Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '14

 
Kategori
İnançlar
 

Hastalara dini reçete

Hastalara dini reçete
 

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Kur’ân’dan istifade ederek yazdığı ve “Hastalar Risâlesi” ismini verdiği küçük kitap, ruh beden ilişkisine dayalı yardımcı, iyileştirici teknikleri içermektedir. Bu eser yan etkisi olmamakla beraber, faydası kesin olan önemli bir eserdir. Hastalar, bu kitapçığı okuduklarında, dinlediklerinde veya kendi aralarında hastalıkların nimet olan yönlerinden bahseden sohbetler yaptıklarında, bağışıklık sistemleri ve hastalıklara dayanma güçleri müsbet yönde aktive edilmekte ve kulla- nılan ilâçların ve tedavi yöntemlerinin tesirleri artmakta, kısa sürede ciddî neticeler alınmaktadır. Bu konu ile ilgili açıklayıcı ve çarpıcı birkaç misâl vermeye çalışalım:
1- Prof. Dr. Mustafa Nutku anlatıyor:
Rahmetli babam Dr. Sadullah Nutku ve psikiyatri uzmanı rahmetli Prof. Dr. Ayhan Songar bir uçak seyahatinde yan yana oturuyorlarmış. Daha önce tanışmadıklarından dolayı aralarında da herhangi bir sohbet olmamıştı. Rahmetli babam cebinden “Hastalar Risâlesi”ni çıkarıp kendi kendine, sessizce okumaya başlamış. Yanında oturan Prof. Dr. Ayhan Songar göz ucuyla bu kitabı epey bir süzmüş, ardından tanışmışlar. Babam, Hastalar Risâlesini, sesli okumaya başlamış. Prof. Dr. Ayhan Songar da dikkatle dinlemiş ve o zamana kadar dinlemediği Risâle-i Nur Külliyatının, psikiyatri uzmanı bir profesör olarak da kendisini çok ilgilendiren devâlarını dinlerken, bir ara kendini tutamayarak
“İnsan bu manevî devaları dinlerken, hasta olmayı temennî edeceği geliyor!” demiş.
Prof. Dr. Ayhan Songar, daha sonra uzmanlık alanı ile ilgili olarak, kendisine muayene ve tedavi için gelen hastalarına çoğunlukla “Hastalar Risâlesi”ni tavsiye etmiş.
Prof. Dr. Ayhan Songar, ömrünün sonlarına doğru kanser hastalığına yakalanmış. Ecelle randevusuna doğru geri sayımının son günlerinde, vücuduna yayılmış olan kanser hastalığı ile hastahanede yatarken yanından hiç ayırmadan okuduğu ve vefatında da yatağının yanı başında duran kitap, manevî devalar hazinesi “Hastalar Risâlesi” idi. 3
Muş’lu Salih Yüce’nin kanserle mücadelesi herkes için örnek. Umutsuzluk içinde kansere direnmeye çalışan biriyken iki yılda hastalığını yendi. Artık sadece kendisi için değil, tüm hastalar için koşturuyor. Onun bu ‘Hayat Dolu’ yolculuğunda manevi dinamiklerin önemi büyük.
“Kanser olduğumu öğrendiğim ilk günlerde Allah ile sürekli pazarlık yapıyordum! Ölmemek için yeni bir şans diliyordum… ’Neden ben? ’ diye isyan ediyordum, ta ki elime ‘Hastalar Risalesi’ geçene kadar. İşte o zaman anladım ki Allah’ın en şanslı kuluyum ve O’nun sevdiği en iyi kullarından biriyim. Aslında hastalığım bana verilen bir ceza değil, en büyük ödüldü. O günlere dönüp baktığımda, kanserle mücadele etmeyi öğrenmek ve öğretmek için kansere ya- kalandım diyebiliyorum. Çünkü kanser bir ölüm hükmü değil, o andan itibaren hayatın daha değerli olacağını gösteren bir yaşam manifestosuydu.”
Özetlemek gerekirse  “Hastalar  Risalesi”  tüm  İslam aleminin mutlaka okuması gereken bir eser. Bu eseri okumak istayenler tüm kitapçılardan satın alabilir. İnternetten indirebilir. Konumuzu Hastalar Risalesi’nden bir alıntıyla bitiriyoruz.
Birinci Devâ
Ey biçare hasta! Merak etme, sabret. Senin hastalığın sana dert değil, belki bir nevi dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi olur. Hem rahat ve gafletle olsa, pek çabuk gidiyor. Hastalık, senin o sermayeni büyük kârlarla meyvedar ediyor. Hem ömrün ça- buk geçmesine meydan vermiyor, tutuyor, uzun ediyor tâ meyveleri verdikten sonra bırakıp gitsin. İşte, ömrün hastalıkla uzun olmasına işareten bu darbımesel dillerde destandır ki,
“Musibet zamanı çok uzundur; safâ zamanı pek kısa oluyor. ”4-5
KAYNAK:
3- Burhan SABAZ (Dr) - YAN ETKİSİ OLMAYAN BİR İLAÇ; HAS-
TALAR RİSALESİ (alıntıdır)
4- Sevinç ÖZARSLAN- 05. 05. 2012 Zaman gazetesi

 
Toplam blog
: 358
: 662
Kayıt tarihi
: 22.12.12
 
 

4 Aralık 1982'de Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde doğdu.Tavşanlı Fevzi paşa ilköğretim okulu,İmam h..