Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '07

 
Kategori
Mizah
 

Havada alkol muayenesi!

Havada alkol muayenesi!
 

Bu defa kafamda dolanan cümleler alkol muayenesi üstüne idi. Fakat bu bildiğiniz alkol muayenelerinden değildi. Bir akşam yatağıma uzandığımda çakmıştı kafamda şimşekler. Türk’ün aklı kenefe girince gelirmiş derler ya hep, benim ki yatağa girince geliyor her nedense.

Tam da bir dostumla yapmayı planladığım bir konuşma geçiyordu ki o gece aklımdan, birden konuyla hiç alakası olmayan bir mecrada buldum kendimi.

Uçak kelimesi idi beni bu mecraya sürükleyen. Şu bildiğimiz uçak yani. Bu konuda çok bilgisiz olduğum ortaya çıkmasın diye de inanın tüm uçak modellerini inceledim ve dedim ki; karayollarında alkol muayenesi varda, havayollarında niye yok. Bu muayene havayollarında yapılsa nasıl olurdu acaba?

Neler neler geçti aklımdan bilemezsiniz. Öncelikle süpürgeleri ile seyahat eden cadılar geldi aklıma. Ama dedim ki; ayıp olur yakışmaz memurlarımıza ve süpürgeden daha güvenli ve daha modern sayılabilecek uçan halıyı uygun buldum kendilerine. Öyle ya; ne olur ne olmaz, elimiz mahkûm nede olsa kendilerine.
Düşünsenize süpürgeleri ile soteye yatmış trafik ekiplerini. Cadılarla özdeşleşmiş bir objeyi memurlarımıza yakıştırmak olmazdı. Onlar işlerini yapıyorlardı ve bizlerin can güvenliği için uğraşıyorlardı sonuçta. Nede olsa birçok günahsız insanın canına mal olan bir suçun ilk müsebbibiydi alkol. Hele de bizim gibi nerde duracağını nasıl içeceğini bilmeyenlerin sayıca çok olduğu ülkemizde.

Haydi, bakalım şimdi memurlarımız iş başında. Bulutların arkasında ve sote bir yere mevzilenmişler. Çoook sote ama. Pilotlar tarafından görülmeleri imkânsız yani. Ve işte beklenen an; kara göründü!

Rengi beyaz bir uçak salına salına geliyor karşıdan. Aha geliyor diyor ekip, saklan abi saklan.

Birden ceeeee diye çıkmalılar karşılarına ve ellerinde flâşörler dur demeliler.

Dur! Sağa çek!

Sağa mı? Ne sağı abi. Sağ mı kalmış sol mu ortalıkta. İyi misin sen? Bulutların üstündeyiz hatırlasana...

Neticede pilot dur ihtarına uymuyor bu senaryoda ve pike yaparak kaçıyor. Üstelik uçması gerektiği fitte de uçmuyor kerata. Suç ağzına kadar; fool force yani.

Abi kooooş, koş abi kaçırma. Ateeeeşşşşşş.
Fakat oda nesi?..Uçağın tuvalet kapakları açılıyor ve yelkenler fora.
Görüş açısı sıfır yani…. Herifler diye söyleniyor memurlar arkasından. …herifler!

Tabii ki fi tarihinde kalmış halılarla son model uçaklara yetişmeleri de imkânsız. Tühh beee kaçtı yine diyerek kendi aralarında söyleniyorlar. İyi iş olacaktı aslında. Ve yeni bir av beklemeye başlıyorlar.

Bu defa kapkara bir uçak hedefte görünen.

Memurlardan henüz görev aşklıyla yanıp tutuşan ve biraz acemi olanı hooop atlıyor .

Sağa çek! Evraklar lütfen.

Uçaktan bir el uzanıyor…

Saygılar ağabeycim iyi akşamlar.

Bizim görev aşkıyla yanan, çiçeği burnunda memurumuzun uçağın rengine, mengine, plakasına falan aldırdığı yok. Görevini yapmakla meşgul. Evraklar pilot bey diyerek ısrarcı tavrını sürdürüyor. Fakat diğeri işin bilincinde ve meslektaşının kulağına fısıldıyor;

Ağabey canına mı susadın sen, görmüyor musun resmi plaka. Uğraşma şunlarla diyorum sana diyerek, evraklarını geri uzatıyor ve uğurluyor resmi misafirlerini.

Bu diyalogda böylece sürüp gidiyor.

Gerçekten de pilotlar alkol alıyor mu acaba? Alınca neler oluyor?

Düşünsenize iki ölçü Jack Daniel’s çekip, Orhan Gencebay cd’ sini de cd çalara sürerek, batsın bu dünyaistikamet alabora diyerek yirmi bin fitten yeryüzüne doğru balıklama daldıklarını.
Dünya gerçekten de batardı herhalde o zaman.

Yoksa bize hava boşluğu diye yutturdukları ve yüreğimizi ağzımıza getiren bütün o boşluklarına düşmeler alkollü pilotlar yüzünden miydi acaba?

Neyse, öyle ya da böyle…

İşte; benim kenefe girince değil de; hep yatağa uzanınca aklıma takılan uçuk kaçık hikâyelerden biri daha.

Aldırmayın yani... Aynur saçmalamış deyip geçin... Pek de kaile alınacak bir yazı değil çünkü. Sağlıcakla…

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..