Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hava sıcak mı sıcak!

Hava sıcak mı sıcak!
 

AKASHİHASHİ


En sonunda yağmur dönemi bitti ama hala akşam üzeri aniden bastıran sağnak yağış hakkında uyardı yetkililer. Aynı zamanda aniden bastıran sıcaklara karşı da .

Bugün burada DENİZ GÜNÜ idi. Cumartesi pazarı ve bu günü birleştirip soluğu sahilde ya da nehir kıyısında alanların sayısı öyle coktu ki gidiş ve dönüş yolunda trafikte kilometrelerce uzama oldu. Ne yazık ki deniz ve nehir kenarında olan kazalarda... Evimizin yakında ambulans servisi var. Şu bir kaç gün içinde sık sık siren sesi duyduk.

Benim için genellikle tatil yok ama bugünü ben de kendime tatil ettim. KOBE sehrinde yaşıyan kızımın evinde gereksinme duyduğu gereçleri götürdük. Uzun zamandır ilk kez eşim oğlum ve ben ilk kez birlikte yola çıktık araba ile. Gidişte ben kullandım arabayı. Paralı yolu kullanınca bir saatte orada idik. Birlikte öğle yemeği yedikten sonra ayrıldık. Dönem sonu sınavı başladığı için ders çalışması için onu yalnız bıraktık.

Uzun zamandır KOBE sehrinde zaman harcamamıştık. Deniz kenarındaki alışveriş merkezi cıvıl cıvıldı. O bölgeyi yakındaki adaya ( AWAJİSHİMA) bağlayan dünyadaki en uzun asma köprü çok güzel görünüyordu ve sahilde insanlar denize giriyordu. Onların yerinde olmak istedim.

Deniz kenarında yürüken bir gemi ilgimi çekti. Adı KONÇERTO. Bir baktım şık giyimli insanlar ve bir çift ... Meğerse o gemi partiler ve düğünler için kullanılıyormuş. Gelin damat ve ailesi hatıra fotoğrafı çektirirken ben de deklanşöre bastım . Bloğuma eklemeyi düşünüyorum .

Orada o gemi ile ilgili hediyelik eşyaları satan dükkana gittim. Eşimin ailesi için armağan aldım ve de brosür istedim. Eee hem kızımız hem oglumuz var. Mürüvetlerini görmek kısmet olursa belki biz de orada parti düzenleriz diye düşündüm. Otellerin düğün salonlarında milyonlarca yen ödenerek yapılan düğünden daha hesapli idi. Tabi mevsimi iyi seçmek gerekli.

Dönüş yolunda yollar sehir merkezine giden arabalarla dolu idi. Yorulmuştuk. Acıkmıştık. Köpeklerimiz CEMO ve KARA yuvalarında pestil gibi uzanmış yatıyorlardı. Bizi görünce başladılar havlamaya. Bir baktım suları bitmiş. Dilleri yok ki canların "SUSADIK , SU VERİN ." Desinler. Havlayıp uyardılar bizi. Kendim su içmeden onlara su verdim. Ve bir de ıslattım onları hortumla serinlesinler diye.

Saat gece ona geliyor ve dışarıda yaprak kımıldamıyor. Sıcak mı sıcak!

 
Toplam blog
: 397
: 1111
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1955 Niğde doğumluyum. Ancak Japonya'ya gelene kadar yaşantımın büyük bir bölümü Ankara'da geçti. Ka..