıkarıp onlara vermem, ekmeğimi bölüşmem onlarla ; belki o zaman insan olmadığımdandır!

Öldü gencecik çocuklar bir vakit. Yataklarında hem de henüz hayatlarının baharında. Kimisi yalnızca tutmuştu yarin elini. Kimisi daha kalbine almamıştı kimseyi. ‘’Özgürlük’’ dediler,’’ Tam bağımsızlık’’ dediler,’’ Nato’ya hayır’’ dediler ve öldürüldüler. Onlar ölürken bir gece vakti ansızın. Ya da sokak aralarında vurulurken güpegündüz . Haberi olmadı kimselerin. Ve mezarlarına bir kırmızı karanfil konmaması belki bundan dolayıdır.

Ben hiç yürümedim haksızlık için. Hiç boykot etmedim dekanı. Hiç karanlık bir zindanda bağırmadım ‘’ Tam bağımsızlık’’ diye. Belki bundan dolayıdır ki. Doğduğum çağa öfkem kendimden azdır.

Memleketim. Üstüne bu kadar destan yazılan, ağıt yakılan, türkü söylenen, kınalı gelin gibi memleketim. Ayaklarımın altında nazlı nazlı. Başımın üstünde püfür püfür. Yüreğimde gürül gürül hasret kokan memleketim. Allahü ekber dağlarında yatan yüz bin Mehmet. Bizim, sıcak vapur bacası gibi saadetimiz varsa; siz orada donduğunuz içindir, selam size burcu burcu.

Bizler bir yolunu bulup. Ekip biçeceğiz istediğimiz gibi topraklarımızı. Bizler bir yolunu bulup geri alacağız bizden alınan ne varsa. Petrolü de çıkaracağız, madenleri de işleteceğiz, Okullarda gene aydınlık düşler yaşatacağız. Geceleri aç uyuyan bebelerin. İşi elinden alınan babaların. Göğsünden vurulan mehmet’lerin hesabını. Soracağız, umudumuz var.

Organ bulamadığı için ölen bebeler. Para bulamadığı için ölen hastalar. Hastane kapısından alınmayan yurttaşlar. Sınavda hakkı yenen Asistan Musa. Anlatmaya kelimeler yetmez. Aklımızda hepsi satır satır , hesabını soracağız.

İlyas Salman ne demiş: ''hasretim sansürlüdür''

Hasretimiz sansürlü . İçimizde sevda, aklımızda umut. Dünya adaletsiz, dünya şişko. Kolumuz kanadımız kırık olsa da. Yaşadıkça umut hep var. Hep var olacak çocuklar….

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..