Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '11

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Hastalığın adı yaşlılık

         Dün geceyi hastanede geçirdim. Seksen beş yaşında bir hastayı hastaneye götürmemizi istediler. Hastanın bilinci yerinde değildi. Hasta yakınları ellerinde Kuranı Kerim daha önce adını duymadığım bir hastalık teşhisiyle (HASTALIĞIN ADI YAŞLILIK ) büyük bir huzur içerisinde kendilerini İlahi kadere teslim etmiş hastanının ruh teslimini etmesini bekliyorlardı. Tabii vicdanlı olan kısmı.
            Hikaye öylesine dokunaklı ki neresine dokunayım bilmiyorum. Hikayenin istanbul kanadında yıllardır babasına bakmaktan bıkmış bir oğul, torunlar ve gelin var. Baba yaşlanıp güçten düşünce daha az yemek ve su vermeye başlamışlar. Hatta hasta  o kadar susamış ki torunları ve oğula su verinde içinde zehir olsun çok susadım demiş. Oğul suyun içerisine tuz doldurup vermiş. Ciğeri yanan babaya evladından ciğerim dediği evladından tuzlu su.
               Hastadan kurtulmak için ölümünü beklemişler. Ölümden umudu kesince de Ankara'ya diğer oğul un yanına göndermişler. İhtiyara daha önce kücücük görünen kısa boylu gelini dev gibi görünmeye başlamışmış.Yemeği, suyu tüm kaderi onun elinde çünkü. Ankara’ya gelirken oğul katıvermiş babasını bir tanıdığın yanına yolcu etmek gereği bile duymamış.(babanın sağlığı yerindeyken tarladan kalkan ürünle ev yapan, arsa alan  ve borç ödeyen hayırlı oğul. Yemeyip yedirmediği oğlu. Buradaki yani Ankara’daki oğul ve diğer yakınları dualarla kendi deyimleriyle yaşlılık hastalığının geçmesini beklerken (yaklaşık  15 gün) ihtiyarcık iç kanama geçirmiş. Daha önce su verilmediği için böbrekler iflas etmiş. Gece üç suların da hastaneden ayrıldığımda  idrarından kan geliyordu ve hastanın bilinci yerinde değildi.
      Şimdi soruyorum size su diye yalvaran babasına tuzlu su içiren evlat insan olabilir mi?
     Kanama geçiren bir adamın başında 15 gün dualarla bekleyen ve arabaya atıp hastaneye götürmeyen insanlarda insan zekasından eser var mıdır?
    Babalarının sağlıklı bakılmadığını ve horlandığını gören diğer evlatlar suç ortağı ve suçlu değiller mi?
      Sevdiği insanın babasını aşağılayıp horlayan hakaret eden gelin sevmeyi biliyor mudur yoksa evliliği bir çıkar ortaklığımı dır?  Seksen beş yaşında bir ihtiyardan  bir yudum suyu esirgeyen İnsan mıdır?

     

                                                                                                  Selma  Özçalık

     


    

 
Toplam blog
: 5
: 3139
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

ODTÜ Biyoloji mezunuyum Bir süre mikrobiyoloji ile ilgili bir şirkette çalıştım. Küçük hikaye ve den..