Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hastaneler daha çok hasta olmak içindir

Hastaneler daha çok hasta olmak içindir
 

Aslında 9 Eylül Ü.Tıp Fak.hastanesi ülkemizin en modern hastanelerinden biri.


Annemin rahatsızlığı nedeni ile üç gün boyunca 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine taşındık. Yaklaşık 15 yıl kadar önce bir kez gelmiştim buraya, ama o zamanlar oldukça tenha bir hali vardı. Şimdiki hali ise, sanki tüm İzmir hastalanmış ve buraya akmış görüntüsü veriyor. İstanbul'daki Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi ile kıyaslayınca aralarında dağlar kadar fark var. Yani Marmara'nın 9 Eylül'ün yanına bile yaklaşabilmesi söz konusu değil. Marmara Üniveristesi'nde hastalar dar, alçak tavanlı insanların kucak kucağa bulunduğu ortamlarda muayene sıralarını beklerken 9 Eylül'de daha ferah, rahat bir ortamda sıralarını bekliyorlar. Ama bir faktör var ki, o da sıranın ne zaman geleceği. İşte 9 Eylül'de bu tam bir felaket. Öncelikle randevu almak gerekiyor. Eğer SGK'lı olarak gidecekseniz haftalık olarak randevu veriliyor. Bu randevu verme işlemi genelde haftanın bir gününde sabah 08.15 de başlıyor ancak, Nörolji, Göz, Krdiyoloji, KBB polikliniğine gidecekseniz 07.00 de başlıyor, ama eğer Endokronolijiye gidecekseniz 06.30 da başlıyor. Yani akşamdan orada yatmanızda yarar var. Bir de günlük randevu ile çalışan bölümler var onlar da her gün 08.15 de başlıyor o günün kontenjanı dolana kadar sıra veriliyor, bunlardan bir tek Romatoloji telefonla randevu veriyor. Eğer kendi paranızla muayene olacaksanız o zaman sizi öğretim üyeleri muayene ediyor, yani yardımcı doçent, doçent veya profesör ve telefonla randevu alabiliyorsunuz. Muayene ücreti de 120 TL.

Biz ilk gün Kardiyolojiye telefonla randevu aldık, ücretini ödedik, yaklaşık 1 saat kadar bekleyerek doktora ulaştık. Biraz asabi bir doktor olmasına rağmen teşhisi mükemmeldi, gerekli tahlilleri bilgisayardan girdi, bu girdiği bilgiler laboratuara ulaştı, o gün laboratuar saatini kaçırdığımız için ertesi günü laboratuara aç karına kan vermek için tekrar geldik. Sıra numarası aldık, önümüzde yaklaşık 120 kişi vardı, yaklaşık 2 saat sonra sıra bize geldi. Kan verdikten sonra ertesi günü için Endokronoloji randevusu almamız gerekiyordu, ücretli olmasına rağmen, ertesi günü öğle saatlerinde gelip listeye ismimizi yazmamızı istediler. 3.gün Endokronoloji polikliniğine gidip listeye ismimizi yazdık, ücretini yatırdık, yaklaşık 4 saat bekledikten sonra doktorumuzun huzuruna çıktık. Endokronoloji doktoru anneme ait tahlil sonuçlarını kendi bilgisayarında gördü.

Sistem güzel çalşıyor ancak tek kusuru bekleme süreleri. Ücretli olmasına rağmen bekleme süreleri çok uzun. Bu uzun bekleyişler insan sağlam gitse hasta çıkar boyutunda. Bu arada kalabalık had safhada hastane etrafında ve içindeki kafeteryalarda neredeyse oturacak yer yok. Hastane bahçesinde el işleri ve takı satan kadınlar orayı neredeyse küçük bir Ortaköy çarşısına benzetmiş.
Ama hastane olarak geniş koridorları, ferah ve rahat binaları büyük asansörleri ile İstanbul'da göremeyeceğiniz bir kalitede.
 
Toplam blog
: 31
: 1485
Kayıt tarihi
: 27.03.09
 
 

İzmir doğumluyum. 1994 den beri İstanbul' da yerleşiğim. 25 yıl özel sektörde değişik firmalarda yön..