Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '07

 
Kategori
Yurtdışı Tatil
 

Hasselt Japon Bahçesi

Hasselt Japon Bahçesi
 

Belçika’nın Flamender Bölgesi’nin doğusunda Almanya sınırındaki Limburg Vilayeti’nin başkenti Hasselt’ta Flemenkçe “Japanse Tuin” olarak anılan güzel bir Japon Bahçesi var. Hasselt Japon Bahçesi 25 dönümlük alanıyla Avrupa'nın en büyük Japon Bahçesi durumunda. Bahçe Hasselt'ın Japon kardeşi Itami'nin yardımıyla 17. Yüzyıl Japon çay bahçelerinden esinlenerek modellenmiş ve 1992 yılında inşa edilmiş.

Hasselt'ın ünlü Japon Bahçesi’ne Hasselt şehir merkezinden doğuya yürüyüp iç ringten çıkıp, Koning Boudewijnlaan (N72) yolundan ilerleyip Zwenbaden olarak anılan yüzme havuzu binasından Kapermolen Parkı’na girerek ulaşırsınız. Şehir merkezinden yürüyerek sadece 15-20 dakika süren bir yoldur bu...

Kapermolen Park, Japon Bahçesi’nin kuzeybatısında bulunan büyükçe bir park. Japon Bahçesi'ne ulaşmak için bu parktan güneye doğru yürümeniz gerekir. Yorulursanız Kapermolen Parkı’nda birçok noktada göreceğiniz dinlenme evlerinde biraz yorgunluk atabilirsiniz. Kapermolen'in ortasında yer alan göllerde nilüferleri ve ördekleri izleyip dinlenmek gerçekten iyi fikirdir. Kapermolen Hasselt’lılar tarafından koşu-yürüyüş alanı olarak da kullanılıyor.. Ortaya geniş çim alanlar, kenarlara ağaçlar ve çiçekli kısa boy ağaçlar yerleştirilmiş, engin bir park ortaya çıkmış.

Kapermolen Parkı'ndan çıkıp Japense Tuin girişine ulaştığınızda 3 Euro'luk giriş ücreti ödeyip biletinizi alırsınız.
Elinize muhtelif dillerde hazırlanmış bir tanıtım sayfası da almanız gerekir. Tabii Japon Bahçesi’ne rehberli de girebilirsiniz. Ancak, fazladan 2 Euro daha vermek ve ayrıca Hollanda dili (Dutch) bilmek zorundasınız. Ben oradayken İngilizce rehberli resmi turları yoktu.

Hasselt Japon Bahçesi'nin üç ana bölümü var. İlk bölüm, Kapermolen Parkı ve Japon Bahçesi arası geçit bölgesidir. Bu bölge Avrupa ve Japonya'nın bitkilerinin dengeli karışımından oluşuyor. Bu bölgede sizi, ilk olarak Japonların simgesi haline gelmiş kiraz ağaçları karşılıyor. Nisan ayı ortalarında oradaydım ve tam çiçeklenme mevsimiydi. Müthiş bir manzara, insanı başka diyarlara götüren duygular yaşıyorsunuz.

Parkın ortasında kimi zaman göl, kimi zaman derecik halini alan minik bir akarsu yapılmış. Bunun sağında ve solunda incecik birer yol uzanıyor. Sağ taraf gidiş ve sol taraf dönüş yolu olarak kullanılıyor. Gidiş yönünde, sağ tarafta ilerlerken, hemen karşıda, sol tarafta az sonra dönüş yolunda önünden geçeçeğiniz mini çağlayana takılıyorsunuz. Bu çağlayan Kyoto’daki Tenryuji Tapınağı’nın 14. YY’da inşa edilen bahçesindeki çağlayanın modeli. Çağlayana daha yakından bakıldığında her iki yanında Japon minyatür ağaç sanatı (ikebana) örnekleri olan mini çam ağaçları ve hemen arkasında birer sıra kiraz ağaçları yer ayrı bir atmosfer sağlıyor... Çağlayanda kayalar yatay ve dikey olarak harmanlanmış... Göle döküldüğü yerde, ziyaretçilerin geçmesi için yatay düz kayalar kullanılmış.. Sağ ön taraftaki kaya tam 14 tonmuş...

Bahçe'de ilerlerken manzara daha da çekici olmaya başlıyor. Bitkiler küçülmeye, renkler pembeye ve beyaza dönüşmeye, kısacası Japonlaşmaya başlıyor. Tipik Japon ağaçlarının çeşitli karışımları göl kenarında sanki el değmemiş bir doğada yürüdüğünüz hissi veriyor. Ortadaki gölün üstünde yer alan ahşap iskeleden su zambaklarını da izleyebilirsiniz. Bu Yatsuhashi'dir. Yani “zambak havuzu”. Çiçeklenme döneminde eşsiz bir güzellik olduğu kesin. Zigzag biçimde yerleştirilmiş kare parseller üzerinde yetiştirilen su ve sarı bataklık zambakları tüm Japon bahçelerinin vazgeçilmez bileşenlerinden biriymiş.

Japon Bahçesi'nin sonunda kirazlık denilen özel bir bölge ilgiyi hakediyor... Bilinir ki, tam da bu çiçeklenme dönemi bir aşk seronomisi mevsimidir Japonya’da... Kiraz bahçesi alanı normal yürüyüş platformundan biraz daha yüksek tutulmuş... Japonya’da bu tür alanlar piknik amacıyla kullanılıyormuş. Kiraz ağaçlarının arkasındaki çim yamaç üzerine birkaç iri ama enfes görünümlü karmen gülü dikkatinizi çekiyor.

Kiraz bahçesinden ayrılıp bir köprü üstünden deniz sahili olarak anılan göl kenarına ilerlediğinizde bir altın balık hemen size yönelip “konnichiwa” diyor. Siz de ona “Merhaba”. Daha düz, alaca başkaları da geliyor önünüze. Yem atarsınız diye zıplayıp duruyorlar. Burası, bahçenin “deniz kıyısı” veya “sahili” denilen yeri. Bir tür Japon sazanı olan altınbalıkların seyri doyumsuz.

Japon bahçelerinde Japon evi olmazsa olmazlar arasındadır. Oradaki küçük çayı evini de görünce bir an Belçika'da olduğumu unutuverdim. Tam hayalimdeki Japonya'da hissettim kendimi. Minyatür ağaçlardan bahçeler içinde yumuşak, egzotik görünümlü sade, sessiz, pembe, turuncu, yeşil düşlerden inşa edilmiş bir ev. Biz de olduğu gibi ayakabılarınızı çıkarıp bir çay içiyorsunuz ve dinleniyorsunuz. Aslında kültürel bir alış veriş yaşıyorsunuz. Müthiş bir saygı ve tevazü içinde hizmet ediyorlar.

sayonara!
tot ziens!
goodbye!
...
hoşça kalın!

* Bahçeyi gezmek için Galerilerim'den Hasselt Japon Bahçesi-Japanse Tuin'i ziyaret edin. Hoşlanacağınızdan eminim.

 
Toplam blog
: 32
: 2489
Kayıt tarihi
: 23.05.07
 
 

çevre ve ekosisteme gönül vermiş, doğada dolaşan, doğayı seven ve doğanın dilini öğrenen ..