Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '16

 
Kategori
Blog
 

Hastadır o, "Galileo Sendromu'ndan" muzdariptir!

Hastadır o, "Galileo Sendromu'ndan" muzdariptir!
 

Hastalığının ilacı falan da yok!


Allah düşmanımın bile başına vermesin, dostlar!


Siteye üye olurken açık açık belirtmiş ve "profilinde" bile itiraf etmiş üstelik!


"Ben kriz gelince yazarım, üzerime gelmeyin," demiş


Tınmamış  editörler, "gel bakalım," demişler, ya da gözden kaçmış!


Bir yorumunda:


"Kriz gelince hemen klavye  başına oturmam gerekir benim. Ondan sonra... Allah ne verdiyse işte! Başımdaki sızı biraz hafifler, ellerimin titremesi geçer ve az buçuk kendime gelirim," diye yazdığına ben şahidim.


İyi mi?


Değil elbette! (Şeytan kulağına kurşun.)


Yani siz şimdi tutsanız, tüm iyimserliğinizle "Karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakmalıyız, arkadaşlar," diye bir girizgâh yapsanız ve o da okusa bu yazdıklarınızı, hemen hoplar!


Oysa yalan değildir yazdıklarınız.


Acayiplik ondadır, sizde değil! Sırf bu söylem yüzünden bir gün araba altında kalma ihtimali oldukça yüksektir, Hani yani sizlere inat, karşıdan karşıya geçerken!


Pimpirikli bir "panik ataklıydı" bir zamanlar... Kendine inat o hastalığını da yendi!


Rica eder, önden buyur eder ve hepsinden önemlisi zırt pırt teşekkür eder!


İçtendir ama siz sakın aldanmayın.


Çenesini açmadan siz ne anlatırsanız dinler/ okur! Diyelim ki saçmaladınız; (İnsanlık hali.) o sizi daha bir dikkatli dinler ve tepki vermez! Klavyesine "konu" biriktirir işte!


Bir zamanlar tutup "Paylaşmak, pastanın kendi payına düşen diliminden SESSİZCE feragat etmektir," diye saçmalamıştı, hatırlarsınız!


"Acılar paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır," tekerlemesini savunanlara  pervasızca "nanik" yapması, hastalığının tipik bir tezahürüdür!


"Mavaldır o, goygoycu mavalıdır," diyerek küstahlaşması da hastalığı ile ilgili bir durumdur!


Akıllı geçindiğine bakmayın siz!


Kaybettiği anahtarlarının nerede olduğunu "Google arama motoruna" yazarak sormamıştır ama kısa bir an da olsa bunu aklından geçirmiştir!


Şahit olduğu aptallıklarla kendi aptallıklarını bir güzel harmanlayarak yazıya dökmesi onu bir nebze olsun rahatlatır.


Üyeliğinin ilk yıllarında genç bir üyeye:


"Türkçe kullan evladım, ' beğendim/ beğeniyorum' falan de ama 'TAKDİR EDİYORUM' deme! Küçükler büyüklerini takdir edemezler benim güzel çocuğum. Hem sen kim, YAŞAR KEMAL'İ takdir etmek kim?" mealinden bir yorum yazmıştı da DTCF' de okuyan o genç arkadaş da pılını pırtısını toplayarak siteyi terk etmişti!

İşte bu "agresifliği" de hastalığının en belirgin haliydi.


***


Gördüğünüz gibi bu risalemizde "Galileo Sendromu'ndan" muzdarip bir üyeyi mercek altına aldık, Sayın arkadaşlar. İnşallah bu yazımızı okur da biraz akıllanır! Ya da bir "kliniğe" yatar!

***


Fırsat buldukça sosyal hastalıklara ve hastalara elimizden geldiğince değinmeğe çalışacağız.


"Beşer-i vücut" değil konumuz, "ruhta", "beyinde" odaklanacağız!


Kendiliğinden çıkıp "Bende de şu şu arızalar var," diyenlere anlayışla yaklaşacağız.

İsim falan yok!  Arif olan anlayacak.

Anlamayan, her zaman olduğu gibi yine anlamayacak! (Bu da bir hastalıktır ama uzmanlık alanımıza girmez!)


Sizin anlayacağınız, dostlar, reçete öneremesek de...


Paylaşacağız.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..