Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

06 Aralık '08

 
Kategori
Cinsel Sağlık
 

Hastalıkların Cinsellik Üzerine Etkileri

Hastalıkların Cinsellik Üzerine Etkileri
 


Cinsel duyum ve davranışlar üzerine ruhsal sorunların ve bedensel rahatsızlıkların önemli etkileri vardır. Kişi sağlıklı olduğu sürece cinsel ilgi ve istek değişik koşullarda artıp eksilerek sürer. Herhangi bir bedensel veya ruhsal sorunu ortaya çıktığında ise cinsel istekte, ilişkinin kurulmasında ve tamamlanmasında veya cinsel zevklerde önemli değişiklikler, çok defa gerilemeler olur.


Zaman zaman her insanın yaşamında yer alan ruhsal bunalımlar, üzüntüler ve yorgunluklar cinsel ilgi ve isteği azaltan sorunlardır. Böyle durumlarda kişi cinsel ilişkiyi ve zevki kendinden çok uzak görür, çok defa da aklına getiremez. Sorunları derin olmayan bir kişi için bu durum, bunalımların geçmesiyle ortadan kalkar. Lâkin bunalımların ve cinsel gerilemenin olumsuz etkileşimi sonucu sosyal hayatta bazı problemler ortaya çıkabilir. Boşanmalar, işteki başarısızlıklar, yasadışı davranışlar çok defa bu ruhsal sorunların cinsel yaşam üzerindeki olumsuz etkilerini gösteren eylemlerdir.


Genellikle, bunalım içerisindeki kişi, buna sebep olan sorunla öylesine meşguldür ki, bütün enerjisini onun üzerine çevirmiş, onu çözümlemeye vermiştir. Bu durumda başka konular gibi cinsellik de kişinin ilgi alanı dışında kalır.


Cinselliği yöneten hormonların kanda değişik oranlarda olmaları, beyin merkezi, hipotalamusun işleyişinden ileri gelir. Bunalım ve gerginlikler hipotalamusu etkiler, bu merkez de hipofiz bezine bilgi vererek onun bazı hormonları az çıkarmasına neden olur. Hipofiz tarafından salgılanan bu hormonlar ise cinsel bezleri uyarmaya yarar. Hipofizin yetersiz uyarı yapması cinsel hormonların da az salgılanmasına, böylelikle cinsel ilgi ve isteğin düşmesine sebep olur. Ayrıca beyinde salgı bezlerini idare eden merkezlerin verdiği emirlerle artan ve eksilen başka iç salgılar da vardır ki bunlar bazı durumlarda cinsel isteğin normal dışı artıp eksilmesine de dolaylı olarak sebep olurlar.


Ruhsal sorunların dışında, bedenin çeşitli hastalıkları da, cinsel duyum ve davranışları etkiler. Geçici hastalıklarda dahi, acı ve ateş olduğu zamanlar, kişi cinsel istek duyamaz. Bazı tedavisi güç olan hastalıklarda ise cinsel ilginin azalması ya da cinsel ilişkide aksamaların olması hastalığın başlangıcına bir belirti olabilir. Bunlardan karaciğer iltihabı, siroz ve mononükleöz hastalıklarında metabolik denge bozulacağından, cinsel hormonlar da bu bozukluktan etkilenecektir. Neticede kişide genel yorgunluğun ve bunalımın yanısıra cinsel isteksizlik görülecektir. Bu rahatsızlıklar her ne kadar cinsel boşalımı engellemeseler de, cinsel coşkulanmada ve erkeğin durumunda, sertleşmede gerilemeye sebep oldukları görülür. Şeker hastalığında da durum farksızdır. Henüz hiçbir hastalık belirtisi görülmeden cinsel coşkulanmanın gerilemesi de sık rastlanan bir gerçektir. Buna karşılık verem ve cüzzam hastalıklarında cinsel ilgi ve istekte herhangi bir gerileme, hastalığın ileri evrelerinde dahi görülmemektedir.


Bazı durumlarda ortaya çıkan hastalık, iç salgı bezlerini etkileyerek cinsel hormonların kandaki oranlarını değiştirir. Ayrıca hastalığı geriletmek amacıyla kullanılan bazı ilâçlar da hormonların dengesini bozar. Bu etkiler, sadece cinsel duyum ve davranışlarda aksaklıklara değil, cinsel organlarda değişimlere de sebep olabilir. Ayrıca tiroid bezi, erbezleri ya da beyinde yer alan hipofiz gibi salgı bezlerinin az çalışması sonucu ortaya çıkan genel yorgunluk ve ruhsal bunalıma bağlı olarak cinsel ilgi ve isteğin azaldığı ve erkeklerde sertleşmenin aksadığı görülür.


Cinsel duyum ve davranışların giderek değişmesine başka bir neden de cinsel organlarla ilgili acı veren hastalıklardır. İdrar yolları ile ilgili hastalıklar ve prostat sorunları da cinsel ilginin gerilemesine, cinsel ilişkide erken boşalmaya sebep olur. Bazı ameliyatlar neticesinde ortaya çıkan zorluklar ise cinsel ilgiyi azaltmaz, lâkin penisin sertleşmesini büyük ölçüde aksatır.


Beyindeki cinsellikle ilgili merkezin bir hastalıktan zarar görmesine az rastlanır. Bununla beraber, bazı tümörler, sara, kalp damarlarını etkileyen kazalar ve sarsıntılar, bu merkezin de zarar görmesine yol açabilir. Neticede buna bağlı olarak cinsel ilginin arttığı veya azaldığı görülebilir.


Hastalıkların cinsellik üzerine olan etkileri erkek ve kadın için genelde farklı değildir. Yalnız hormonların, cinsel davranışların ve fiziksel özelliklerin farklı oluşundan ileri gelen sağlık sorunları bu konuda iki cinsin ayrı ayrı ele alınmasını gerektirir.


Kadında bazen doğuştan olan anormal yapı, örneğin dölyolunun gelişmemiş oluşu ya da kızlık zarında doğal deliklerin olmaması gibi durumlar cinsel organların işlevini yapamamasına ve acı duymaya sebep olur ki bu da cinsel ilginin ve cevap vermenin giderek yok olması sonucunu doğurur. Aynı şekilde, klitorisin çok sıkı ve yapışık olması uyarılma esnasında çeşitli yönlerde oynamayı engelleyerek acı duymaya neden olur; bu durumda cinsel doyum gerçekleşemez.


Kadında cinsel ilgiyi azaltan başka sorunlar arasında ise östrojen düzeyinin düşük ve dölyolunun canlılığını kaybetmiş olması, ışın tedavileri sonucu ortaya çıkabilen ağrılı kasılmalar, dölyolu alerjileri ve ateşli hastalıklar, kistler ve idrar yolu ile ilgili ağrılar sayılabilir. Bunlardan başka dölyatağı ile ilgili hastalıklar ve çarpıklıklar, dölyatağı ve yumurtalık tümörleri, basur gibi sorunlar olduğunda da cinsel ilgi ve cevap verme geriler.


Kadının cinsel yaşamında önemli değişiklikler yapan başka bir neden de ameliyatlardır... Bilhassa dölyatağı ve dölyolunu ilgilendiren durumlarda, dölyolunun kısaltılmasından dolayı ya da ameliyat dikişinde olabilecek fiziksel özürler, acılı cinsel birleşmeye ve cinsel tepkilerde aksamalara yol açar. Adrenalin ve östrojen hormonlarının dengelerini bozan ameliyatlar da aynı sonuçla gerilemeyi getirir. Sinir sistemi üzerindeki hasarlar, ameliyat, kaza ve sarsıntı gibi durumlar, erkekte olduğu gibi kadında da cinsel gücü zayıflatır.


Beyindeki cinsel merkezin zedelenmesi ise cinsel ilgi ve isteğin ya artmasına ya da azalmasına sebep olur. Sinir sistemiyle ilgili bir başka etken de yanlış beslenme ve vitamin eksikliğidir. Yetersiz ve dengesiz besin almak sinirlerin işlevinde bozukluklar olmasına, böylece cinsel gücün düşerek refleks merkezin cinsel doyuma ulaşmayı sağlayamamasına sebep olur. Bu da giderek kişinin cinsel ilgi ve isteklerinin azalmasına sebebiyet verir.



Önemli >>> Bu blog da diğer tüm sağlık bloglarım gibi sadece bilgilendirme amaçlıdır!.. Sağlıklı bir yaşam dileğim ve saygılarımla...
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..