Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '09

 
Kategori
Deneme
 

Hasta gönül

Hasta gönül
 

bir selvi masalı...


Günlerden birgün sevde adında arkadaşımız rahatsızlığından dolayı hastaneye yatar. Uzun bir ameliyattan sonunda bir hafta kadar hastanede yatar. Arkadaşımızın ailesi dahi yanında değilken herşeyin üstesinden gelmeye çalışır. En güzel yanıdoktorların çok yardımcı olmasıydı ve şükrediyordu. Rabbim böyle bir dert, böyle bir acıki yalnız başına hastane sokağında bana bir el uzattın. Bir fakültede yalnız başına bu derdin üstesinden gelmek hakikaten zormuş. Tek çarem sendin rabbim senden diledim vede işte buraya kadar geldim. Mevlam öyle hastalar tanıdımki benim derdim dert değilmiş, kendimce başarabilmek vede bakınabilmek etrafa şükretmekmiş.

Sevde'nin ablası gelir, bir hafta sonra. Ablası geçte gelsede elinden geleni yapmaya çalışmış. Daha sonra bütün hastalarla vedalaşır kayseri'den osmaniye'nin yolunu tutarlar. Sevde evinde bir ay kadar yatar kalkamaz yerinden, ayağa kalksa düşüyordu, konuşmak yasaktı, bazı yemekler yasaktı ona zor olsada başarmalıydı. Bedenindeki acısı olsada yatağında kendini teselli edecek yapbozlarla oynuyordu. Ardından telefonuna bir mesaj gelir. Mesajların ardı ardına dizilir...Mesaj ise çek sevdiği bir kız arkadaşındandı. Mesajın içeriği öyle ağır sözlerle kaplıyordu şaşkınlıkla bakakalmıştı. Allahım bu nasıl olur ben bu sözleri haketmiyorum haketmiyorum...

Ben canımla uğraşırken kız arkadaşımın mesajı beni çok ama çok üzdü... Arkadaşımın bu sözlerine dayanamayıp, farkında olmadan , Allahım kız arkadaşım bu zamana kadar bana inanmamışsa, beni dost olarka görmemişse, görmüyorsa beni dost olarak zor olsada hakkında hayırlsın eyle... Ama öyle inanayımkine inşallah o bütünlemelerden geçemez dedim... Ben hergün geçmesi için dua ederken nasıl olduysa sevgim nefrete dönüştü bir anda... Kız arkadaşım neden söyledi. Beddua etmiş gibi oldum diyerekten üzüldüm Allahım ne olur affet sözümü geri aldım dedim ama artık nafile çok geç...

Ardından bir ay sonra okuluna gider. Müdür bey çağırır yanına, kızım nasıl oldun, nasıl geçti hastalığın... Hocam çok şükür iyiydi Allah razı olsun... Müdür bey kız arkadaşımı anlatır.

-Sevde biliyor musun ?

-Neyi hocam...

-Senin o kız arkadaşın sınavlarından geçemedi...

-Neden hocam neden...

-Sevde kzım bak sen benim evladım kızım gibisin. Sana kızımı seve seve güvevirim, sana bırakırım ama o kız arkadaşların için asla...

-Neden hocam neden...

-Bak kızım sınavlarından geçemediler ama geçmek için yanıma geldiler. Öyle sözler söyledilerki bana resmen sululuk yaptılar, geçmek için para teklif ettiler... Anlarsın yani... Daha başka şey söyleyemiyorum çekiniyorum...

-Anladım hocam size teşekkür ederim, iyiki varsınız. Herşeyimde gerçek bir baba, bir abi gibi her hastalığımda yardım ettiniz derdimde sıkıntımda destek oldunuz.

Bir taraftan çok üzüldüm, bir taraftansa insanların içindeki duyguların çok kötü olduğunu öğrendim...

hacer teke

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..