Hasta eden, sabah programları

Sabahları kahvaltı sonrası , televizyonlarda sabah programları başlıyor.

Kadınlarımız, emeklilerimiz, işe gitmeyen, gidemeyen kızlarımız, erkeklerimiz hemen ekranların karşısında yerlerini alıyorlar.

Az sonra, az sonra diyerek izleyici sayısı çoğaltılmaya, çalışılan programları izlemeye başlıyorlar.

Kaçanlar, kaçırılanlar, mağdur duruma düşenler, dayak yiyenler, ayrılmış eşler ekranlar da boy gösteriyorlar.

Programın sunucusu işe biraz damga vurmak için tarafları telefon bağlantılarıyla ekranlarda görüştürüyor.

Taraflar birbirine kötü davrandığı, küfür ettiği zaman, hırçınlaştığı zaman, sunucu reytingin arttığını düşünerek mutlu oluyor.

Sunucular, kendilerini her konunun uzmanı gibi görüyorlar.

Gerekirse bağırıp çağırıyorlar, o insanları bir ölçüde aşağılıyorlar. Bunu ekranda rahatlıkla yapıyorlar.

Bu sonucular, magazin programlarının, televolelerin , dedikodu dünyasının da yıldızları. Kendi özel yaşamları zaten toplumun gözü önünde...

Sözde, mağdurlara yardım amacı taşıyan programlar, mağdurları birbirine düşürüyor.

Bu programlar da mutlaka psikolog ve hukukçu bulunmalıdır.

Bu programlar ciddi olarak yapılması, yararlı olması isteniyorsa, özellikle sunucu konumunda olanların özel yaşamları dahil, herşey dikkate alınmalı, sunucular bu konuda önemli bir eğitim almalıdırlar.

Toplum yanlış yönlendiriliyor, insanlar aşağılanıyor, özel hayatlar ekranlarda deşifre edilerek, taraflar birbirine düşman yapılıyor.

Öncelikle sunucular, ahlaki, erdem konusunda kendilerini sorgulasınlar, kişilere davranışlarını o şekilde yapsınlar.

Bu konuda şu söz çok önemlidir.

Erdemsizler, erdemsizce erdem pazarında , erdem satıyorlardı.

Bu programların, RTÜK tarafından denetlenmeye alınması gerekmektedir. Bu programlar sonrası bir çok adli olayların oluştuğu, yeni düşmanlıkların oluştuğunu herkes biliyor.

Eğer bu tür programlar yapılacaksa:

* Kişi haklarına saygılı olmalıdır.

* Program sunucularının, psikoloji, sosyoloji ve hukuk bilgileriyle donanımlı olmalıdır.

* Programa katılanların, telefonda konuşanların, sunucuların ekran başındakileri de düşünerek konuşmalarına dikkat etmeleri gerekmektedir.

Bu programlar, ailelerin sorununu çözmediği gibi, derinleştirdiği inancını taşımaktayım. Bilmiyorum bu konuda bir araştırma var mı ?

Taraflar, ekranlarda birbirine hakaret ediyorlar, ettiriliyorlar, daha sonra barıştırılmaya çalışılıyor.

Sunucu katılımcıları yalancılıkla, düzenbazlıkla, sorumsuzlukla, her şeyle rahatlıkla suçlayabiliyorlar. Bu konuda hiç hassas davranmıyorlar.

Sunucular, seslerini yükseltiyorlar, çağırıp bağırıyorlar, ekrandakileri bir dövmedikleri kalıyor. Kendilerinin her şeyin üstünde sayıyorlar. Yardım ediyor pozunda o insanları küçümsüyorlar, aşağılıyorlar.

Bu sabah programlarının çoğunluğu birbirine benziyor. İçlerinde nadiren düzenli olmaya, saygılı, eğitici olmaya çalışan programlar var.

Erdemsizlerin, erdemsizce erdem pazarında erdem satmalarına bir düzenleme getirilmesi gerekiyor.