Hasta bir toplum olduk...

Televizyon kanallarında şu sıralar birçok dizi var. Benim dikkatimi bir dizi çekiyor. Bu dizinin ismi "Kurtlar Vadisi". Ben bu diziyi seyretmedim ve seyretmem de. Bu dizi benim kişiliğime, inancıma, düşüncelerime ve görüşüme uymadığı için bu diziyi seyretmem. Siz bu diziyi sever seyredersiniz, çok da hoşunuza gidebilir. 

Şunun farkında olmalısınız. Bu diziyi seyrederken, farkında olmadan çocuklarınıza seyrettiriyorsunuz. Bu ne kadar tehlikeli biliyor musunuz? Gelecekte o çocuklar sayesinde bu ülkenin bir yerlere geleceğine inanıyorum, inanıyoruz. Bu dizinin devam etmesi halinde ne gelecekten, ne de bizi yöneten yöneticilerden iyi bir yönetim bekliyorum. 

Çünkü bu dizinin politikacılar sayesinde yayınlanmaya devam ettiğine inanıyorum. Çoğu zaman bu dizinin ismini bile anmak istemiyorum. Politika bu tür dizilerin yayınlaması için bir mahsur görmüyorlar nedeni de bu toplumun geleceği onlar için önemli değil. Onlar için önemli olan toplumun siyasetçilerin işine karışmaması. Ayrıca bu diziyi yayınlayanların da tek düşüncesi var, parayla dolmak bilmeyen çuvalları. 

Ayrıca çok saçma bir diziyi yıllarca her hafta aynı saatte takip etmek, bir de bu dizi kabadayılığın nasıl bir şey olduğunu öğretiyorsa, mafya yaşamını nasıl olduğunu anlatıyorsa, yol kesmeyi haraç almanın nasıl olduğunu öğretiyorsa ve adam öldürmenin nasıl yapılacağı gösteriyorsa, bana göre bu televizyon dizisi olmamalı. Olmamalı mıydı değil, olmamalı. 

Dünyada bu türden şiddet içerikli yayınlar her ülkede yayınlanıyor. Öncelikle dünyanın her hangi bir ülkenin vatandaşı ile bir Türk vatandaşını bir tutmak ne kadar doğru, bilmiyorum. 

Bunun yanı sıra dünya ülkelerine baktığımızda şiddet içeren bu tür diziler televizyonda dizi film olarak yayınlanmak yerine sinema filmi olarak çekilip doksan dakika veya yüz yirmi dakika olarak izleyiciye sunuluyor. Örnek olarak; Rambo, Rocky, Terminatör gibi sinema filmleri hep şiddet içeriklidir, ama bir sinema filmidir. Bir buçuk saatte iki saatte giriş olur, gelişme olur ve sonuç olur. Seyirci etkilenir, filmin etkisinde de uzun süre kalmaz. 

Toplumumuz gelişmiş bir yapıya sahip değil; bunu son yıllarda gerçekleştirilen vahşice insanları öldürme ile anlaşılabiliyor. Başkalarına karşı paronayakça, sapkınca, sapıkça bakışlarla dehşet verici olaylara yol açabiliyor. 

Haberlerde verilen kan, birini öldürme, işkence görüntülerinden şikayet eden kişiler acaba bu dizide yer alan, kan, dehşet, silah ve işkenceyi gözlerini dört açıp seyrediyor. Nereye gitsem bu diziden bahsediliyor. 

İki gün önce berbere gittim. Sadece sakal tıraşı olacaktım, inanmayacaksınız ama tıraşım kırk elli dakika sürdü. Tıraş eden çocuk 24 yaşlarında bir genç. Diziyi seyredeceğim, derken beni tıraş etmeyi unuttuğu anlar bile oldu. Berberim dizinin o bölümünü kaçırmadı ama beni kaybetti. Ben o berbere her hafta giden biriyim, bundan sonra ayda bir gideceğim. Hatta berberimi değiştirebilirim. Çocuğun elinde kesici alet var. 

Aklı televizyondayken beni tıraş etmesi hiç normal değil, o koltuktan sağ sağlim kalkabildiğime şükrettim. O dizi için işini gücünü unutan da vardır, ev işini aksatan da vardır, çocuğunu ihmal eden de vardır.